Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin görülen davanın dünkü oturumunda cinayete dair yeni şüpheler ortaya atıldı. Dink ailesi avukatı Fethiye Çetin, cinayet günü olay yerinde bulunan 5 farklı numaradan sanıklar Mustafa Öztürk ve Salih Hacısalihoğlu ile görüşüldüğünü tespit ettiklerini söyledi. Savcı Hikmet Usta ise emniyetin konuşmaların olayla bağlantısının bulunmadığını bildirdiğini açıkladı.
İstanbul 14. Ağır Ceza’da dün görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Erhan Tuncel ve Yasin Hayal katıldı. Duruşmanın başlamasının ardından söz alan Dink ailesinin avukatlarından Çetin, TİB tarafından mahkemeye gönderilen kayıtlara ilişkin önemli tespitler yaptıklarını belirtti. TİB’in mahkemeye gönderdiği kayıtlarda 6235 görüşme ve 9300 numaranın yer aldığını hatırlatan Çetin, tutuksuz sanıklardan Öztürk ve Hacısalihoğlu ile doğrudan irtibatlı çok sayıda görüşmenin yapıldığını belirlediklerini ifade etti. Çetin bu iddialarına ilişkin şu örneği verdi: “0532 numaralı telefonla başlayan sanıklardan Öztürk ile 22 Ekim 2005 ile 27 Ocak 2007 arasında muhtelif zamanlarda 19 görüşme yapıldığı dosyadaki mevcut belge ve kayıtlardan anlaşılmaktadır.” Çetin, kendilerinin basitçe elde ettikleri sonuçları o kadar olanağa rağmen emniyet birimlerinin tespit edememesinin delil karartma yönündeki tutumların sürdüğünün göstergesi olduğunu savundu. Çetin, 19 Ocak 2007 günü şüpheli bir şahsın Akbank önünde saat 14.53 ve Saray Kumaşçılık önünde saat 11.16 olmak üzere iki noktadan cep telefonu ile konuştuğunun güvenlik kameralarının görüntülerinden tespit edildiğini de sözlerine ekleyerek, “Bu kişinin kimliğinin tespit edilebilmesi için listedeki numaraların olay tarihi olan 19 Ocak’tan geriye doğru 5 ay ve ileri doğru 1 aylık süreye ait HTS dökümlerinin TİB’den istenmesini talep ediyoruz” diye konuştu.

17 Ocak’ta karar çıkabilir
TİB kayıtlarıyla ilgili bir açıklama yapan Usta, “Müdahil avukatları, dilekçelerini bize de sundu. Biz de çok acil İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden rapor istedik. Henüz rapor gelmedi ancak duruşma öncesinde yaptığımız görüşmede, telefon görüşmelerinin cinayetten çok önce yapıldığını ve cinayetle ilgisi olmayan görüşmeler olduğunu belirttiler. Bu kayıtlar Terörle Mücadele Şubesi’nde görevli uzman kişilerce incelenmiştir. Avukatların söylediği gibi bir durum söz konusu değildir. Dink suikastı, Santaro cinayeti ve Zirve yayınevi katliamı ile bir değerlendirilmelidir. Burada eksik Zirve cinayetindeki Deniz Uygar gibi tanığın ortaya çıkmamasıdır” dedi. Mahkeme heyeti, bütün avukatların 17 Ocak’taki duruşmaya gelmesini isteyerek, “Artık bir karar vermek istiyoruz” dedi.

İşte o numaralar

İşte avukatların incelemesi sonucunda sanıklarla irtibatı olduğu öne sürülen 5 numara ve sahipleri;
0532 ile başlayan numaranın sahibi B.Tic. Ve San. A.Ş.
0532’li numaranın sahibi R. M. K.
0532 ile başlayan numaranın sahibi S. T.
0535 ile başlayan numaranın sahibi A. Ç.
0533 ile başlayan numaranın sahibi T. Nakliyat İnş. Tic. Ltd. Şti.

Hayal: Devlet beni kullandı, şimdi de yok etmek istiyor
Duruşmada söz alan sanıklardan Yasin Hayal, mahkeme heyetine şu açıklamayı yaptı: “Ciddi saldırıya uğruyorum. Gardiyanlar tehdit ediyor. Devlet beni bu cinayette kullandı ve şimdi beni yok etmeye çalışıyor. Başıma bir şey gelirse sebebi Türkiye Cumhuriyeti’dir.” BBP Alperen Ocakları’ndan Erhan Tuncel’i tanıdığını söyleyen Hayal, “Erhan’ın devletle çalıştığını sonradan öğrendim. BBP’nin hürmetine kendisine sadıktım. Tuncel Alperen Ocakları Başkanı’ydı. Ben ona güvenerek bu işlere girdim. Her an benim cesedimle karşı karşıya kalabilirsiniz. Otopsi falan yapmayın, katilim bellidir” dedi.radikal.com.tr