“İleri demokrasi adıyla ileri faşizme geçişin adımlarının atıldığı ülkemizde Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusu, Kuvayi Milliye'nin kalpaksız kahramanı Uğur Mumcu’nun değerini her geçen gün daha iyi anlıyoruz.
Bağımsız Türkiye’nin, insan hak ve özgürlüklerinin savunucusu olmanın bedelini gözünü kırpmadan canıyla ödeyen Uğur Mumcu, ‘Susmayı, kendi kabuğuna çekilmeyi çağın suçu’ olarak gördü. Yobazların, hırsızların vurguncuların ve mandacı zihniyetin karşısında düşüncelerini zincir vurmadan haykırdı.
Mumcu’nun mafya-siyaset ilişkisine, yolsuzluğa, radikal ve kökten dinci akımlara karşı somut belgelere dayalı çalışmaları ve yayınladığı eserleri geçmişe, günümüze ve geleceğimize ışık tutmaktadır. Mumcu’nun, kitaplarında ve yazılarında sıkça yer verdiği mafya, tarikat ve emperyalizm üçgeni,dün olduğu gibi bugün de iş başında.
Mumcu’nun aydınlanma yolunda tuttuğu ışık, verdiği bağımsızlık mücadelesinin yanı sıra laik Türkiye özlemi ve devrimci duruşu bugünün engereklerini de rahatsız etmekte!
Öyle ki emperyalizm ve emperyalizmin sofrasında beslenen işbirlikçiler, kurdukları faşizmle gençlerimizi jopluyor, aydınlarımızı gece yarısı baskınlarıyla hapse tıkıyor.
Gericiliğin ve yobazlığın meşrulaştırılmaya çalışıldığı 2012 Türkiyesi’nde, Uğur Mumcu’nun Atatürk ilke ve devrimlerine olan bağlılığı ve hayatı pahasına ortaya koyduğu mücadele hepimize inanç ve güç vermeye devam ediyor.
Bu inanç ve güçle karanlığa karşı teslim olmayacağımızı belirtirken ölümünün 19.yılında Devrim Şehidi Uğur Mumcu’yu saygı ve özlemle anıyorum.”