Sigara, alkol, ilişki ya da teknoloji bağımlılığı, türü ne olursa olsun bağımlılıktan bahsediyorsak eğer ortada yaşam kalitemizi düşüren, bize zarar veren ve düzeltilmesi gereken bir durum var demektir. Çünkü bir şeye bağımlı olduğumuzda, o şeyle ilişkimizde yönetilen taraftayız demektir ve işler çoktan kontrolümüzden çıkmıştır. Peki sosyal medya bağımlılığımız var mı bir düşünelim. Gece telefonunuzu yastığınızın yanından ayıramıyor, telefona bakmadan uyuyamıyor musunuz? Sabah kalktığınızda eliniz önce telefona gidiyor mu? Arkadaşınızla ya da ailenizle sohbet ederken gözünüz hep telefonda mı? Bir yere gittiğinizde anın tadını çıkarmak yerine elinizde telefon var mı ya da önce paylaşım yapma çabasında mısınız? Şarjınız azaldığında fazla mı geriliyorsunuz? Tuvalete dahi telefonla giriyor, dizi film izlerken bile devamlı telefonu kontrol ediyor musunuz? Telefonsuz dışarı çıkmak, bir gün geçirmek fikir olarak bile sizi huzursuz ediyor mu? Sorulara cevabınız evet ise sizin de bağımlı olduğunuzu düşünebiliriz.

Bu bağımlılık bizi neden ve nasıl etkiliyor?

Yaşadığımız dönemi düşünelim. Pandemi koşulları, ekonomik sıkıntılar derken çoğu insanın hayatında stres faktörü de çok fazla. Bir kişi biraz kafasını dağıtmak için sosyal medyaya yöneldiğinde geçici bir rahatlama yaşıyor. Ardından bu rahatlamaya yeniden ulaşmak için tekrar tekrar ve daha fazla süreyle eli telefona gidiyor. Bir süre sonra kişinin problemleri çözülmediği gibi, problemlerle baş etme becerileri de zayıflıyor. Diğer taraftan sosyal medyada sergilenen ve arka planı bilinemeyen büyüleyici tatil fotoğrafları, oluşturulan güzellik algısı vb. paylaşımlar büyük bir kitlenin yetersiz ve başarısız hissetmesine neden oluyor. Bu da çoğu insanda düşük öz saygı ve depresif duygu durum gibi sonuçlara yol açıyor. Sürekli paylaşım yapan tarafları düşünelim. Her gelen beğeni durumdan haz almalarını sağlıyor. Daha fazla beğeni, daha yüksek öz güven ve daha iyi hissetmekle ilişkili hale geliyor. Süreç ilerledikçe bu kişiler daha fazla beğenilmek ve izlenmek için daha fazla paylaşım yapar hale geliyor. Telefon bağımlılığının bir olumsuz etkisi de ilişkilerimiz üzerinde. Daha az iletişim, daha az göz teması, daha az buluşma anlamına geliyor bu bağımlılık. Bir süre sonra takipçi sayımız artarken farkında olmadan yüz yüze iletişim becerilerimiz zayıflıyor. Sevdiğimizi ya da kırıldığımızı doğrudan söyleyemiyoruz da paylaşımlarla göndermelerde bulunuyoruz mesela. Bu bağımlılığın fiziksel sağlığımız üzerindeki etkisini de atlamayalım. Sürekli medya, telefon kullanımı; hareketsizlik, uyku ve yeme problemleri gibi birçok soruna yol açabiliyor.

Sosyal medya bağımlılığından kurtulmak için neler yapabiliriz?

İlk adım elbette ki bağımlı olduğunu kabul etmek! Ardından telefonunuzla ilişkinizi inceleyin. Gün içinde ne sıklıkta elinize alıyor, ne sıklıkta sosyal medyada vakit geçiriyorsunuz? Telefonda genelde ne yapıyor, ardından kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Sonrasında ise sıra geldi telefonunuzla aranıza mesafe koymaya! Gün içinde telefonunuzu mümkün olduğunca kendinizden uzak bir yere koyun. Elinizi her uzattığınızda alabileceğiniz mesafede olmasın. Telefonunuzu yatak odanıza almayın. Alarm için çalar saat kullanın. Net bir kural olarak, telefonunuz asla yatağınıza girmesin. Gün içinde telefonsuz zaman dilimleri belirleyin. Telefonunuzun internetini kapatın ve yalnızca acil aramalara dönüş yapın. Bu telefonsuz zaman dilimlerini yeni etkinliklerle doldurun. Kitap okumak, film izlemek, kişisel bakım vb. şeylere vakit ayırabilirsiniz. Gün içinde sosyal medya kullanacağınız zaman dilimlerini de önceden belirleyin. Belirlediğiniz zaman dilimlerinde istediğiniz gibi kullanın. Eğer tek başınıza bu bağımlılıktan kurtulmakta zorlanıyorsanız, mutlaka bir uzman desteğine başvurun.

Sağlıkla kalın

Uzm. Psk. İrem Aydınlar