Aydın Atatürk Devlet Hastanesi Hemodiyaliz Servisi'nde görevli hemşire Lütfiye Eski, 2007 yılında eşine lösemi tanısı konduktan bir ay sonra kendisi de meme kanserine yakalandı. Bu süreçte defalarca intiharın eşiğinden dönen 22 yıllık hemşire, hastalık sürecinde kendisini hayata bağlayan oğlu sayesinde sağlığına kavuşup tekrar hastalarının başına dönmesiyle Sağlık Bakanlığı tarafından yılın hemşiresi seçildi.
2007 yılında eşine her yıl kan testi yaptıran Lütfiye hemşirenin eşi Erhan Eski"ye lösemi tanısı kondu. Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi"nde eşinin tedavisi devam ettiği sırada kendisi de meme kanserine yakalandı. Eşi 2 yıl kendiside 1 yıl tedavi gören Lütfiye hemşire bu süreçte ekonomik ve manevi bir çok sıkıntıya göğüs gererken defalarca intiharın eşiğine geldi. Hastalığı sırasında 5 yaşında olan oğlu Alp Emre"yi düşünüp intihar girişimlerinden vazgeçtiğini kaydeden Lütfiye Hemşire, büyük çabalar sonrasında hayata daha sıkı bağlandığını bunun sonucunu da eşinin ve kendisinin sağlığına kavuştuğunu söyledi. Hastalık dolayısıyla eşi işini kaybeden, oğlunu da enfeksiyon riski dolayısıyla anaokuluna bile gönderemeyen Lütfiye hemşirenin bu büyük çabası sonrasında tekrar hemşireliğe geri dönüp hastalarıyla ilgilenmesi dolayısıyla Sağlık Bakanlığı tarafından Aydın"da yılın hemşiresi seçildi.
Mücadele ettiği hastalık sürecini ve yaşadığı zor günleri anlatan Lütfiye Hemşire zaman zaman duygu dolu anlar yaşarken, hayatın geri kalanında yapması gereken işleri kesinlikle ertelemeyeceğini belirterek, sıkıntılı günleri geride bıraktıktan sonra hayatta hiçbir zaman olmadığı kadar mutlu olduğunu belirtti.

"BİR AY ARAYLA EŞİME VE BANA HASTALIK TANISI KONDU"
Eşinin ve kendisinin hastalığa yakalanmasını hüzünlü bir şekilde anlatan Lütfiye Hemşire, “Her yıl olduğu gibi 2007 yılı mart ayında düzenli olarak kan testi yaptırdık. Kan testi sonuçlarından eşime lösemi tanısı kondu. Eşim o sırada kırtasiye işletiyordu. Hastalığını eşimden saklamaya çalıştık. Fakat eşim hastalığını öğrendiğinde bizden daha dirayetliydi. Eşimin ADÜ Hastanesinde tedavisi devam ederken, bende göğsümden şikayetle ADÜ"de kontrol yaptırdım. Kontrolün sonuçlarını almadan eşime Ankara"da GATA hastanesine götürdük. Bu sırada babam ADÜ"den benim sonuçları almış. Beni aradı "kızım müjde sonuçlar temiz çıkmış" dedi. Biz bu haberle sevindik. Fakat GATA"da tekrar muayene olmayı düşündüm. Ve bu doğrultuda orada muayene oldum ve bana meme kanseri teşhisi kondu. Eşimin başında refakatçi olarak kalırken, bende GATA"ya meme kanseri rahatsızlığı ile yatış yaptım. Daha sonra eşimle aynı odada uzun süre terapi gördük.” dedi.

“DEFALARCA İNTİHARDAN VAZGEÇTİM”
Eşinin rahatsızlığı dolayısıyla işini kaybettiğini, kendisinin de meme kanseri teşhisi konmasıyla döner sermayeden gelen paranın kesildiğini ve maaşının da çalışmadığı için çok düştüğünü kaydeden Lütfiye Eski, “Eşimin ve benim tedavilerim sürerken çok fazla ekonomik sorun yaşadık. Tabi yaşadığımız manevi sıkıntıların yanında yaşadığımız ekonomik sıkıntının çok önemi yoktu. Hastanede yatarken, defalarca intihar etmek için odanın penceresinin önüne geldim. Fakat her defasında oğlum aklıma gelip, intihardan vazgeçtim. Bütün bu sıkıntılar benim bir yıl süren terapilerin ardından biraz olsun azaldı. Benim tedavim sonuç verdi ve hastalığı yendim. Kemoterapilerim bittikten 10 gün sonra hastanedeki görevimin başına döndüm. Doktorumun tüm uyarılarına rağmen iş başı yaptım. Çünkü ekonomik olarak çok zor günler geçiriyordum” şeklinde konuştu.

GÜNDÜZ HASTANEDE GECE EVDE HASTA BAKTI
İşe başladıktan sonra hastalık döneminde geçirdiği psikolojik sorunlar nedeniyle psikiyatri tedavisi görmek istediğini fakat buna zamanının olmadığını belirten Eski, “İşe başlamamla birlikte gündüz hastanede bulunan 50 hastamla ilgilenip, akşam eve geldiğimde odadan dışarıya çıkamayan eşimle ilgilendim. Benim iyileşip işe başlamamla biraz olsun rahatlamıştık. Fakat eşimin uzun süren terapileri nedeniyle sık sık GATA"ya kontrole gidip geldik. Eşim 2 yıl süren terapilerin ardından hastalığı atlattı. Şuan Allah"ımıza çok şükür birçok şeyi geride bıraktık” ifadelerini kullandı.

HAYATA BAKIŞ AÇIM DEĞİŞTİ
Eşinin ve kendisinin rahatsızlığının hayatlarında bir çok şeyi değiştirdiğini kaydeden Lütfiye Hemşire, “Hastalığım süresince bana ve eşimi hayata bağlayan tek unsur oğlumuzdu. Belki o olmasa hastalığa karşı bu kadar dirençli olamazdık. Hastalık sürecinde Allah hiçbir zaman olmadığı kadar eşime ve bana güç verdi. Bir çok katlanılamayacak şeye rahatlıkla göğüs gerdik. Ayrıyetten hastalıktan sonra eşimle birbirimizi bakış açımız, yaklaşımlarımız hatta birbirimize olan sevgimiz bile çok değişti. Şuanda hayattan hiç zevk almadığım kadar çok zevk alıyorum. Hayatta hiçbir şeyi ertelememek gerektiğini öğrendim. Başımızdan geçen hastalıklar yaşanmasa daha iyiydi fakat biz bu kötü günleri yaşadık ve bazı şeylerin farkına daha iyi vardık. Şimdi çok mutlu bir ailem olduğuna ve elimdekilerle yetinmesini bilen bir insan konumunda olduğuma inanıyorum” dedi.

HASTALIĞI ATLATIP, İŞE BAŞLADI YILIN HEMŞİRESİ SEÇİLDİ
Yaşadığı sıkıntılar sonrası kısa sürede işinin başına dönen ve sorumlusu olduğu Hemodiyaliz bölümünde 50 hastasıyla tek tek ilgilenen Lütfiye Hemşire, 12 Mayıs Hemşireler Günü dolayısıyla Aydın Sağlık Müdürlüğü tarafından atlattığı hastalıklar ve sonrasında yaşanan gelişmeler Sağlık Bakanlığına iletildi. Sağlık Bakanlığı yaptığı değerlendirme sonucunda Lütfiye Hemşireyi yılın hemşiresi seçti. 13 Mayıs"ta İzmir"de düzenlenen törenle Bakanlık tarafından ödüllendirilen Lütfiye Hemşire daha sonra Aydın Valisi Hüseyin Avni Coş tarafından da takdir belgesi ile ödüllendirildi. iha