Kanserin vücudun tüm doku ve organlarında gelişebildiğin, sık görülmesi ve öldürücülüğünün yüksek olması nedeniyle bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Dr. Hüsnü Tırpancı, “Kansere neden olan iki çeşit tümör vardır. Ortaya çıktıkları yerde kalan, etrafa ve uzak organlara yayılmayan tümörlere iyi huylu tümörler, ortaya çıktıkları bölgeden çevreye yayılan, kan ve lenf damarları ile uzak organlara giderek orada da hastalık yapan tümörlere de kötü huylu tümörler veya kanser denir. Sigara, alkol kullanımı, uzun süre güneş altında kalma, bazı kimyasal maddeler (katran, benzen, boya maddeler, asbest), hava kirliliği, radyasyona maruz kalma, ve kötü beslenme alışkanlığı gibi etkenler kansere neden olmaktadır. Uzun süreli kapanmayan yaralar, uzun süren ses kısıklığı veya öksürük, Siğil veya benlerin hızla büyüyerek değişiklik göstermesi, meme veya başka bir organda el ile hissedilen şişlikler ve büyük abdest veya idrar alışkanlıklarında değişiklikler de kanserin belirtileridir” dedi.
Erken tanı ve belli aralıklarla yapılan sağlık kontrollerinin hastalığın ilerlemesine engel olmak ve tedavi için büyük önem taşıdığını da belirten Tırpancı, “Kanserden korunmak için ise tükettiğimiz gıdaların sağlıklı ve hijyenik olmasına dikkat etmeliyiz. Sigara, alkol gibi kötü alışkanlıklardan da uzak durmamız ve asbest, benzen, katran gibi kanser yapıcı maddelere karşı gerekli önlemleri almamız kansere yakalanma riskini azaltacaktır" diye konuştu.