Türkiye"nin endemik tür bakımından çok zengin bir ülke olduğuna işaret eden TEMA Vakfı Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir, “Ülkemizdeki 9 bin bitki çeşidinin yüzde 33"ünü karşılayan 3 bin bitki çeşidi endemiktir. Dünyada sadece ülkemizde bulunmaktadır. Beslenmede önemli bir yer tutan, yedi milyara yaklaşan dünya nüfusunun yüzde 90"nını besleyen 15 bitki türü vardır. Bunlardan, buğday, pirinç, mısır dünya tahıl üretiminin 2/3 nü oluşturmaktadır. Dünyadaki sekiz gen merkezinden iki tanesi Türkiye"de bulunmaktadır. Anadolu tek başına bir kıta gibi, büyük bir kıtanın sahip olabileceği tüm biyolojik çeşitlilik özelliklerine sahiptir. Dünyadaki pek çok bitki ve hayvan türünün orijinal ataları Anadolu"dan dağılmıştır. Anadolu ekosistemi doğal bir gen bankası niteliğindedir. Bu nedenle Türkiye,dünyadaki jeo-politik önemine ek olarak, jeo-biyotik önemi de büyük olan bir ülkedir. Doğal ormanlarımız, makilik ve fundalıkların korunması, endemik bitki ve canlı türlerinin korunması demektir” dedi.

İnsan sağlığını, gıda güvenliğini etkilemesi, anaç ve endemik türleri bozması muhtemel GDO"lu ürünlerin Türkiye"ye girmesinin serbest bırakılmasının çözülmesi güç problemler oluşturacağını iddia eden Özdemir, “GDO"lu ürünlerin ülkemizde ekilip dikilmesiyle, ülkemize özgü gen kaynakları ve arı tohumlarımız üzerinde tehdit oluşacak, tozlaşma yoluyla bize özel türlerin özellikleri kaybolabilecektir. Çiftçimiz tohum ayırma hakkını yitirecek, çok uluslu şirketlerden tohum almaya mecbur hale gelecek, gıda güvenliğimiz yitirilecek, beslenmede dışa bağımlı hale gelinecektir” diye konuştu.
Özdemir; TEMA Vakfı"nın GDO"lu ürünlerin ülkeye girişini serbest bırakan yönetmeliğin iptali için hukuki ve bilimsel platformda mücadeleye hazırlanmakta olduğuna işaret ederek “Ulusal Biyogüvenlik Yasası"nın” bir an önce çıkartılması çağrısında bulunduklarını kaydetti.

maktadır. Özdemir, Aralık 2009 ayında toplanacak bilim kurulunda GDO ile ilgili oluşturulacak görüş ve çözüm önerilerinin kamuoyu ile paylaşacaklarını sözlerine ekledi.