Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından 26 Ekim"de Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmeliğin çıkarıldığını anımsatan THD Aydın Şube Başkanı Kutbay, “Yönetmelik kendi içinde baştan sona kadar çelişkilerle doludur ve her maddesi cevaplanamayacak sorulara açıktır. Yönetmeliğin tüm maddelerinde GDO' ların risk taşıdığı konusunda bir tedirginlik ve korku ifadesi yer almaktadır. GDO' ların zararını kabul etmekte olan bu yönetmelik bir baskı sonucunda hazırlandığı izlenimini vermektedir. Örneğin Madde 4-i 'de yer alan izleme ile ilgili tanımda; "GDO ve ürününün biyolojik çeşitlilik, bitki, hayvan ve insan sağlığı üzerindeki etkilerini belirlemek" gibi bir ifadenin yönetmelikte yer alması GDO" lu ürünlerin kullanımında yaratacağı sorunların varlığını kabul ettiklerini ortaya koymaktadır. Söz konusu maddede etkileri belirlemek üzere; program dâhilinde yürütülen gözlem, analiz ve kontrollerden söz etmektedir. Bunun anlamı insan ve hayvanların kobay gibi kullanılarak sonuçların elde edilmesidir. Gözlem, analiz, kontrol ve deneme sonucu olumsuzluk tespit edilirse bu olumsuzluğun geri dönüşünün olmadığı bir gerçektir. Aynı şekilde madde 4- "l" ve "m" de yer alan ifadelerde de yukarıda belirttiğimiz zararlı ve olumsuz etkileri ortaya çıkması halinde, olumsuz etkileri yaşayanların bu olumsuz etkilerden kurtulamayacağı ve büyük sorunlar yaşayacağı bir gerçektir” diye konuştu.

GDO'lu ürünlerin çevreye, insan ve hayvanlara vereceği zararın önlenmesi ve geri dönüşümü mümkün olmadığını savunan Kutbay, “ Yönetmelikte çeşitli maddelerde yer alan acil önlem planlarının hiçbiri zararları yok etmez, sağlığı geri getirmez, çevrenin bozulan dengesini düzeltmez. Yönetmeliğin beşinci maddesinde "GDO' lu ürünlerin bebek mamaları, bebek formülleri, devam mamaları, devam formülleri ile bebek ve küçük çocuk ek besinlerinde kullanılması yasaktır. İnsan ve hayvan tedavisinde kullanılan antibiyotiklere karşı direnç genlerini içeren GDO ve ürünlerinin ithalatı ve piyasaya sunulması yasaktır" diyerek, GDO' ların riskini peşinen kabullenen bir düşünce bu ürünleri hamilelerin ve diğer birçok hassas kişinin yemesine izin vermektedir. Böylesi bir çelişkiyi yansıtan bu yönetmeliği hazırlayan uzmanlar nasıl oluyor da GDO" lu ürünlerin ithaline izin verebiliyorlar” ifadelerini kullandı.

GENETİK YAPISI DEĞİŞTİRİLMİŞ ÜRÜNLER İTHAL EDİLECEK

Bu yönetmelik ile gıdalar ve hayvan yemlerinde kullanılmak üzere kısaca GDO denilen genetik yapısı değiştirilmiş organizmaların ve ürünlerin ithalatı, işlenmesi ve tüketiminin yasal ve serbest hale getirileceğini ileri süren Kutbay, şöyle konuştu: “Çok uluslu tarım tekelleri tarafından içlerine farklı bitki ve hayvan türleriyle zehirli virüs ve bakteri genleri eklenerek genetik yapısı değiştirilmiş mısır, soya, pirinç, kanola gibi ürünler artık bundan sonra serbestçe ülkemize ithal edilecektir. Üstelik bu yönetmelik ile gıda veya yem, GDO'lardan biri veya birkaçını toplamda yüzde 0,9 oranında daha az içerecek ise GDO'suz olarak kabul edilecektir”/iha