Çevre ve Orman Bakanlığı"nın eğlence mekanlarındaki ses düzeyi ve kapanış saatlerinin kontrol altına alınması amacıyla getirdiği düzenlemeyi değerlendiren Atabay, bu tür bir uygulamanın mantıklı olmayacağını savundu. Yasaklar zihniyetinden uzaklaşılması gerektiğini öne süren Atabay, “Çevre ve Orman Bakanlığının İstanbul Boğazı"ndaki ünleri Türkiye dışına taşmış olan eğlence mekânlarında ki ses düzeyini ve kapanış saatlerini kontrol altına alamayınca uygulama noksanlığını gidermek yerine tüm Türkiye"yi kapsayan toptancı bir yasaklama yoluna gitmesi gerçekten üzücü. Bu devasa eğlence mekânlarını direkt hedef alamayınca hedef şaşırtarak Türkiye"deki tüm turistik bölgelerin üzerinden bunlara yaptırım uygulamak istemesi hiç de mantıklı bir çözüm değil” dedi.
Her turistik il ve ilçenin kendi içerisinde Vali ve Kaymakamlıklar başkanlığında yaptıkları turizm koordinasyon toplantılarında eğlence yerlerinin açılış ve kapanış saatlerini saptadığını anımsatan Atabay, “Bu kurulları hiçe sayarak toptan yasaklama zihniyeti, yerel yönetim anlayışına da darbe vurmaktadır. Benim tahminim alınan bu kararın ülkemiz turizmine büyük zararlar vermeden yeniden gözden geçirilmesi ve yönetemiyorsam yasaklarım zihniyetinden uzaklaşılması gerekmektedir. Uygulaması zor ve mantıksız olan bu düşünceyle ülke gündemini oyalamanın ve zaten çok da iyi başlamayan 2010 yaz sezonunda enerjimizi tüketmememiz gerekiyor, doğru olan belirli ölçüler içersinde çalışan eğlence sektörünü etkin bir şekilde denetlemektir. Anadolu"nun turistik olmayan bir ilçesiyle Didim, Bodrum, Marmaris gibi dünyanın gözbebeği olan turistik ilçemize aynı gözle bakamayız. Muhakkak ki her iki bölgeye uygulama farklılıklarının olması doğaldır, doğru olanı da denetim mekanizmalarının etkin bir şekilde çalıştırılmasıdır” şeklinde konuştu.