Devli, sendika binasında düzenlediği basın toplantısında, son yıllarda özellikle kamu görevlilerinin üzerindeki baskıların giderek arttığını öne sürerek, yapılan çalışmaların, ''memurların kazanılmış haklarının gasp edilmesi'' noktasına kadar vardığını iddia etti.
Kamu görevlilerine esnek, sözleşmeli statü, düşük ücret karşılığında uygunsuz şartlarda çalışmanın dayatıldığını ileri süren Devli, kamu görevlilerinin örgütlenme, toplu sözleşme ve grev hakkının sulandırılmaya çalışıldığını savundu.
Devli, Kamu Görevlileri Sendikaları Yasasında değişiklik yapılmasına ilişkin tasarının, sendikacılığı hükümet sendikacılığına çevirdiğini iddia ederek, ''Tasarıyla uzlaşma, diyalog, çok seslilik ve demokrasi yok sayılıyor. Toplu sözleşme masasında hükümeti zorlayacak unsurlar, tek tek bertaraf ediliyor'' diye konuştu.
Tasarı ile toplu görüşmeden bile daha geride bir düzenleme getirildiğini öne süren Devli, şu görüşleri dile getirdi:
''Bu tasarıda, örgütleme özgürlüğünün önündeki engeller aynı şekilde korunuyor. Uluslararası sözleşmelerle garanti altına alınmış grev hakkımız yok sayılıyor. Toplu sözleşmenin kapsamı, yalnızca mali ve sosyal haklar olarak belirlendiği için kamu görevlilerinin diğer sorunlarının çözümü konusunda sendikaların önüne set çekiliyor. Sendikalara ait hizmet kollarındaki sorunların toplu sözleşme yoluyla çizmesi engelleniyor.''