Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Tekel işçilerinin sorunlarını çözmek için bir çalışma başlattıklarını ifade ederek, “Şunu da bir meydan okuma olarak almayın ama bizi Tekel işçisi iktidar yapmadı, bizi milletimiz iktidar yaptı” dedi.
Erdoğan, TRT-1"de yayımlanan Taha Özhan"ın sunduğu "Enine Boyuna" programına katılarak, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, “Tekel işçilerinin beklentilerini nasıl çözeceksiniz? Bu konuda CHP Lideri Baykal"ın "İktidarı asker değil, Tekel işçileri götürecek" şeklindeki sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz. Ayrıca 4-C konusu kamuoyu tarafından fazla bilinmiyor. Bu konuyu açar mısınız?” demesi üzerine Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Oralar fabrika değil"
“Milletim bunu iyi dinlesin istiyorum. Kemal Beyin Maliye Bakanlığı döneminde. Kemal Bey, şu andaki Genel başkanı ve Tekgıda-İş Sendikası Başkanı, yönetiminden bir arkadaşla birlikte 5-6 kişi Başbakanlıktaki odamda görüştük. Bize dediler ki "6 ay bize müsaade edin" biz altı ay süreyle buna tahammül ettik. Daha sonra tekrar bir ricada bulundular. Bugüne kadar buna katlandık. Bu bizim iyi niyet göstermemizdendi. Bunlar fabrika falan değil, tütün işletme deposu, yaprak işleme deposuydu. Özelleştirme yapıldı. Şu anda yanılmıyorsam iki-üç ilde bir organizasyon var. 300-500 kişilik onlar da en geç haziranda bitecek. Toplamda şu anda 8 bin 500 Tekel işçisi görünüyor. Bugün son gün. Yarın bu işçilerin kıdem ve ihbar tazminatları bankaya yatıyor. 2004"te biz özelleştirme nedeniyle dışarıda açıkta kalan olmasın diye 4-C olayını gündeme getirdik. Sendikalar, bunu gündeme getirdiğimizde başta olmak üzere bize teşekkür ettiler. 4-C o günden bugüne gündemdedir. Kimsenin sesi çıkmıyordu. 17-18 bin kişi şu anda 4-C kapsamında maaş alıyor.”

"Bizi alkışlayanlara bak"
“Tabii bu döneme gelince biz burada da şöyle bir şey yapalım dedik” diye devam eden Erdoğan şöyle konuştu: “Kapatma durumunda da bunları 4-C kapsamına alalım" dedik. Yasal zorunluluk olmadığı halde. Bu bizim bir iyi niyet göstergemizdi. Ve bu işçileri 4-C kapsamına aldık ama asgari ücret alıyorlardı. Arkadaşlara "bunun üzerine çalışın" dedim, çalıştılar. İlköğretim mezunlarına yaklaşık 750, orta öğretim mezunlarına 850, üniversite mezunlarına da 933 TL ücret verdik. İhbar, kıdem tazminatı, artı 4-C"deki bu çalışma süreci...
Tabii bu adımlar atılırken, 4-C"ye bir işlem başladı. Enteresan olan 4-C"yi kabullenirken bizi alkışlayanlar, sevenler şimdi "4-C"yi istemezük" diyorlar.”

"Bakana fırça atmışım..."
Kimsenin iş bulamadığı bir dönemde işçilerin kıdem ve ihbar tazminatlarının yanı sıra 4-C imkanını da sunduklarını ifade eden Erdoğan, sosyal güvencelerin de bu imkanın içinde yer aldığını söyledi. 4-C çalışmasında kıdem tazminatının sürdürülmesi konusunda sorunlar bulunduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
“Son görüşmeyi söylüyorum. Biz kendilerine dedik ki, şu anda biz ihbar ve kıdem tazminatını veriyoruz. Dün bu görüşmelerle ilgili maalesef yalan bir haber çıktı. Onu okudum, o da beni ayrıca üzdü.”
“Güya ben Türk-İş Başkanı"nın yanında 4-C"yi bilmediğimi söylemişim” diyen Başbakan şöyle devam etti: “Bakanlarıma af edersiniz kaba tabiriyle "fırça atmışım".
Böyle bir şey söz konusu değil, bakanıma çıkışmam söz konusu değil. Sadece ben bakanıma şunu söyledim. "Kıdem tazminatına ara vermeden devam etme imkânı doğabilir mi" bunun üzerine çalışın dedim. Allah aşkına, bu çıkışmak mıdır? Bakanı azarlamak mıdır? Ayıptır. Sendika başkanına "bir kaç gün süre verin, arkadaşlar çalışsın" dedim.
Maliye Bakanımız bu konu üzerinde çalışarak yasal bir engel yoksa kıdem ve ihbar tazminatını kesmeden 4-C"ye geçiş yapılacak. Gerekirse 4-C"nin içeriğinde de bir değişikliğe gidilebilir ama kaldırmak asla. Onu da söyleyeyim. Arkadaşlar konu üzerinde çalışıyor. Bu akşam kendileriyle görüşeceğim, sonra da sendika yetkilileriyle.”

"4-C için bir ay süre var"
Erdoğan, Tekel işçilerinin önünde 31 Ocak"tan sonra bir aylık bir süre bulunduğunu dile getirerek, “Bir aylık sürece 4-C"ye kim müracaat ederse Tekel işçileri içinde onlar 4-C"den istifade edecektir.
Etmezlerse 4-C"den istifade edemeyeceklerdir. İhbar ve kıdem tazminatı zaten banka hesaplarına yarın yatmış oluyor. Oradan da kendilerine bir imkan doğar” dedi.
Yapılan çalışmalar sonunda kıdem tazminatının devamına yönelik bir imkân bulunması durumunda böyle bir düzenleme yapılacağını kaydeden Erdoğan, “Ama bu düzenleme yapılamazsa, o zaman işçiler paralarını almış olacaklar. Ve yeni bir süreci başlatmış olacağız” diye konuştu.

"Hepsi Tekel işçisi değil"
Başbakan Erdoğan, 4-C konusunda samimiyetten uzak bir yaklaşımın bulunduğunu söyledi. Bunu birinci derecede sendika ve sendikalar üzerinden siyasilerin yaptığını kaydeden Erdoğan, “Bir defa Ankara"da bulunanlar Tekel işçilerinin tamamı değildir. Oraya gelenler belli bir gruptur. Ama Tekel işçileri de var, Tekel işçisi olmayan farklı sendikaların oraya gönderdiği ideolojik yaklaşım içinde olan temsilcileri de var” diye konuştu. Erdoğan, iktidarları döneminde, daha önceki iktidarlarda olduğu gibi özelleştirmelerin yapıldığını, bu özelleştirmelerin üretimi olmayan, verimliliği düşük ve devlete yük olan yerlerde yapıldığını söyledi. Tekel"in de bu çerçevede özelleştirildiğini ve belli işletmelerin kapatıldığını ifade eden Erdoğan, burada çalışan işçilerin iş hukukuna göre, ihbar ve kıdem tazminatının verilerek iş akdinin fesh edilmesinin söz konusu olduğunu anlattı. Erdoğan işlemlerin yaklaşık 2-2.5 yıllık bir süreci kapsadığını vurguladı.

"Bizi Tekel işçisi iktidar yapmadı"
Başbakan Tayyip Erdoğan, “Tabii olayı ajite etmek suretiyle hala buralara getirmenin anlamı yok. Ben gerek Ankara"da gerek önünde yapılanları, tabii Ana Muhalefet Partisi Lideri"nin yaptıkları, diğerlerinin yaptıkları siyasette çirkin şeyler. Bakın şunu da bir meydan okuma olarak almayın ama bizi Tekel işçisi iktidar yapmadı, bizi milletimiz iktidar yaptı. Ve milletimizin onlar da bireyleridir, kendilerine saygım vardır ama bu saygım hukuk içindedir hukuk dışına çıkıldığı zaman orada olay değişir. Şu anda hukuksuzluğa orada bir yerde göz yumuyoruz yapılanların hiçbirisi hukuki değildir, yasal değildir ama biz demokrasi adına "buna bir miktar daha katlanalım" dedik” dedi.

"Devleti ekonomide özel sektör gibi çalıştırmalıyız"
Erdoğan, gazetecilere, “Kapattığınız bir kurumda Tekel işçileri için ne yaparsınız?” diye sordu. Radikal Genel Yayın Yönetmeni İsmet Berkan, “Tekel işçilerine iki yıl vakit verdiniz, başka türlü değerledirilebilirdi. Başka yerlerde istihdam sağlamak gibi” yanıtını verdi. Erdoğan, 4-C kapsamına "evet" der hale gelenlerin olduğunu, hala "istemeyiz" diyenlerin de bulunduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Niye? Şuna alışmışlar. "Evet nasılsa rahatız. Ben şimdi nereye gönderilirsem gönderileyim, 4-C kapsamında değil de normal statüde, oturacağım, aydan aya maaşımı alacağım". Şimdi yeni bir teknik geliştirdiler. "Devlete verin, gittiğimiz yerde daha düşük ücrette çalışalım ve orada kıdem tazminatı devam etsin". Yaklaşım tarzı bu. Bende diyorum ki, "biz bu devleti adeta bir özel sektör mantığı ile mi çalıştıracağız yoksa geçmişten bu yana alışılmış haliyle mi yürüteceğiz?" Devleti bu işin içinden çekmek istiyoruz. Devlet, artık ticaretin içinde olmamalı.
Özel sektörün girmediği yere devlet girmeli, özel sektörün girdiği yerde de devlet durmamalı, çıkmalı ki bu işi rekabete açalım, ülkenin bu noktada yatırımı, istihdamı ve üretimi artsın. Bizim bunu başarmamız lazım. Bu kadar gerçekçi bir açıklama yapıyorsunuz, bundan rahatsız oluyorlar. Biz kimden alıyoruz, kime vereceğiz. Ben çalışandan alacağım, üretim olmadan Tekel işçisine parayı vereceğim. Bunu yapamayız, haksızlık.”
(Radikal)