Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ ve Başbakan Erdoğan'ın medyaya yönelik sert sözlerinden sonra Bakan Yıldırım farklı bir görüş bildirdi


Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un Taraf Gazetesi'nin Aktütün haberi üzerine yaptığı sert konuşmadan sonra, Başbakan Erdoğan da Taraf'ın manşetini eleştirmişti. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ise, yazılıp çizilenlerden rahatsız olunmaması gerektiğini belirterek, medyanın yanlış işi gündeme getirmesinin gayet normal olduğunu, buna kimsenin kızmaya hakkının olmadığıın söyledi.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "Bu ülkeyi bölmek, parçalamak isteyenlere karşı biz mücadele edeceğiz. Ona karşı koruyacağız. Radyo ve televizyonlarımız, medyamız da bu ülkenin bekası, istikrarı, birlik, beraberlik içinde tek bayrak altında, tek ülkede, tek vatanın kalkınması için çalışıyor" dedi.

TRT ile Yerel ve Bölgesel Televizyonlar Birliği (YBTB) işbirliğiyle düzenlenen Yerel Medya Sempozyumu'na Ulaştırma Bakanı Yıldırım, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, TÜRKSAT Genel Müdürü Özkan Dalbay, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyesi İlhan Yerlikaya ile yerel medya temsilcileri katıldı.

Yıldırım, sempozyumda yaptığı konuşmada toplantının TRT ile yerel medyanın işbirliği açısından çok önemli bir adım olduğunu söyledi. Yıldırım, yerel medyanın "gürültüsü az", ancak bütün kapsama alanı Anadolu olan bir güce sahip bulunduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Zannetmeyin, vatandaş ulusal medyayı kendisine karine alıyor, ona göre kanaat oluşturuyor. Bu günler çok geride kaldı. Ulusal medya mensupları bize gönül koymasınlar, ama dünya değişiyor. Haber alma kaynakları çeşitleniyor, bugün en çok satan bir günlük gazetenin dört katı kadar internetteki haber sitelerine tıklama yapılıyor. 500-600 bin satan gazete var, internette 2 milyonun üzerinde tıklanan haberler var.

Demek ki, haber alma kaynakları değişiyor. İnternet, uydu, cep telefonu var. Var oğlu var... O bakımdan hiç kimse 'benim alternatifim yok, ben ne verirsem vatandaş onu alır, ona göre haber veririm' deme hakkına sahip değil.

Teknolojinin bizi getirdiği nokta burası. Tam bu noktada da yerel medyanın önemi ortaya çıkıyor." Sivas Kongresi yapıldığı sırada burada alınan önemli kararların
duyurulması için Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Sivas'ta "İrade-i Milliye" adlı bir gazete çıkardığını anlatan Yıldırım, ülkenin geleceği ve istiklali için
alınan kararların orada duyurulduğunu belirtti. Yıldırım, istiklal mücadelesini yerel medyayla başlatarak ülkeyi bağımsızlığa ulaştıran iradenin bugün bu
hedefler doğrultusunda çağdaş uygarlık seviyesi için var gücüyle çalıştığını kaydetti.

-KÜRESEL EKONOMİK KRİZ-

Dünyayı kasıp kavuran bir ekonomik kriz yaşandığına dikkati çeken Yıldırım, "Bu ekonomik kriz bugün yerküreyi yöneten ekonomilerin teker teker tuş olduğu, çöktüğü bir manzarayı gösteriyor. Peki nerede yanlış yapıldı? Biz bu filmi daha önce görmüştük" dedi. Yıldırım, son 30 yıl içinde en ağırı 2000-2001'de olmak üzere krizler yaşandığını hatırlatarak şöyle devam etti:

"Düne göre krize daha hazırlıklıyız. Ama bu şu anlama gelmiyor. Kriz elbette ki bizi de etkileyecek, ama bizim amacımız 2000-2001'de yaşadığımız, insanımızın dünyasını karartan, geleceğe dair umutlarını tamamen yok eden öyle bir anı, günü tekrar bu millete yaşatmamaktır. Bunun için donanımlıyız. Tedbirlerimiz var, alacağımız tedbirler de var. Ama takdir edersiniz ki, tedbirleri ne önce almak, ne de geç kalmak doğrudur. Önce alırsanız olmamış bir felaketi olmuş gibi algılamaya sebep olur, vatandaşınıza haksızlık yaparsınız.

Geç kalırsanız her şey için iş işten geçmiş olur, millet bedel ödemek zorunda kalır. O bakımdan, hükümetimiz, ekonomiden sorumlu arkadaşlarımız bu konuda çalışmalarını 24 saat yapıyorlar."

-ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİK-

Medya kuruluşlarının sayılarının artmasından endişe duyanların bulunduğunu anlatan Yıldırım, bu endişelere gerekçe olarak da ülkenin güvenliğinin gösterildiğini kaydetti. Yıldırım, "Kime karşı güvenliği? Bu ülkeyi bölmek, parçalamak isteyenlere karşı biz mücadele edeceğiz. Ona karşı koruyacağız. Radyo ve televizyonlarımız, medyamız da bu ülkenin bekası,
istikrarı, birlik, beraberlik içinde, tek bayrak altında, tek ülkede, tek vatanın kalkınması için çalışıyor. İki şeyi birbiriyle karıştırmayalım" diye konuştu.

Ülkenin özgürlüğe de güvenliğe de ihtiyacının olduğunu, birini diğerine alternatif göstermeye kimsenin hakkının bulunmadığını vurgulayan Yıldırım, "Toplum olarak biz güvenlik güçlerimizin her zaman yanındayız. Onlarla bir problemimiz yok. Kanallarımızın 24 ulusal, 16 bölgesel, 224 yerel olmak üzere toplam 264'e ulaşmasının zararı yok, ama çok büyük faydası var. Bu ülkeye yönelik taarruz ve tehditleri olabildiğince kısa sürede bütün vatandaşlara duyurmak ve milli hassasiyeti, duruşu bilinçlendirmekten kime zarar gelir?" dedi.

Japonya'da 2 kişiye bir gazete düştüğünü, bunun çok iyi düşünülmesi gerektiğini ifade eden Yıldırım, medyanın çok önemli roller üstlendiğini söyledi.

KIZMAYA HAKKIMIZ YOK

Yıldırım, "Bizim kızmaya hakkımız yok. Kızmak yerine, yanlışsa yanlışı kabul etmek, doğrusunu yapmak için azmetmek düşer. Bunun üzerinde bir şey yapma konumunda değiliz. Çünkü biz bu ülkenin tamamını temsil ediyoruz. Bize verilen güç bunun için verilmiştir. Bu gücü veren yarın elimizden alır, doğru dürüst kullanamazsak geldiğin yere seni gönderir" şeklinde konuştu. Yıldırım, ancak yanlış yapılmadığı halde bunları yazılıyorsa hesabının verilmesi gerektiğini söyledi.

-TRT GENEL MÜDÜRÜ ŞAHİN-

TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin de sempozyumda köklü yayın kuruluşu TRT ile basının büyük gücü yerel medyanın bir araya geldiğini söyledi.
Anadolu'da da yıllarca çalışmış bir bürokrat olarak yerel medyanın sorunlarını yakından bildiğini belirten Şahin, "Sürekli ihmal edilen bir yerel medya var" dedi.

Global düşünüp yerel yaşanması gerektiğini slogan haline getirdiğini belirten Şahin, evrensel düşünürken "kopmuş bir mayın" gibi yaşanmayacağını ifade etti. Şahin, yasal düzenlemeyle TRT arşivlerinin yerel medyaya açılmasına olanak sağlandığını hatırlatarak,TRT'nin 80 bin saatlik bir arşive sahip bulunduğunu ve bu arşivden yararlanma olanaklarına kavuşulmasının yerel medya açısından da büyük fırsat olduğunu söyledi. TRT'nin ayrıca bir eğitim kurumu olarak görev yapmasının da büyük önem taşıdığını dile getiren Şahin, böylece yetişen bir kameramanın, muhabirin TRT'nin sertifika alarak alanında aranan eleman haline gelebileceğini kaydetti.

TRT'nin haber desteği ve teknik destek açısından da yerel medyayla işbirliği halinde bulunabileceğini belirten İbrahim Şahin, yerel medya temsilcilerine, "Sizlerle işbirliğine büyük önem veriyoruz. Özellikle arşiv konusunda mutlak surette bir çıkış kapısını bize sunmanız gerekiyor. Çünkü şu ana kadar 12-13 bin saatlik arşivi dijital ortama aktardık" diye hitap etti.

YBTB Genel Başkanı Şeyda Açıkkol ise yerel medya temsilcileri olarak çok yoğun bir tempoda çalıştıklarını, ancak sorunlarının çözüme ulaşamadığını söyledi. Açıkkol, "Yerel medya, çok sesliliğin ve toplum menfaatinin teminatıdır" dedi.

-YEREL MEDYANIN SORUNLARI-

"Yerel Medyanın Sorunları ve Çözüm Önerileri" adlı oturumda konuşan RTÜK Üyesi İlhan Yerlikaya da yerel medyanın ulusal medyaya göre daha çoğulcu ve katılımcı olduğunu söyledi.
Bir çok yayın kuruluşunda reytinge önem verildiğine dikkati çeken Yerlikaya, "Ancak reyting, her zaman etkinlik anlamına gelmemektedir. Medya insanların fikir ve kanaatlerini değiştirmede değil, gündem oluşturmada etkilidir" dedi. Yerlikaya, medyanın doğru ve tarafsız bilgiler vermesi gerektiğini kaydetti.

Mersin TV Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ünal da yerel medyanın çok geniş bir yayın ağında hizmet verdiğini ifade ederek, "Anadolu'da 10 bin yıllık güzellikler var. Biz bu Anadolu'dan yayın yapıyoruz ve görevimiz çok büyük" dedi.

Rize Kaçkar TV Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Onay ise yerel medyanın büyük sorunlarının bulunduğunu, bu konuların çözümünde RTÜK'ün de desteğine ihtiyaç duyduklarını belirtti.

Bu arada, TRT ile YBTB arasında, TRT Çocuk Kanalı'nda yayınlanacak "Çocuk Haber" adlı program konusunda protokol imzalandı. Protokole göre, YBTB, haftada 7 gün ve günde 2 kez yayınlanacak programa yerel ve bölgesel medya kuruluşlarından görsel ve yazılı materyal sunacak. TRT de bu materyaller karşılığında kendi arşivinde bulunan çocuk programlarından seçeceği bir çocuk programının TRT logolu kopyasını yerel medya kuruluşlarına yayınlanmak üzere verecek.