Yeter Erdine - Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin sadece ekonomik göstergeler, sadece rakamlar itibarıyla büyümediğini, Türkiye'nin kurumsal yapılanması, zihniyeti, geleceğe bakış açısının da gelişim gösterdiği bildirdi.

Yılmaz, ''Yeni kurumsal mekanizmalar oluşturuluyor. Bir örneği de kalkınma ajanslarımız. Yıllar yılı bu ülkede bölgesel gelişme hadiseleri tartışıldı. Ama böyle somut bir kurumsal mekanizma oluşturulmamıştı. Son 3-5 yılda bu mekanizma kuruldu. Şimdi artık meyvelerini toplamaya başlıyoruz'' dedi.

Bakan Yılmaz, Malatya'daki Fırat Kalkınma Ajansının açılışının ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de kalkınma ajansları gibi yeni kurumsal mekanizmalar, yeni uygulamalar yapıldığını söyledi.

Kalkınma ajanslarının yerel dinamikleri de harekete geçirdiğini belirten Yılmaz, ''Kalkınma ajansları yerel aktörleri gelişme sürecine dahil eden özgün bir yapı. İnşallah bu yapıyla hem bu yörelerimizin gelişme potansiyelini hızlandıracağız, hem de bunun aracılığıyla ülkemizin kalkınma sürecine katkıda bulunacağız'' dedi.

-KAMU YATIRIMLARI-

Gelecek yıl kamu yatırımlarının artacağını bildiren Yılmaz, şunları söyledi:

''Merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu yatırımlarımızda yüzde 15 civarında bir artış olacak. Toplam kamu yatırımlarına bakacak olursak da, burada da yüzde 17 civarında bir artış öngörüyoruz. Fakat gerçekleşmeler biraz düşük kalacak. Çünkü 2010 yılı içinde gerçekleşmeler çok yüksek oldu. Sadece Karayolları Genel Müdürlüğüne 7,5 milyar lira ek ödenek sağladık. Başlangıç ödeneği 3 milyar lira idi. Herhalde bu Cumhuriyet tarihinde bir kuruluşun bir yılda aldığı en yüksek ödenektir. Bu ödenek ülkenin dört bir yanında devam eden bölünmüş yol çalışmalarını da hızlandırmış oldu.

Küresel krizin yaşandığı bir ortamda kamu yatırımlarıyla birlikte ülkemize dönük krizin etkilerini önemli oranda azaltma imkanı bulduk. Krizin olduğu bir ortamda parasal harcamaların fiziki karşılığı artmış oldu. Eskiden bu kadar fiziki yatırımı çok daha büyük bir maliyetle gerçekleştirebilirken kriz ortamında fiyatlar düştüğü için yatırım açısından da bir fırsat kapısı oluştu. Kamu olarak hiçbir zaman özel sektörün rakibi değiliz, işletmecilik yapmıyoruz. Altyapıya yatırım yapıyoruz, ulaştırmaya, sulamaya, eğitime, sağlığa, üniversitelere. Bunlar ülkemizin potansiyel büyümesini yukarıya çekiyor. Etkilerini kısa vadede görmeyebiliriz. Orta ve uzun vadede bu tür altyapı yatırımları yatırım ortamını iyileştiriyor. Ekonominin potansiyel büyüme seviyesini yukarılara doğru çekiyor. Bu açıdan son dönemde kamu yatırımlarında ciddi mesafeler aldık.''

Kriz öncesi dönemde kamu yatırımlarının toplam yatırımlar içindeki payının yüzde 20'ler civarında olduğunu anlatan Yılmaz, Türkiye'deki kamu yatırımlarının son ekonomik kriz döneminde arttığını belirtti. Yılmaz, ''Özel sektörün yatırımları belirsizlikten dolayı bir miktar azalmıştı. Ancak 2010 yılı ile birlikte özel sektör yatırımlarında da bir canlanma görüyoruz'' dedi.

-''ÖZEL SEKTÖRE GÜVEN VEREN BİR ORTAM OLUŞTURDUK''-

Türkiye'nin ekonomik büyümesinde özel sektörün lokomotif bir güç olduğuna işaret eden Yılmaz, şunları ifade etti:

''2011 yılında da özel sektör yatırımları artacak. Belirsizliği azaltıyoruz. Özel sektör yatırımları açısından en kritik unsur budur. Orta vadeli, istikrarlı politikalarımızla özel sektöre güven veren bir ortam oluşturduk. Yine bu güvenden dolayı faiz oranlarımız çok düştü. Bu sadece kamunun borç yükünü azaltmıyor. Özel sektör için de çok daha elverişli şartlarda kredi kullanma, yatırım yapma imkanı doğuruyor.''

-TEŞVİK SİSTEMİ-BÜTÇE-

Gelecek yıl uygulanacak teşvik sistemine de değinen Yılmaz, ''Mevcut bölgesel ve sektörel teşvik sistemi devam edecek. Sadece destek oranları bir miktar düşecek'' dedi.

2011 yılı bütçesinin bir seçim ekonomisi bütçesi olmayacağını belirten Yılmaz, şunları belirtti:

''2011 yılı bütçemiz orta vadeli planımızda ortaya koyduğumuz politikalarla tutarlı bir bütçe. Sosyal yönü güçlü bir bütçe. Giderek faiz harcamalarının düştüğü, yüzde 15'lere gerilediği bir bütçe. Bunun yerine personele ödediğimiz harcamanın arttığı, eğitim, sağlık, harcamalarının yükseldiği, sosyal güvenlik harcamalarının yükseldiği bir bütçe. Yani bir anlamda bir refah bütçesi, sosyal devlete uygun olan bir bütçe. Sadece özürlüler için 3,5 milyar lira kaynak ayırdık. Eğitime 30 milyar liranın üstünde kaynak tahsis ettik.''

Cevdet Yılmaz, bu bütçeye yazılmayan ancak prim ve vergilerle ilgili yapılandırmadan kaynaklanan gelirlerin de olduğunu sözlerine ekledi.

A.A.