Önceki gece avukatıyla polise teslim olan Cem Garipoğlu, her şeyi itiraf etti: “Cinayeti kıskançlık yüzünden işledim. Cep telefonundaki mesajları görünce çılgına döndüm. Cesedi bavula sığdıramadığım için kafasını kestim. Çok pişmanım. Keşke ben ölseydim”.

İstanbul"da 6 ay önce kafası kesilerek öldürülen Münevver Karabulut"un katil zanlısı Cem Garipoğlu, önceki gece İncirli"de avukatı polise teslim ettikten sonra İstanbul Asayiş Şubesi Müdürlüğü"ne, oradan da Gülhane"deki Çocuk Mahkemesi"ne götürüldü. Garipoğlu, 18 yaşından küçük olduğu için polise ifade vermeden savcıya sevk edildi.
Sürekli ağlıyor ve titriyordu

Ancak teslim edildiğinde polislerle sohbet eden katil zanlısı, sürekli ağlıyor ve titriyordu. Sinir krizleri de geçiren Cem Garipoğlu"nun polise şunları anlattığı öğrenildi: “Çok pişmanım. Keşke ben ölseydim. Bir anlık bir olaydı. Keşke onu geri getirebilsem.”

Anneme "Bizi yalnız bırak" dedim

“Olay günü Münevver Karabulut"u okuldan almadan önce Bahçeşehir"deki evimizde bulunan annemi aradım. "Kız arkadaşımla geliyorum. Evden ayrıl, bizi yalnız bırak" dedim.”

Önce "Teğmeni tanımıyorum" dedi

Cinayeti kıskançlık yüzünden işlediğini söyleyen Cem Garipoğlu"nun detaylara girmediği öğrenildi. Garipoğlu, polisin Münevver"in mesajlaştığı ortaya çıkan Teğmen C.Y.C."yi kast ederek, “Kıskançlığının nedeni teğmenin mesajlarını görmen mi?” şeklindeki soruya ise “Onlardan haberim yok” diye cevap verdi.

Alkol almıştım, öfkeye kapıldım

Garipoğlu, cinayeti işlediği sırada alkollü olduğunu da söyledi. Polisin cinayeti neden hunharca işlediğini, Münevver"in kafasını neden kestiğini sorması üzerine de “Bir anlık öfkeyle gelişen olay sonrası paniğe kapılıp korktuğu, önce cesedi valize yerleştirmek istediğini ancak sığmaması üzerine cesedi parçalamak zorunda kaldığı” cevabını verdi.

Münevver"in ailesine çok üzüldüm

Her sabah Star TV"de Mesut Yar"ın programını izlediğini anlatan Garipoğlu"nun, ”Her sabah gazeteleri okuduğu için izliyordum. Böylelikle gündemi takip edebiliyordum. Münevver"in ailesine gerçekten çok üzüldüm. Yakalanmamak için hiçbir iletişim aracı kullanmadım. Öldürüleceğimden korktuğum için teslim olmadım“ dediği öğrenildi.

Mesajları görünce cinnet geçirdim

Cem Garipoğlu, psikolog ve pedagogların da bulunduğu 4 kişilik sosyal hizmetler uzmanı eşliğinde de savcıya ifade verdi. Garipoğlu"nun savcıdaki ifadesinde Münevver Karabulut"un cep telefonunda gördüğü, ancak kimin gönderdiğini bilmediği mesajlar nedeniyle kavga çıktığını, kavganın büyümesi üzerine cinnet getirdiğini ve cinayeti bu sırada işlediğini söylediği öğrenildi. Bu mesajların Ankara"da görevli teğmene ait olduğu, ancak Cem Garipoğlu"nun bu kişinin teğmen olduğunu bilmediği belirtildi.

Kanları babamın gömleğiyle sildim

Cinayetten sonra evdeki kirli sepetinden bulduklarıyla yerdeki kanları sildiğini belirten Garipoğlu, babasının üç gömleğinde birden kan lekesine rastlanmasının nedeninin bu olduğunu ifade etti.

Kan lekesini annesiyle temizlemiş

Garipoğlu, cesedi attıktan sonra tekrar eve döndüğünü, annesinin yerdeki lekeleri sorması üzerine kustuğunu söyleyip birlikte temizlediklerini anlattı.

Sahte kimlik barlara girmek için

Cem Garipoğlu, sahte nüfus cüzdanı ile ilgili soruya da, barlara girebilmek için kendisinin yaptığını ifade etti. Savcıların uyuşturucu kullanıp kullanmadığı sorularına “Kullanmadım” diye yanıt verdi.

"Sarılıp, boğacağım" şakaymış

Garipoğlu savcının daha önce "Cinsel tacize maruz kaldınız mı?" sorusuna ise "Hayır böyle bir şey yaşamadım" diye yanıt verdi. MSN kayıtlarındaki "Sana o kadar sarılacağım ki, boğarak öldürüceğim" ifadesi sorulan Garipoğlu "Bunu şaka amaçlı söyledim" dedi.

Sakal bırakıp, saçını kesmiş

Cem Garipoğlu"nun yapılan üst aramasında sadece 12 TL bulundu. Üzerinden bir adet kredi kartı da çıkan Garipoğlu"nun bunu da kullanmadığı anlaşıldı. Üzerinde kimlik belgesi ya da cüzdan gibi hiçbir özel eşya bulunmayan Garipoğlu"nun sakal bıraktığı, ancak saçlarını yeni kestirdiği göze çarptı. Garipoğlu, polislerin nerede tıraş olduğu sorusuna da “Kendim tıraş oldum” dediği öğrenildi. Garipoğlu"nun yakalandığı sırada üzerinde beyaz tişört, siyah kapüşonlu mont, açık renk kot pantolon, ayağında da spor ayakkabı vardı. Üzerindeki kıyafetler yeni değildi, ancak temizdi.

Teslim olmadan önce sucuk ekmek istedi!

Cem Garipoğlu"nun 197 günlük kaçışı, çarşamba akşamı avukatı Aytekin Kaya"ya gelen bir telefonla sona erdi. Avukat Kaya o gece yaşananları şöyle anlattı: “Bana bir telefon geldi ve Cem"in teslim olacağı söylendi. Cem çarşamba gecesi saat 00.00 sıralarında Bahçelievler İncirli sapağı yan yola bir ciple getirildi. Ben, "Yoldan geldin bir şey ister misin?" diye sordum, sucuk ekmek istedi. O yemek yerken kendi kendime "Acaba suçlu bu çocuk mu?" diye sordum. Kimin telkiniyle teslim olduğunu sormadım. Hemen emniyeti aradım, 15-20 dakika sonra 2 ekip otosu geldi. Ayrıca Hayyam Garipoğlu"nu aradım ve yeğeni hakkında bilgi verdim. O da bana bir amcanın ne sorması gerekiyorsa onu sordu.”

Otomobilde Sinatra dinledi

Avukat Kaya, otomobilinde sandviçini yiyen Garipoğlu"nun bu sırada ünlü şarkıcı Frank Sinatra"yı dinlediğini söyledi. Avukat Kaya"nın otomobiliyle büfeden yaklaşık 500 metre uzaklıkta bulunan Özel Ethica Hastanesi"nin önüne giden Garipoğlu, saat 00.45"te avukatı eşliğinde Ömür otobüs durağında iki araçla gelen özel ekibe teslim oldu. Zanlıyı teslim alan ekip bir emniyet müdürü ve 2 sivil polisten oluşuyordu.

Polis: Artık bize emanetsin

Avukat Aytekin Kaya, kendilerini Gayrettepe"deki Asayiş Şube Müdürlüğü"ne götüren polislerin Cem Garipoğlu"na “Artık bize emanetsin. Bundan sonraki süreçte gerek emniyette, gerek adliyedeki herkes görevini yapmaya çalışıyor. Korkma sana bir şey olmayacak. İşlediğin bir suç varsa da bununla yüzleşeceksin” dediklerini söyledi.

Kelepçe takılmadı, tutuklandı

Cem Garipoğlu, saat 03.30 sıralarında sağlık kontrolü için Şişli Etfal Hastanesi"ne, oradan da Üsküdar"daki Çocuk Mahkemesi"ne götürüldü. 18 yaşından küçük olduğu için kelepçe takılmayan Garipoğlu, İstanbul Adliyesi"nde hakim karşısına çıktıktan sonra tutuklanarak Maltepe Cezaevi"ne gönderildi.

"Paket mi olsun" dedim "Arabada yiyecek" dedi

AvukatIn Cem"e sucuk ekmek aldığı Tonton Büfe çalışanı Engin Aydın, o dakikaları şöyle anlattı: “Büfede gece çalışıyorum. Saat 24.00 sıralarında bir bey geldi. Ekmek arası sucuk istedi. "Paket mi, burada mı yiyeceksiniz?" diye sordum. "Paket olsun. Arabada yiyecek" diye cevap verdi. Sucuk ekmeği hazırladık, parasını ödedi. Yanında kimse yoktu. Yaklaşık iki saat sonra televizyonlardan Cem Garipoğlu"nun Bahçelievler"de avukatı aracılığıyla yakalandığı haberini aldık. Bugün ise avukatının açıklamalarını dinledik, bahsettiği büfenin burası olduğunu anladık.”

197 GÜN SONRA TESLİM OLDU

İŞTE ADIM ADIM YAŞANANLAR...

Tam 197 gündür Türkiye"nin gündeminden düşmeyen korkunç cinayet, Cem Garipoğlu"nun önceki gün teslim olmasıyla yeni bir boyuta taşındı. İşte adım adım, "kesik baş" cinayetinin ilk gününden itibaren katil zanlısının teslim olmasına kadar yaşanan süreç...

ÇÖPTEKİ CESET: 4 Mart 2009 gece yarısı, İstanbul Etiler"de bir çöp konteynerinde Münevver Karabulut"un cesedi bulundu. Başı gövdesinden ayrılan 18 yaşındaki genç kızın cesedi çöp konteynerine bir gitar kutusunda atılmıştı.

GARİPOĞLU AİLESİ"NE BASKIN: Polis, Karabulut"un erkek arkadaşının işadamı Hayyam Garipoğlu"nun yeğeni Cem Garipoğlu olduğunu belirledi. Cem Garipoğlu"nun Bahçeşehir"deki adresine baskın düzenlendi. Ancak zanlının aynı gece saat 05.00 sıralarında evini terk ettiği belirlendi. Cem"in babası Nida Garipoğlu, annesi Makbule Tülay Garipoğlu ile cesedi korsan taksiyle taşıyan taksici M. C. B. gözaltına alındı. Şoför hemen, anne ve baba ise üç gün sonra serbest bırakıldı.

BABA TUTUKLANDI, ANNE ABD"YE KAÇTI: Cem Garipoğlu"nun babası Mehmet Nida Garipoğlu, gömleğinde bulunan kan lekesinin Karabulut"a ait olduğunun belirlenmesi üzerine 27 Nisan 2009"da "adam öldürmeye iştirak" suçundan tutuklandı. Anne Garipoğlu"nun ise bir süre sonra kızlarını da yanına alarak Rusya"da yaşayan diğer oğlu Levent Garipoğlu"nun yanına gittiği belirlendi. Rusya"da mavi bülten çıkarılırken, annenin Rusya"dan ABD"ye kaçtığı ortaya çıktı.

KIRMIZI BÜLTEN ÇIKARILDI: Cem Garipoğlu"nun cinayetin ardından yurt dışına kaçtığı ihtimali üzerine de 14 Mayıs 2009"da Interpol tarafından kırmızı bülten çıkarıldı.

RUSYA, ERMENİSTAN, ÇEÇENİSTAN İDDİALARI: Katil zanlısıyla ilgili her gün yeni bir iddia ortaya atıldı. İlk olarak Cem Garipoğlu"nun, Türkiye"nin Moskova Büyükelçiliği"ne annesiyle birlikte geldiği iddia edilirken, daha sonra gelen kişinin abisi Levent Garipoğlu olduğu ortaya çıktı. Cem Garipoğlu"nun daha sonra Ermenistan"da, Çeçenistan"da ve Kanada"da görüldüğü öne sürüldü.

ADLİ TIP SKANDALI: Cinayet sonrasına yapılan otopside ilk olarak Karabulut"un cesedi üzerinde Garipoğlu Ailesi dışında birine ait sperm örnekleri bulunduğu açıklandı. Bunun üzerine Cem"in arkadaşları ve ailesinden sperm örnekleri alındı ama bir sonuç çıkmadı. Açıklanan ikinci otopsi raporu ise rezaleti gözler önüne serdi. Sperm örneğinin aynı gün otopsi yapılan başka bir cesede ait olduğu, cenazeleri taşıyan görevlinin eldivenlerini değiştirmediği için spermin Karabulut"un cesedine bulaştığı açıklandı.

CERRAH AİLEYE YÜKLENDİ: Karabulut Ailesi, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah"ın, Hürriyet Gazetesi"nden Ayşe Arman"a verdiği röportajda söylediği "Kızlarını neden takip etmemişler, kızlarına sahip çıksalardı" sözleriyle bir kez daha yıkıldı.

TEĞMENİN MESAJLARI: Cem her yerde aranırken bu kez bir teğmenin adı olaya karıştı. Karabulut"un öldüğü gün bir cep telefonuna 8 mesaj gönderdiği ortaya çıktı. Telefon numarası Ankara"da görevli teğmen C.Y.C"ye ait çıkarken, baba Karabulut kızının teğmenle Ayvalık"tan arkadaş oldukğunu söyledi.

3 MİLYON EURO"LUK KAN PARASI İDDİASI: Tüm bu gelişmeler yaşanırken, baba Karabulut"un Garipoğlu Ailesi"nden 3 milyon euro kan parası istediği iddiaları gündeme bomba gibi düştü. Baba Karabulut, bu parayı helallik için istediğini kabul ederken, MS Derneği"ne vereceğini ve hastane kurulacağını açıkladı. Ama Cem Garipoğlu, teslim edilmediği için bu parayı kabul etmediğini söyledi.

ERMENİSTAN"DA YAKALANDI İDDİASI: Kamuoyu baskısı nedeniyle defalarca İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Vali Muammer Güler ve Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, Garipoğlu"nun etrafındaki çemberin daraldığını yakalanmasının an meselesi olduğunu açıkladı. Geçen hafta Garipoğlu"nun Ermenistan"da yakalandığı iddiası da ortaya atıldı.

İŞTE CİNAYET NEDENİ MESAJLAR

"Bir kahve içelim mi?

Münevver Karabulut"un cesedinin bulunduğu gün bir cep telefonu numarasına 8 kez mesaj gönderdiği ortaya çıkmıştı. İddiaya göre Münevver Karabulut, İstanbul"a gelen teğmen C.Y.C."ye ”Bir kahve içelim mi?“ diye mesaj attı. Münevver de bu mesaja “Geleceğimi sanmıyorum” diye cevap verdi. Telefon numarası Ankara"da görevli teğmen C.Y.C"ye ait çıkarken, baba Süreyya Karabulut, kızının C.Y.C ile Ayvalık Sarımsaklı"dan arkadaş olduğunu ve kendisinin bunu bildiğini söylemişti.