Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ekonomik krizi en az zararla atlatan ülke olacağını belirterek, "İddiamı devam ettiriyorum, arkasındayım ve 'teğet geçecek' diyorum. Teğet geçmesi demek; bize zarar vermeyecek anlamında değil, sürtünüp geçecek" dedi.

"15. İstanbul Ev Tekstili Fuarı"nın (EVTEKS) açılışında konuşan Erdoğan, 2008'in son çeyreğinde ve 2009'un ilk çeyreğinde yaşanan daralmanın
artık olumluya döndüğünü gördüklerini, sanayi üretiminde kapasite kullanım oranlarında sevindirici bir artış olduğunu ifade ederek, bunlara paralel enflasyon, faiz ve cari açığın da önemli oranlarda düşüş kaydettiğini bildirdi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Burada yine dikkat edilirse, Merkez Bankası gördüğünüz gibi 9,25'e inmiş vaziyette. Aynı şekilde devletin borçlanma faizi yüzde 11-12'ye kadar inmiş durumda. Ama hala 'Efendim, biz Merkez Bankasının açıklamış olduğu faiz
oranlarına inmek durumunda değiliz' gibi bir yaklaşım içinde olan bankacılık anlayışı var. Ben bu anlayışa saygı duyarım, ama doğru bulmam. Çünkü bu acımasız
bir yaklaşımdır. 'Bu acaba kapitalizmin acımasız yüzü müdür?' diye yaklaşanlara biraz haklılık payı kazandırıyor gibi geliyor bana. Onun için burada biraz daha
insaflı olmak durumundayız. İnsaflı olacağız ki bu dayanışma ile ülkemiz ayakta kalsın, daha güçlü hale gelsin, rekabet gücünü kaybetmesin. Rekabet gücünde de
bir basamak daha yükseldik."

-"SÜRTÜNÜP GEÇECEK"-

Başbakan Erdoğan, tedbiri elden bırakmadıklarını, her şeyin olumlu seyrettiği, krizin artık geride kaldığı iddiasında da olmadıklarını belirterek, şöyle devam etti:
"Benim iddiam şu; biz bu krizi en az zararla atlatan ülke olacağız.

Bizim için bu yıl evvel Allah işin sonudur. Ve biz bu yıl sonuna doğru da bunun parıltılarını göreceğiz. İddiamı devam ettiriyorum, arkasındayım ve 'teğet geçecek' diyorum. Aynı... Teğet geçmesi demek; bize zarar vermeyecek anlamında değil, sürtünüp geçecek. Ama sürtünürken tabii bize de bir hasar verecek. Onun için moralleri yüksek tutacağız. Kriz ortamından çok kriz sonrasına yoğunlaşmanın, hem sektörlerimiz hem de ülkemiz için çok daha yararlı sonuçlar doğuracağını da görebiliyoruz.

Türkiye, kriz sürecindeki sağlam duruşunu mutlaka kriz sonrasına da taşıyacak ve istikrarlı büyüme eğilimini devam ettirecektir. Tüm sektör temsilcilerimizin, özellikle de Türkiye'nin lokomotif sektörü tekstilin
karamsarlığa kapılmadan, moral bozucu söylemlere kulak asmadan geleceğe odaklanmasını bilhassa sizlerden rica ediyorum." Erdoğan, 6,5 yıllık süre içinde Türkiye için tarihi nitelikte başarılara imza attıklarını, hep birlikte Türkiye'yi çok farklı kulvarlara taşıdıklarını
belirterek, "Ama ne yazık ki felaket tellalları susmuyor. Bunlar felaket tellallığı yapacak, ama siz işin içindesiniz. Siz işi bilensiniz. Dolayısıyla
bizler moralleri nasıl yüksek tutacağız ki daha iyi bir konuma gelelim, bunun psikolojik yönetimini hep birlikte yapalım. Bunu sizlerle beraber oturarak, konuşarak, dertleşerek, bugüne kadar nasıl getirdiysek, bundan sonra da aynı şekilde inşallah getireceğiz" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, fuarın yurt dışından katılan misafirler açısından da ayrı bir önemi bulunduğunu vurgulayarak, bu misafirlerin fuar vesilesiyle İstanbul gibi bir dünya şehrini yakından tanıma imkanı bulacağını, bu şehrin
eşsiz güzelliğiyle buluşacağını anlattı.

İstanbul'un bu akşam UEFA Kupası final maçına da ev sahipliği yapacağını anımsatan Erdoğan, toplantıya katılanlardan maçı izlemelerini istedi.

İstanbul'un şu anda uluslararası fuarların, kongrelerin düzenlendiği bir cazibe merkezi haline geldiğini belirten Erdoğan, hükümet olarak başta İstanbul
olmak üzere Antalya, Ankara ve İzmir gibi şehirlerde bu tür organizasyonları artırmak için çalıştıklarını vurguladı.

Erdoğan, konuşmasının ardından beraberindekilerle fuarın açılışını gerçekleştirdi.

Bu arada, Türkiye Ev Tekstili ve Sanayicileri Derneği Başkanı Recep Tanrıverdi, günün anısına Başbakan Erdoğan'a ipek döşemelik kumaşın yer aldığı bir tablo hediye etti.