İZMİR'in Çeşme İlçesi'nde, geçen yıl Temmuz ayında işadamı Hüseyin İltaş'ı iple boğup, ardından yakarak öldürdükleri iddia edilen aşk yaşadığı F.E., kızı M.E., ile Ö.G., ve H.E.'nin ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlanırken, taraflar birbirini suçladı. F.E., birlikte olduğu işadamının kızlarına tecavüz etmek istediğini iddia etti.

Olayı soruşturan Cumhuriyet Savcısı Nihal Fındık, tutuklu sanıklar M.E., F.E., Ö.G. ve H.E. ile diğer tutuksuz 4 sanık hakkında ağır ceza mahkemesinde dava açtı. İzmir 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan ilk duruşmaya haklarında `Tasarlayarak canavarca hisle öldürme ve bu suça azmettirme' suçlarından, ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istemiyle dava açılan tutuklu 4 sanık ile tutuksuz yargılanan sanıklar ve ölen işadamının eşi Nermin İltaş ile tarafların avukatları katıldı.

FARKLI CİNSEL İSTEKLERİ VARDI

F.E., Hüseyin İltaş'ın farklı cinsel isteklerde bulunması, kızı M.E.'ye de tacizde bulunup eziyet etmesi nedeniyle öldürüldüğünü belirtti. F.E., ifadesinde "Yedi yıl önce kendisiyle tanıştım. Genelde benim oturduğum evde birlikte oluyorduk. Bir yıl sonra evli olduğunu öğrendim. Ben uyurken kızım A.E.'nin, daha sonra da büyük kızım M.E.'nin göğüslerini okşarken yakaladım. Birlikteliğimizden çocuğumuz doğdu. Değişik cinsel istekleri vardı. Eve travestiler getirip birlikte seks yapıyordu. Kızlarımla cinsel ilişkiye girmek istiyordu. Kızım M.E.'nin psikolojisi bozuldu, Hüseyin'i öldürmek istediğini söyledi. Bir gece evimde Ö.G. ve H.E.'nin, Hüseyin'in ağzına yastık dayayıp öldürmeye çalıştıklarını gördüm. Öldürme olayını kızım planlamış. Benim bir şeyden haberim yok" dedi.

M.E. ise, "Hüseyin İltaş'ı anneme ve bize kötü davranıp, cinsel istismarda bulunması nedeniyle öldürtmeye karar verdim. Ö.G., ile görüşüp 5 bin TL'ye anlaştım. Eğlenceden geldiği bir gece Ö.G. ve H.E. yastık ve iple boğup öldürdüler. Cesedini, çuval içinde otomobilinin bagajına koydular. Yakma görüntülerini bana izletiler. Korktuğum için yargıya bildirmedim" dedi.

Ö.G., ise "Olay gecesi M.E., mesaj atıp beni eve çağırdı. Yerde çuval içerisinde battaniyeye sarılı eşyayı arabaya taşımamı istediler. Kanlar akınca ceset olduğunu anladım. Ama M.E.'nin elinde tabanca vardı, kimseye söylemememi istedi. Cesedi Çeşme'ye götürdük. Midem bulanınca deniz kıyısına gittim. Geri döndüğümde dumanlar çıkıyordu" dedi. H.E., ise olay gecesi haplı olduğunu, hayal meyal hatırladığını söyledi. H.E., "Bizi eve M.E., aldı. Ö.G. ve bana yastık ile ip verdi. Bizi Hüseyin'i yatak odasında öldürürken, annesiyle kızı da bizi kapıdan izliyordu. Çuval içerisindeki cesedi Çeşme'ye götürdük. Çalı çırpı koyup yaktık. Ö.G., bu anı benim cep telefonuma kaydetti. Bu işi hep birlikte yaptık" dedi.

Nermin İltaş, ise eşinin düzenli bir hayatı olduğunu, belirtip tüm sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.

MİLLİYET