İçerisinde akademisyenlerin de bulunduğu Tayvan Uluslararası Folklor Topluluğu 40 kişilik bir ekiple ülkemizi 25 günlük bir turla ziyarete geliyor. Grubun çoğunluğunu Tayvanlılar oluştursa da içlerinde Singapurlular da var. Bu grubun refakatini Ege Üniversitesi güzel Sanatlar Fakültesi’nden Abdurrahim KARADEMİR yapıyor. Grubun amacı ülkemizin folklorunu tanımak, yöresel oyunlarımızı öğrenmek ve öğrendikleri bu oyunları kendi ülkeleri başta olmak üzere diğer ülkelere tanıtmak. Bu doğrultuda Karadeniz Bölgesi’nden başlayan gezilerini İç Anadolu, Göller Yöresi ve Ege Bölgesi rotasında sürdürmekteler. Tarihi mekanları gezen grup değişik yörelerde yöresel yaşamı ve o yöreninfolklorik özelliklerini de inceliyorlar. Buralarda gördükleri yöresel oyunların bir kısmını da öğreniyorlar. Bu gezide kendi kültürlerini ve oyunlarını tanıtmak gibi bir misyonları da yok. Sadece Türk kültürünü ve folklorunu tanımak ve öğrenmek için geziyorlar.
Tayvanlılar ve Singapurlular bizim ülkemizin folklorunu tanımak ve tanıtmak için uğraşıyorlarken bizler ne yapıyoruz? Cevaplanması gereken birinci soru bu. Ülkemizin kültürünü, değerlerini ve folklorunu yeterince tanıtabiliyor muyuz? Bunun için yeterli çalışmalarıyapabiliyor muyuz? Çoğunluğun düşüncesinin hayır olduğunu da biliyorum. Bu grup bölgemize geldiğinde Denizli Pamukkale Yöresine öncelikle gidiyor. Burayı gezdikten sonra da Selçuk Efes yöresine geçmek istiyor. İki yöre arasında kalan, bünyesinde onlarca tarihi kent bulunan, deniz kenarında bir çok turistik merkezi bulunan, Anadolu folkloruna büyük katkısı bulunan Aydın’ı baypas edip geçmek istiyorlar. İyi bir Aydınlı olan Abdurrahim KARADEMİR ise Aydın’ın bir köyüne bunları götürüp folklorik özelliklerini tanıtmak istiyor. Bu konuda kendisine her zaman yardımcı olan ve folklor konusunda kaynak kişi özelliği bulunan Germencik Dampınar Köyünden Mehmet SARI’ya durumu bildiriyor. Mehmet SARI hemen girişimlere başlayıp birkaç gün içinde folklor ekibini, yöresel müzisyenleri ayarlıyor. Gerek folklor ekibi, gerekse köyden yaşlısı genci, kadını erkeği onlarca oyun gösterisi yapıyor. Tayvanlılarda iki yöresel oyunumuzu gayet iyi bir şekilde sergiliyorlar. Mehmet SARI kendi evinin bahçesinde yöresel bir düğünde yapılan yemekleri hazırlatıp konuklara yer sofrasında bunları ikram ediyor. Kendi incirleri yüksek rakımdan dolayı henüz olgunlaşmadığı için Hürrem ZENCİRCİ’den taze incir temin edip konuklara ikram edilmesini de sağlıyor. Mehmet SARI bu iş için cebinden 2 bin TL harcıyor. Gelen ekip oldukça mutlu ve huzurlu, Aydınımızı tanımış bir şekilde buradan ayrılıyor.
Şimdi gelelim fasulyenin faydalarına. Bu kişi olmasa böyle bir tanıtım olmayacak. Bizim etkili ve yetkili yöneticilerimiz Aydınımızın tanıtımına biraz daha önem veremezler mi? Aydınımızı daha iyi tanıtsak, turizm faaliyetlerimizi çeşitlendirsek, turistik olayları yılın her dönemine yaysak, yöresel kültür zenginliğimizi tüm dünyaya tanıtsak fena mı olur? 10 bin yıldan beri yerleşik hayatın izlerini taşıyan Aydınımızın Dünya ölçeğinde bir kent olmasını sağlayamaz mıyız? Bu sorulara evet cevabını veren yöneticilerimiz varsa, bunlar kendilerine, ‘’şimdiye kadar biz neler yaptık, yaptıklarımız yeterli mi’’? diye soruyorlar mı? Eğer sormuyorlarsa liften sorsunlar. Hatta bu kentte yaşayan herkes bu soruları kendine sorsun, kendi kendilerine öz eleştiri yapsınlar. Bu arada önümüzdeki ay Redbull firması aynı köye çekim yapmak için gelecek. Bu çevredeki köylerin yöresel yaşantısı dans ile karakterize edilip çekilecek. Aynı çekimler dünyanın diğer birkaç ülkesinde de yapılacak. Böylecekültürümüzün tanıtımı sağlanacak. Bu işin yürütülmesi için sponsor belirtilen firma olacak. Bu çekimlerinde Germencik Dampınar Köyünde olmasını sağlayan yine Aynı Kişi, Mehmet SARI. Buradan kendisine teşekkür ediyorum. Ayrıca aynı duyarlılığı diğer kişilerin de göstermesini istiyorum. Tıpkı Kuyucular Köyünde bu duyarlılığı gösteren Maksut KESİCİ gibi. Daha refah bir Aydın için el ele.
Sosyal medyada bu konuyla ilgili düşüncelerinizi #aydınkonuşuyor etiketiyle paylaşın, yayınlayalım!