Bazen en büyük kazık en yakından gelir. İnsanların hiç beklemediği kadar yakınındaki kişilerden kazık yemesi olayı daha da trajik hale sokar. Ne de olsa uzaktan ya da düşman bildiği kişiden zarar geleceğini önceden tahmin edebilir ama yakından gelebilecek tehlikeler nedense göz ardı edilir. Siyasette de durum böyledir. Siyasetin içindeki kişiler farklı görüşteki rakiplerinden gelebilecek olan tehlikelerin farkındadırlar. Ona göre mevzi alıp her duruma karşı pozisyonlarını değiştirebilirler. Burada da asıl tehlike siyasetçinin kendi yakın çevresinden gelebilecek tehlikelerdir. Siyasetçi dışarıdan gelen saldırılara karşı pozisyon alırken içerden gelebilecek tehlikelere karşı gardını düşük bırakır. Böylece kendi çevresine karşı gardını gevşek bırakan siyasetçi en küçük saldırı da bile büyük yara alır. Bunun örneklerini kendi yaşantınızda ve çevrenizde görebilirsiniz.

Geçtiğimiz haftalarda Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile AKP Aydın Milletvekili Metin Yavuz arasında bir polemik yaşandı. Metin Yavuz'un Özlem Çerçioğlu’nu eleştirirken söylediği sözler kısa sürede gündeme oturdu, siyaset içinden ve dışından birçok kişi konu ile ilgili açıklamalarda bulunup fikir beyan etti. Benzer bir polemik daha önce yine Özlem Çerçioğlu ile AKP Aydın Milletvekili Mustafa Savaş arasında yaşanmıştı. Eski Başbakan Binali Yıldırım'ın Adnan Menderes Üniversitesi'ni ziyareti esnasında yaşanan bir olay ve sonrasında yaşananlar gündemi uzunca süre işgal etmişti. Siyasi tecrübesi ile Özlem Çerçioğlu iki olayda da soğukkanlı davranarak polemiklerin dışında kalmasını bildi. Nasıl olsa bu polemikleri yaratanlar onun siyasi rakipleri idi.

Özlem Çerçioğlu’nun siyasete atıldığı 2002'den günümüze benzer polemikleri yaşadığını, bu polemikleri özellikle 2009 yılında seçildiği Aydın Belediye Başkanlığı görevinden sonra daha da arttığını görebiliriz. Rakip partilerden gelen saldırılar ve polemik oluşturma çabaları 2009 seçimleri esnasında politik söylemlerin dışına taşacak şekilde yaşanmıştı. 2014 ve 2019 seçim dönemlerinde de benzer polemiklere şahit olduk. Şimdi kime sorarsanız sorun 2014 seçimleri öncesinde Aydın Otogar açılışında yaşanan polemiği hatırlar.

Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi taşlar yakından gelmemiş, rakiplerden kaynaklanmıştır. Özlem Çerçioğlu için asıl tehlike bu polemikler veya sataşmalar değildir. Asıl tehlike kendi partisi içinden, hatta yakınında bulunan kişilerden, hatta siyasette bir yere gelmesini sağladığı kişilerden gelmektedir. Önümüzdeki süreçte de bu böyle olacaktır. 2002 yılında Milletvekili adayı olduğu zamandan başlayan parti içinde kendisine karşı olan söylemler her zaman varlığını sürdürmüştür. 2009 Aydın Belediye Başkanlığı seçimi için onun adaylığına karşı çıkanlar, "o aday olursa oy vermem diyenler" seçimden sonra fotoğraf karelerinde yerlerini almıştı. Aynı durumlar 2014 ve 2019 seçimlerinde yaşanmış, ilçelerin belediye adayları belirlenmesinde bile ona karşı söylemler gerçekleşmiş, onun hakkında CHP Genel Merkezi’ne olumsuz bilgiler bile gönderilmişti.

Özlem Çerçioğlu’na yakından gelen taşlar sadece seçim dönemlerinde atılmıyordu. Her fırsatı kullanmak isteyenler her olayda ellerini ovuşturarak bekleştiler. Ergenekon ve Balyoz davaları sürecinde, 17-25 Aralık sürecinde, 15 Temmuz sonrasında en yakınındaki birçok kişi beklenti içine girmiştir. Hatta Büyükşehir Kanunu sonrası belediyeler arası mal paylaşımında bile kendi partisinden belediye başkanı olan kişilerle bile mahkemelik olmuştu. Özellikle Erkan Karaaslan davası onu yıpratmak için önemli bir konu haline gelmişti. Konu ilk ortaya çıktığında Özlem Çerçioğlu’nun ilk Büyükşehir Başkanlığı döneminde görevden alınıp yerine kendisinin belediye başkanı olmasını bekleyen partilileri olmuştu. Aynı durum 2019 seçimleri esnasında yeniden ortaya çıkınca ellerini ovuşturup görevden alınmasını bekleyen başka partili kişiler ortaya çıkmıştı.

Bu yakından taş atanları, ellerini ovuşturup görevden alınmasını bekleyenleri herkes biliyor.

Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Şu aşamada Özlem Çerçioğlu’nun siyasi yaşamı ancak kendi isteğiyle sona erebilir. Onun dışında içten içe onu yıpratıp siyaset dışı bırakma çalışmaları şu an itibarı ile abesle iştigaldir. Boşuna heveslenmeyin.

Son olarak Özlem Çerçioğlu’na yürümekte olduğu siyasi yaşamında başarılar dileriz.

Dipnot: Yazıda geçen en yakınındaki sözü siyaset çevresindekileri anlatmak için kullanılmıştır.

(Vefasızlara gitme onlar birer yıkık köprüdür." (Hz. Mevlana)