İşini ‘kreatif direktörlük’ diye adlandıran Ceyda Balaban, Tarkan’ın yeni tarzını anlattı: “Öyle ışıltılı giysiler tasarladım ki sahnede parlayacak.”
 
On parmağında on marifet. İmaj danışmanlığı, stilistlik, kişiye özel tasarım, sanat yönetmenliği, sahne tasarımı gibi pek çok alanda yaptığı başarılı çalışmalarla adını duyuran Ceyda Balaban, uzun süredir moda dünyasının içinde. Çocukluğundan bu yana modaya meraklı olan Balaban Londra’da sinema ve moda eğitimi aldı.
 
Dolce&Gabbana’da çalıştı. O dönem ABD’li ünlü şarkıcı Kelis ile tanışan Balaban yıllardır şarkıcının stilisti. İki sene önce Türkiye’ye döndü, son bir yıldır ise  Demsa Group Kreatif Direktörü olarak çalışıyor. Ayrıca pek çok ünlüye stil danışmanlığı yapıyor.
 
Gülşen’in platin sarı saçları, Kenan Doğulu’nun herkes tarafından beğenilen stili, Yalın’ın mahçup yakışıklılığı, Hepsi kızlarının çılgın tavırları, Tarkan’ın punk tarzı hep ona ait. Üç hafta önce de İtalyan Stil Haftası için hazırladığı vitrinlerle adından söz ettiren Balaban, Tarkan’a hazırladığı 14 parçalık koleksiyonuyla da alkışı hak ediyor.
 
Her alanda adınızı duyuyoruz, şimdi de Demsa Group’ta kreatif direktörlük yapıyorsunuz. Nasıl yetişiyorsunuz?
 
Kelis’in stil danışmanlığını yapmaya başlayınca bir anda adım duyuldu ve pek çok organizasyondan teklif aldım. İki yıl önce de Türkiye’den çok fazla iş teklifi gelince buraya altı aylığına gelmeye karar verdim ama o kadar çok iş yaptım ki nefes alacak vakit bulamadım! Dolayısıyla Türkiye’de kalmaya karar verdim. En son yaklaşık bir yıl önce de Harvey Nichols’un Brandroom markasının kampanyası için fikir üretmemi istediler. Kampanyamı çok beğenince de bana kreatif direktörlük teklif ettiler, ben de kabul ettim.
 
Madonna arasa reddederim!
 
Demsa Group’ta tam olarak ne yapıyorsunuz?
 
Aralarında heykeltraş ve ressamların da olduğu 11 kişilik bir ekip kurdum. Hep birlikte yeni mağaza açılışları, vitrin tasarımı, yeni konseptler, marka ve şirket imajı gibi konularda kafa yoruyoruz. Örneğin en son Harvey Nichols’ın cansız mankenlerle hazırladığımız ‘Sale’ vitrinleri çok beğenildi.
 
Bir yandan stil danışmanlığı öte yandan kreatif direktörlük zor olmuyor mu?
 
Aslında stil danışmanlığını Tarkan, Kelis, Gülşen gibi kıramadığım isimler için yapıyorum. Yoksa gerçekten vaktim yok. Yani Madonna arasa, kendisinin stil danışmanığını yapmamı istediğini söylese geri çeviririm! Ayrıca stil danışmanlığı yaptığım isimlere bir yerlerden kıyafet toplayıp giydirmiyorum. Hepsini atölyemde kendim hazırlıyorum.
 
Birkaç hafta önce düzenlenen İtalyan Stil Haftası’nı izlemek için top model Karolina Kurkova’da eşiyle İstanbul’a geldi ve burada kaldığı sürece hep sizinle birlikteydi. Neler yaptınız?
 
Karolina ile çok iyi arkadaşız. Bana bayılır. Hatta buraya gelmeden önce aradı ve ‘Ceyda kocamla geleceğim.
 
Geldiğimizde birlikte alışverişe çıkarız değil mi?’ dedi. Geldiklerinde de eşi ve kendisiyle neredeyse tüm gün alışveriş yaptık. Eşine ayakkabısından kemerine sekiz ayrı kombin hazırladım. Hatta espriyle karışık ‘Beni bedavaya çalıştırıyorsun’ diye takıldım.
 
Dışarıdan bir şey almamı istemiyor çorabını bile ben hazırlıyorum
 
ABD’li şarkıcı Kelis ile çalışıyorsunuz, aynı zamanda arkadaşmışsınız. Doğru mu?
 
Kelis herkesten önce vardı hayatımda. Çok iyi dostuz. Her gün telefonla görüşürüz. Çok iyi bir aşçı ve iyi bir annedir. Popüler olmaktan her zaman rahatsız olmuştur. Lady Gaga ve Rihanna onu taklit ettiği için sürekli gündeme geliyorlar. Tabii son zamanlarda çok yoğun olduğum için ona vakit ayıramadım, görüşemedik ve bana kırıldı. Ben de onun gönlünü almak için geçen hafta İspanya’da yanındaydım. Tüm gardırobunu indirdi ve iki gün boyunca neyi neyle giyeceğine karar verdik. Bu arada Tarkan için hazırladığım koleksiyonu göstermiştim kendisine ve çıldırdı. ‘Bana neden böyle kıyafetler hazırlamıyorsun? Onu benden daha mı çok seviyorsun?’ diye sitem etti.
 
Tarkan ile ne zaman çalışmaya başladınız?
 
Çok eskiye dayanmıyor aslında. Londra’ya konser için geldiğinde tanıştık. Birbirimize telefonlarımızı verdik. Görüştük, yemek yedik ama stil danışmanlığı konusunda birlikte çalışmamıştık. 2010 İstanbul Kültür Başkenti organizasyonunun açılışında bir konser verecekti ve bir hafta kala beni arayıp kendisine stilistlik yapmamı istedi. Kısa sürede çok güzel kıyafetler hazırladım. Hatta 6 bin çivi kullanarak yaptığım 11 kilo ağırlığındaki deri ceket çok konuşulmuştu.
 
Tarkan’a Fanta Gençlik Festivali konserlerinde giymesi için hazırladığınız koleksiyondan bahseder misiniz?
 
14 parçadan oluşan deri ve metal ağırlıklı bir koleksiyon. Zaten Tarkan da bu tarz şeyleri çok iyi taşıyor. Ayrıca bunları kimseye giydiremezsiniz, giyse de onun gibi taşıyamaz. Ondan çok ilham alıyorum. Çalışmalarımda her seferinde bir öncekinin üstüne çıkmak istiyorum. Tarkan’ı da çok sevdiğim için Demsa Group’taki işim bittikten sonra Tarkan için gece çalışıyorum. Neredeyse 24 saat ayaktayım ama şikayetçi değilim. İşin kötü tarafı Tarkan ayakkabılar hariç hiçbir şeyi dışarıdan satın almamı istemiyor. Kemerinden çorabına aklınıza gelebilecek her şey benim ürünüm!
 
Kostümler nasıl oldu?
 
Onu gladyatöre benzettim! Tarkan tam bir hayvansever olduğu için ben de hassas davrandım ve artık derilerden hazırladım kıyafetleri. Artık ama hepsi çok kaliteli. Renklerde beyaz ve griye ağırlık verdim. Çok fazla metal kullandım. Kıyafetlerde çok da emek var. Yelek, ceket ve gömleklerin üzerindeki işlemeler beş günde yapıldı. Mesela yeleğinin üzerindeki işlemeler balık sırtı ve tek tek elde işlendi. Tam bir zırh görünümünde, altı buçuk kilo ağırlığında. Bir de tüm kıyafetler o kadar ışıltılı ki sahnede ışıkların altında muhteşem görünüyor.
 
Kostümleri görünce beğendi mi?
 
Beğenmek ne kelime? Bayıldı!
 
star