Gecenin sürprizi ise Türk müziği tarihine geçen isimlerin seslerinin de o gece salonda çınlayacak olması... Abacı, Sayın ve Heper, konserde Safiye Ayla, Hamiyet Yüceses, Müzeyyen Senar, Perihan Altındağ Sözeri, Behiye Aksoy, Gönül Akkor ve Zeki Müren gibi ustaların bant sesleri üzerine canlı düet yapacaklar.

Bu üç büyük isim bir araya nasıl geldi? Daha önce iki kere konser verdiniz ama bu konser İstanbul Avrupa yakasındaki ilk konseriniz olacak?
- Muazzez Abacı: Yıllar yılı birbirimizi çok severek, birbirimizi hep takdir ederek büyüdük. Sinan Kuzucu düşünüp de bizi bir araya getirme gibi bir arzusu olduğunu belirtince kendi adıma çok büyük bir mutlulukla başka hiçbir şey konuşmadan “bütün gönlümle varım” dedim.
- Emel Sayın: Aynen böyle oldu. İki önemli sanatçı kardeşim işin içinde olunca hemen kabul ettim. Beraber ikili sahneler yaptık ama “Seçil Heper ve Muazzez Abacı ile bir arada sahnede olacaksınız” dediklerinde çok hoşuma gitti. Bu konserin temelleri iki yıl önce atılmıştı. Ama doğru zamanı bekledik.
- M.A.: Biz Seçil"le TRT Ankara Radyosu"na aynı dönemde girdik. Biz gelirken Emel ayrılıyordu. Ondan sonra İstanbul"a gitti zaten.

28 Şubat"ta duayen isimlerin sesleri orada olacak ve siz onlarla canlı düet yapacaksınız. Bu nasıl bir his?
- E.S: Bu bize gurur veriyor. Şu anda gördüğünüz sanatçıların hepsi feyz aldığımız ve üzerimizde iz bırakmış Türk Sanat Müziği"nin en iyi sanatçıları. Onlarla ve hayatta olmayanlarla düet yapmak çok güzel ve ilginç olacak. Umarız seyirciler de severler.
- S.H.: Ben Behiye Aksoy ve Gönül Akkor ile düet yapacağım.
- M.A.: Biz Emel"le henüz şarkılarımızı seçmedik. Bu hafta karar vereceğiz.

Bu isimlerle yaşadığınız ilginç bir an var mıydı?
- M.A.: Ankara"da Müzeyyen Senar"ı Köşk Gazinosu"nda dinlemek için TRT Ankara radyosunda stajyer solistken param yetmemiş, Nacar saatimi rehin verip içeri girmiştim. İki gece gidip izledim. Maaşımı alınca saatimi geri alabildim. Programdaki şarkılarımızı henüz seçmedik ama ben Müzeyyen Hanım"la düet yapmak isterim.
- E.S.: Çocukluğumda annem Türk Sanat Müziği"ni çok severdi. Radyo diye bir dergi varmış. Orada annemin hayran olduğu sanatçıların fotoğrafları hep çerçevelenmiş bir şekilde evimizin duvarlarını süslerdi. Hamiyet Yüceses, Müzeyyen Senar, Esma Engin, Safiye Ayla gibi isimlerdi bunlar. Kendimi bildim bileli onlar hep bizim misafirimizdi. Ben ilk onları annemle tanıdım. Annemin neden onları bu kadar sevdiğini ben de bir sanat yoluna adım attıktan sonra çok çok iyi anladım. Bu kadar sene sonra çoğunu kaybettik ve onlarla bir şekilde de olsa düet yapmak olağanüstü güzel bir şey.
- S.H.: Benim de ailem Türk Sanat Müziği"ni çok severdi. Müzeyyen Senar bizim aile dostumuzdu. Ben küçüklükten beri onu bilirim. Hatta ben şarkıcı olmak istediğimde “olma” derdi. Ben evlendiğim zaman çok mutlu olmuştu. “Evlendin ne yapacaksın sahnelere çıkıp” demişti.

Neden sık konser veremiyorsunuz?
- M.A.: Şimdi ortam yok. Eskiden gazinolar vardı. Artık bunlar yok oldu. Bu bir arz talep meselesi. Gazinolar yok olunca biz de normal olarak geri çekilmek zorunda kaldık. Arada konserler tabii ki oluyor. Bu proje bu boyutta olunca daha büyük kitlelere ulaşmak istedik. Bazı konser salonları ufak diye konser vermiyoruz, daha büyük salonlar istiyoruz. Daha büyük yerlerin boşalmasını bekliyoruz. Tabii ki bu proje çok güzel oldu.

GAZİNOLAR BİTTİ

Gazino günleri nasıl günlerdi, biraz anlatabilir misiniz?
- M.A.: Şimdi Beyoğlu"na gidiyorsunuz değil mi... O zaman gazinolar bir sosyal yaşam biçimiydi. İnsanların birbirleriyle merhabalaştığı yerdi. Büyük patronların, sosyetenin, halkın tamamen iç içe olduğu üç dört tane gazino vardı.
- E.S.: Bir de her gün çalışıyorduk, bir gazinoda işimiz biter diğerine geçerdik. İnanılmaz bir tempoda çalışıyorduk.
- - E.S.: Halk için de öyle. Her an ekranda görünüyorlar. Ne kadar az görünürseniz halk için o kadar değerlisiniz, merak edilirsiniz. Böyle bir şey pek kalmadı gibi.
- E.S.: O kadar isim var ki tanımıyorum, tanıyamıyorum. Bu gençler için geçerli belki. Görünmediklerinde, yeni şarkıları olmadıklarında unutulabilirler. Klasik olmuş sayısız albümlerimiz oldu. Biz hiç görünmesek de işte Seçil Heper 35 yıl sonra kaldığı yerden başladı, dinleyici onu öyle karşıladı. Hiç unutulmaz. Ama bu herkes için geçerli değil.
- S.H.: 35 sene sonra sahneye dönüp de insanların gözünde o ışıltıyı görmek beni çok mutlu etti. Demek ki unutulmamışım.

Günay Restaurant"ın tekrar assolistlerle yola başlaması sahne alınacak yerler anlamında umut verici değil mi?
- M.A: Günay bir gazino değildir. Türkiye"de şu anda gazino yok. Eski afişlerimize bakarsan en az 10"ar kişilik kadrolarımız olurdu.
- E.S.: Gazinolar bitti.

Konserlerinize olan ilgiden, dinleyicilerin Türk Sanat Müziği"ne olan özlemi belli oluyor.
- E.S.: Ne güzel de söyledin. Konserlerde gerçekten biz bunu gördük.

Yeni albümler yapmayacak mısınız?
- M. A.: Cebimize koyacağız 1,5 milyon doları, başka işimiz yok, şarkı yapacağız!
- E.S.: Ben çabalıyorum şu anda albüm yapmaya. Çok tereddütteyim, nasıl yapacağım bu işi diye...
- M.A.: Bir geri dönüş asla bekleme. Havaya atacak paran varsa…
- E.S.: Havaya atacak para şu ortamda olamaz.