İşte o yazı:

Çiller ya müdahil ya müşteki ya da tanık

28 Şubat'a adını faillerinden biri koydu: "Postmodern darbe." Peki, bu darbeyi "postmodern" kılan neydi? Tarif sahibinin zihninde galiba "modern darbe!" Meclis'i kapatan darbeydi. Nitekim 27 Mayıs ve 12 Eylül darbelerinde Meclis kapatılmış, Meclis'in açık kaldığı 12 Mart ise müdahale olarak kabul edilmişti. Darbeler tarihimizin "postmodern"i ise Meclis aritmetiğinin değiştirilmesine dayandırıldı.

Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Şubat soruşturması çerçevesinde, dönemin bazı komutanlarını, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçundan tutukladı. Kastedilen hükümet, 54. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, yani Refah-Yol. Meclis aritmetiğini değiştirmek üzerine inşa edilmiş "postmodern" darbenin operasyon alanı ise DYP. Dolayısıyla bu operasyonun doğrudan hedefi veya mağduru öncelikle DYP ve o dönemin DYP Genel Başkanı, Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller.

Örgütlü ikna süreci

24 Aralık 1995 genel seçimleri sonunda DYP'nin TBMM'deki sandalye sayısı 135. Anayol, DYP ile RP'nin koalisyon görüşmeleri, Refah-Yol Hükümeti'nin güvenoyu ve 28 Şubat safhaları geçilip 24 Mayıs 1997'ye gelindiğinde ise DYP'nin 117 milletvekili var. Erbakan'ın başbakanlığı Çiller'e devretmesi formülü gündeme getirildiğinde, Çiller 19 Haziran 1997'de 278 RP ve DYP milletvekilinin imzasıyla Çanka Köşkü'ne çıktı. Ancak, Demirel 20 Haziran'da görevi çoğunluğu bulunmayan ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'a verdi.

25 Haziran 1997'de Erbakan, Çiller ve BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu TBMM'de düzenledikleri basın toplantısında, BBP milletvekillerinin de eklenmesiyle 282 milletvekilinin Çiller'in başbakanlığında kurulacak DYP-RP Hükümeti'ne destek deklarasyonunu açıkladı. İşte, postmodern darbe peşinde olanların gemi azıya aldığı gün o gündür. Her yol mubah kabul edilerek, milletvekillerine yönelik otel odalarında, evlerde, restoranlarda "örgütlü ikna (!) süreci" başlatıldı. Yılmaz Hükümeti'nin güvenoyu aldığı temmuz ayının sonunda DYP'nin milletvekili sayısı 93. Bu süreçte DYP 47 milletvekilini kaybetmiş, 5 milletvekili ise DYP'ye katılmış. Çiller'in başbakanlığı deklarasyonuna imza atan en az 24 milletvekili sadece birkaç hafta içinde reyini değiştirmiş! 12 Temmuz 1997'de Anasol-D Hükümeti, 256'ya karşı 281 oyla kuruluşunu tamamlıyor. İşte darbenin tahakkuk tarihi de o gündür, 12 Temmuz 1997.

Güven Erkaya'dan 'tasfiye' sitemi

Demirel gayri tabii olanı yaptı, görevi Çiller'e vermedi. Güvenoyu almış bir Çiller Hükümeti'nin, 28 Şubat generallerinin emekliliğini teklif edeceği muhakkaktı. Erbakan'ın "duyulmasın" diyerek tepki gösterdiği bu teklifi Güven Erkaya duymuş ve Çiller'e sitemlerini iletmiş, Çiller'den "demokrasinin kuralları işleyecek" cevabını almıştı. Yani, Çiller'in başbakanlığında "komutanların emekliliğini" gündeme getirmesi 28 Şubat'ın bazı generalleri açısından malumun ilanı olacaktı. Refah-Yol'un ağustosa kadar sürmesi veya "havada ikmalle" başbakanlığın devri artık onlar için bir bekâ meselesi haline gelmişti. Çillerli bir 30 Ağustos Askeri Şûrası'nda önemli bölümünün tasfiye edileceği aşikârdı.

Postmodern darbenin Meclis aritmetiğini değiştirme metotlarına dönelim. Postmodern darbenin metodu neydi? Bu sorunun postmodern bir cevabı yok. Hatta modern bir cevabı da yok. Önce para ve ikbal vaadi, sonra tehdit ve şantaj, en nihayet "İrtica gelecek, İran olacağız" korkusu... Peki, 28 Şubat'ın Meclis iradesini değiştiren aparatları yahut maşaları kimlerdi ve bugün neredeler? Bunları teşhis ve teşhir edebilecek belki yegane kişi de Tansu Çiller.

Komisyon Çiller'i davet edecek

Bugün, DYP'nin devamı DP. DP'nin yeni ve genç genel başkanı Gültekin Uysal, açılacak davada müdahillik başvurusunda bulunmaya hazırlanıyor. Soruşturmayı yürüten savcılığın sürecin tanığı veya mağduru olarak Tansu Çiller'in bilgisine başvurması mukadderdir. Çiller de bildiklerini adaletten ve milletten esirgemeyecektir. Şayet soruşturma sürecinde tanık ya da müşteki olmazsa, Çiller'in dava sürecinde DP ile birlikte davaya müdahilliğinin gündeme gelmesi bekleniyor. TBMM'de kurulan Darbeleri Araştırma Komisyonu da 28 Şubat süreci ile ilgili Çiller'i Meclis'e davet edecek. Çiller, bu davete de icabet edip, millet iradesinin gaspını, demokrasinin nasıl arkadan hançerlendiğini, demokrasinin kalbinde anlatacaktır.