Batuhan'ın evinin önünde toplanan kalabalık "Batuhan sen ölmedin, kalbimizde yaşıyorsun" şeklinde dövizler açtı.
Olay, Didim'de 15 Ocak Cumartesi gecesi meydana geldi. Batuhan Özbilen adlı genç nedeni bilinmeyen kavga sonrasında A.F.T tarafından kalbinden bıçaklanmıştı. Batuhan Özbilen Söke'ye kaldırılırken yolda hayatını kaybetmişti. Polis yaptığı inceleme neticesinde olaya karıştıkları öne sürülen 5 kişiyi gözaltına almış adliyedeki sorgularının ardından A.F.T tutuklanmıştı.
Katil zanlısının yakınlarının olaya tanık olanları tehdit ettiğini ileri süren Batuhan Özbilen'in ailesi, yakınları ve arkadaşları, olayı protesto etmek ve olayın aydınlatılmasını sağlamak amacıyla bugün Batuhan Özbilen'in Altınkum Mahallesindeki evinde bir araya geldi. Acılı Özbilen ailesi, oğullarının öldürülmesi ve olayı gerçekleştiren şahsın yakınlarının olayın tanıklarını tehdit ettiğini anlattı. Batuhan'ın anneannesi Cemile Erkan gözyaşları içerisinde torununa ağıtlar yakarken şunları söyledi:
"Didim'de doktor yok, cumartesi pazar doktor yok, benim çocuğum doktor olsaydı iç kanamadan ölmezdi. Bunu her yere şikayet edeceğim. Bu kadar cahil mi kaldık. Güzel oğlum gitmeden önce bunları yapsalardı."
Batuhan'ın babası Salih Ahmet Özbilen de olaya tanık olanların tehdit edildiğini ileri sürerek şöyle konuştu: "Bu kişi bir tür seri katil, benim çocuğumu öldüren şahıs sabahleyin kadir diye bir evladımızı bıçaklamış. Aynı gün benim oğlumu öldürüyor. Bir tür seri katil bu; pavyoncu babası şahitleri silah zoruyla kaçırıyor. Silahlı kişinin kaçırdığı şahit değil tesadüfen şahidin kardeşini kaçırıyor. Sonra kardeşini öldürecek diye o şahit polise şikayette bulunuyor. Bu kişiye telefon nereden geliyor? Bir
kız da tehdit ediliyor. Bu kız da ifade vermek istiyorum dedi polisin yanında, ifade vermek istediğini söyledi ama tehdit edildiğini bana bildirdi. Ben dedim olmaz, ismini veremem dedim. Ben bu sorumluluğu alamam dedim kıza, seni öldürürler dedim. Bu ismi savcıdan başka kimseye veremem. Yav bu polisin teknik elemanı yok mu bilgisayardan tehdit etmişler. Kızım bilgisayarda tehditleri çıkardı, isterse savcıya veririm. Pavyondan idare ederim ben Didim'i demiş adam. Ben kulağımdan duymadım. Polise sordum ben
bunları mafya mı diye. Polis dedi ki yok hocam ne mafyası."
Batuhan'ın ablası Özlem Özbilen de kardeşinin iki kişi tarafından elleri tutularak dövüldüğünü ve canice öldürüldüğünü ileri sürerek "Benim kardeşime güçleri yetmemiş, bıçaklamışlar döve döve öldürmüşler bu canavarlık değil de ne? Bu durumda tekme atar mı insan?" dedi.
Batuhan'ın arkadaşlarından İ.Ö ise şöyle konuştu: "Mezarlığa çıkıyordum. Birkaç arkadaşı arabayla yolladık mezarlığa; yukarı çıkarken bizi zorla arabaya aldılar. Merkez camisinin iki üst sokağına götürdüler. Adam silah çıkararak benim arkadaşımın karın boşluğuna silah tutuyordu 'bu işi daha fazla uzatmayacaksınız' diye, adam tehdit ediyor bizi. Kardeşime küfrediyor, hakaret ediyor onu vuracağım diyordu. Arabadan inmeye çalıştım indirmediler beni, ondan sonra biraz daha tehdit ettiler ondan sonra arabadan
indim. Silahlı adam biz polise gittiğimizde arabada yoktu."
Batuhan'ın Didim Lisesinden arkadaşları, yakınları ve dostları ellerinde hazırladıkları dövizlerle durumu protesto etti. Toplanan kalabalık adına konuşan Batuhan'ın teyzesi Sebahat Erkan da acılarının taze olduğunu söylerken "Biz ölen bebemizin ve buradaki herkesin sesiyim. Burada çocuğumuz hastaneye gidemediği için Söke'ye giderken iç kanamadan can verdi bunu devletimiz duysun buraya ekstra güvenlik istiyoruz. Ben bugün buradayım yarın yokum ama sizin çocuklarınız burada. Biz buradayız korkmuyoruz.
Korkmayacağız" şeklinde konuştu.
Protesto olaysız sona erdi.