Ankara Etimesgut’ta 4 yıl önce vatani görevini yaparken, saçkıran olacağı endişesiyle miğfer giymek istemediği için hakkında askeri mahkemede dava açılan Mehmet Sait Platin, askerliğini tamamladıktan sonra bu davadan 75 gün hapis cezası aldı. Cezanın infazı için Batman M Tipi Cezaevi’nde yatan Mehmet Sait Platin’in, salıverilmesine 5 gün kala, koğuşta nevresimle kendini asarak yaşamına son verdiği ailesine bildirildi. 
 
Dün cenazesi ailesine teslim edilen Mehmet Sait Platin, aynı gün Batman Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi.Aile yasa boğulurken, baba 51 yaşındaki Ramazan Platin, oğlunun intihar etmiş olabileceğine ihtimal vermediğini söyledi. 
 
‘İSTESEM KAÇIRIP SAKLAYABİLİRDİM’ 
Baba Platin, "Sait, benim büyük oğlum. Cezasının bitmesine beş gün kalmıştı, 5 gün sonra salıverilecekti. Nasıl olur da intihar eder? Kafamızda bir yığın soru işareti var. Oğlumu kendi elimle 16 Temmuz’da emniyet yetkililerine teslim ettim. İsteseydim çocuğumu kaçak gösterip saklayabilirdim. Fakat kendi ellerimle emniyet görevlilerine teslim ettim. Cezaevine kadar gidip çocuğumu sağ-salim Batman M Tipi Cezaevi’ne teslim ettim. Şimdi de çocuğumun cenazesini bana verdiler. Bu nasıl olur?" dedi. 
 
BAYRAM GÖRÜŞÜNE GİDECEĞİ GÜN OĞLUNUN ÖLÜM HABERİNİ ALDI 
Koğuştaki nevresimle kendisini astığı bilgisinin ciddiyetten uzak olduğunu ileri süren Ramazan Platin, kesin ölüm raporunun henüz ellerine ulaşmadığını dile getirerek şunları söyledi: 
 
"Bayram tatilinde görüşme yapacağımız gün Cumartesi saat 13.00 sıralarında Mehmet Sait’in intihar ettiği duyumunu aldık. Oysa oğlum bu Perşembe cezasını tamamlayıp salıverilecekti. Olayla ilgili henüz bize net bilgi verilmiş değil. Olayın nasıl olduğuna dair elimizde hiçbir somut bilgi de yok. Sağ-salim oğlumu teslim ettiğim oğlumun cenazesini veren cezaevi idaresinden davacıyım. Çocuğumun herhangi psikolojik bir sorunu da yoktu. Eğer cezaevinde adaptasyon sorunu yaşanmış olsaydı, ilk günlerde olurdu. Salıverilmesine 5 gün kala niye intihar etsin? Bu olayın aydınlanması için hukuki her yola başvuracağım. Gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne müracaat edeceğim. Yeter ki çocuğumun olayı açıklığa kavuşsun.”(dha)