ANKARA- Eski DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar"ın, Emniyet Genel Müdürü olduğu dönemde Susurluk davasına ilişkin “cürüm işlemek için silahlı teşekkül oluşturduğu” iddiasıyla yargılandığı davada, başka bir suçtan dolayı tutuklu bulunan “Susurluk” hükümlüsü Yaşar Öz"ün talimatla ifadesinin alınmasına karar verildi. Öz, Ağar"ın ilk duruşmada verdiği ifadesinde kendisini suçlaması üzerine basına bir mektup göndermiş ve Ağar"a sert suçlamalar yönelterek, “Eğer benim muhbir olduğumu ispatlayan tek belge göstermezsen, 16 yıllık suskunluğumuz bozup, her şeyi anlatacağım” demişti.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi"ndeki davanın dünkü duruşmasına vareste tutulan Ağar katılmadı. DTP"li bazı vekilleri de izlediği duruşmada, ÖDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras ile 13 Ağustos 1993"te Perpa İş Merkezi"nde polisin düzenlediği operasyonda ölen Mehmet Salgın"ın annesi ve kızkardeşinin avukatları, müdahillik talep etti. Uras, “Susurluk” kazasından bu yana demokrasi dışı arayışlar, kontrgerilla faaliyetleri karşısında kamuoyunun sesi olmaya çalıştığını, milletvekili olduktan sonra da Meclis"te bunu sürdürdüğünü ifade ederek, davaya katılmak istediğini belirtti.

Salgın"ın ailesinin avukatlı Taylan Tanay ise Mehmet Salgın"ın 4 arkadaşıyla birlikte kontrgerilla tarafından katledildiğini iddia etti. Olay da ölen 5 kişinin üzerinden 332 mermi çıktığını, Salgın"a da 10 mermi isabet ettiğinin tespit edildiğini savunan Tanay, olay tarihinde Ağar"ın Emniyet Genel Müdürü olduğunu hatırlattı. Operasyona katılanlar arasında Susurluk hükümlüsü özel harekatçı Ayhan Çarkın"ın bulunduğunu ileri süren Tanay, soruşturmanın bu yönde genişletilmesi gerektiğini belirterek, müdahil olmak istediklerini söyledi.

Savcı “Öz dinlensin” dedi

Savcı Kubilay Taştan, davaya katılmak isteyenlerin suçtan doğrudan zarar görmediklerini ifade ederek, müdahillik taleplerinin reddini istedi. Taştan, Ağar"ın ifadesinin alınmasının ardından Tekirdağ Cezaevi"nde tutuklu bulunan Yaşar Öz"ün açıklamalarının basına yansıdığını hatırlatarak, bu haber metinlerinin mahkemeye sunulduğunu belirtti. Taştan, yargılamaya esas teşkil eden olaylar doğrultusunda Öz"ün tanık sıfatıyla ifadesinin alınmasını talep etti.

Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, duruşma arasında Yılmaz Vural adlı bir kişinin kısmen ihbar ve bilgi mahiyetinde dilekçe verdiğini kaydederek, bu kişinin isim ve adresinin gerçek olup olmadığının araştırılması için yazılan müzekkereye yanıt gelmediğini belirtti. Şatır, müdahillik taleplerinin reddine ve Öz"ün tanık olarak talimatla ifadesinin alınması için Tekirdağ Ağır Ceza Mahkemesi"ne müzekkere yazılmasına karar vererek, duruşmayı erteledi.

Ağar, ilk duruşmada Öz"ü, Tarık Ümit vasıtasıyla Emniyet Genel Müdürlüğü yaptığı sırada tanıdığını ifade etmişti. Ağar, Ümit"in “Öz"ün insan ticaretiyle uğraştığını söylediğini” ifade etmişti. Ağar"ın bu açıklamalarının basına yansımasının ardından Öz, avukatı aracılığıyla bir açıklama yaparak, “Eğer benim muhbir olduğumu ispatlayan tek belge göstermezsen, 16 yıllık suskunluğumu bozup, her şeyi anlatacağım” demişti. Öz, şu iddilarda bulunmuştu:

“Taşeronluğu reddettim”

“Yaşamlarımız boyunca yararlı operasyonlar sağlamış olsun ya da olmasın, çok değili benden aldıkları bir tek bilgiyi, üstüne basa basa tekrar soruyorum, benden sağladıkları bir tek bilgiyi açıklasın. Yok açıklayamazsa,ki zihhar söz konusu değil, o takdirde ben tam 16 yıl süren suskunluğumu bozup, adını "terörle mücadele" koyup, benden ricayla ağırlıklı çıkara dayalı hangi kirli taleplerde bulunduklarını, benden devlet destekli nasıl bir eli kanlı taşeron yaratmak istediklerini, başıma gelebilecek olumsuzlukları da göze alarak reddettiğim için zaten zor durumdaki ya da planlı zor duruma düşürdükleri kimlere yönelttiklerini, amaçlarını birer ikişer hayata geçirdikten sonra bu kez de taşeronlarını nasıl bir bir ortadan kaldırdıklarını açıklayacağım.”