Birleşmiş Milletler (BM), Suriye ile Türkiye arasındaki Bab al-Hawa sınır kapısını altı aylığına yeniden açmak için bir anlaşmaya vardığını duyurdu. Bu karar, kuzeybatı Suriye’deki milyonlarca insan için hayati önem taşıyor.
BM sözcüsü yardımcısı Farhan Haq, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in BM insani yardım sorumlusu Martin Griffiths ile Suriyeli yetkililer arasında varılan “anlayışı” memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Haq, “Bu anlayış, kuzeybatı Suriye’deki 3,4 milyon kişiye insani yardım ulaştırılmasına olanak sağlayacak” dedi.
Bab al-Hawa kapısı neden önemli?
Bab al-Hawa kapısı, Suriye’nin kuzeybatısında isyancıların elindeki İdlib bölgesine giden ana sınır kapısıdır. Bu bölge, yaklaşık yarım milyon insanın öldüğü ve ülkenin savaş öncesi 23 milyonluk nüfusunun yarısının yerinden edildiği 12 yıllık iç savaş sırasında çoğu evlerinden zorlanan yaklaşık 4,1 milyon insana ev sahipliği yapıyor.
İdlib’de çadır yerleşim yerlerinde yaşayan yüzbinlerce insan, Bab al-Hawa sınır kapısından gelen yardımlara bel bağlamıştı. Ancak bu kapının kapanması tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardı.
BM Güvenlik Konseyi , 11 Temmuz’da Bab al-Hawa sınır kapısından İdlib vilayetine daha fazla teslimat yapılmasına izin veren iki rakip karardan herhangi birini kabul etmemişti . Bu durumda, BM’nin bu kapıdan insani yardım göndermesine izin veren mevcut yetkisi 10 Temmuz’da sona erecekti.
Diğer sınır kapıları da açılıyor mu?
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad , 6 Şubat’ta Suriye’nin kuzeybatısı ve Türkiye’nin güneyini kasıp kavuran 7,8 büyüklüğündeki yıkıcı depremin kurbanlarına yardım akışını artırmak için Türkiye’den Bab al-Salameh ve al-Rai’deki iki ek geçiş noktasını açtı. Mayıs ayından 13 Ağustos’a kadar üç aylık operasyon.
Haq, Suriye hükümetinin Pazar günü bir mektupla Griffiths’e BM’nin 13 Kasım’a kadar iki geçidi kullanmaya devam etmesine izin vereceğini bildirdiğini söyledi.
Suriye hükümeti ne istiyor?
Suriye hükümeti, yardım teslimatlarının “hükümetle tam bir işbirliği ve eşgüdüm içinde yapılması gerektiğinde ısrar ediyor. Ayrıca, BM’nin “terör örgütleri” ve bağlı kuruluşlarıyla iletişim kurmayacağı ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi ve Suriye Arap Kızılayı’nın yardım operasyonlarını yürüteceklerini belirtti.
BM ise, Suriye hükümeti tarafından “terörist” olarak kabul edilen gruplarla iletişim yasağının, BM ve ortak kuruluşların “güvenli ve engelsiz insani operasyonları yürütmek için operasyonel olarak gerekli olduğu sürece ilgili devlet ve devlet dışı taraflarla” ilişki kurmasını engelleyeceği yanıtını verdi.
Bir mektupta, yardım teslimatlarının Kızılhaç veya Kızılay tarafından denetlenmesi gerektiğinin şart koşması “ne Birleşmiş Milletler’in bağımsızlığı ile tutarlı ne de pratik” çünkü bu kuruluşlar “kuzeybatı Suriye’de mevcut değil” denildi.
Anlaşmanın ayrıntıları neler?
Haq’ın açıklamasında Suriyelilerle varılan anlaşmaya ilişkin ayrıntı verilmedi. Ancak BM’nin Bab al-Hawa kapısını altı ay daha kullanabileceği anlaşılıyor.
BM, bu kapının açık kalmasının kuzeybatı Suriye’deki insani krizi hafifletmeye yardımcı olacağını umuyor. BM, bu bölgedeki insanların yüzde 60’ının aşırı yoksulluk içinde yaşadığını, yüzde 70’inin gıda güvensizliği çektiğini ve yüzde 20’sinin kronik hastalıklara sahip olduğunu belirtiyor.
BM ayrıca, bu kapının açık kalmasının Covid-19 salgınına karşı mücadelede de önemli olduğunu vurguluyor. BM, kuzeybatı Suriye’de sadece 60 yoğun bakım ünitesi bulunduğunu ve aşı temininin çok sınırlı olduğunu söylüyor.
BM Genel Sekreteri Guterres, anlaşmanın ardından yaptığı açıklamada, “Bu anlayışın uygulanmasıyla birlikte, kuzeybatı Suriye’deki milyonlarca insanın hayatını kurtarmak için hayati önem taşıyan insani yardımın devam etmesini sağlamak için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.