**“Hayatın hızına kapıldığımızda nefesimiz daralıyor, tamamen durduğumuzda ise enerjimiz köreliyor. Benim için denge, işte tam da bu iki uç arasında akmayı öğrenmek demek. Egzersiz de aynı böyle… Bedeni yormadan, ruha iyi gelerek, hayatımızın doğal bir parçası haline geldiğinde sürdürülebilir oluyor.
Ben bu yazımda size ‘sürdürülebilir egzersiz’ kavramını kendi bakış açımdan anlatmak istiyorum. Çünkü biliyorum ki hepimizin yolu farklı ama ihtiyaçlarımız benzer: sağlıklı olmak, güçlü hissetmek ve yaşamın ritmini kaybetmeden akmak. Hadi gelin, bu dengeyi birlikte keşfedelim.”**
⸻
Sürdürülebilir Egzersiz Nedir?
En basit haliyle, bize yük olmayan, hayatımıza uyumlanan, uzun vadede devam ettirebildiğimiz egzersiz biçimidir. Hızlı sonuç vaadiyle başlayan ama kısa sürede sönüp giden denemelerden farklıdır. Burada amaç, sadece kaslarımızı güçlendirmek değil; nefesimizi, dengemizi, yaşam sevincimizi de beslemektir.
Dikkat Edilmesi Gerekenler
• Kendini tanı: Önce seviyeni bil. Vücudun senden ne istiyor, sınırların nerede, güçlü yanların ne?
• Çeşitlilik kat: Tek bir şeye bağlı kalma; hareket çeşitlendikçe beden de zihin de tazelenir.
• Keyif al: Dans ederek mi mutlu oluyorsun, yürüyüş mü sana iyi geliyor, yoksa yoga mı? Sürdürülebilirliğin sırrı keyifte saklı.
• Dinlenmeyi unutma: Güçlenmenin yarısı çalışmada, yarısı da dinlenmede gizlidir.
Doz ve Sıklık Nasıl Olmalı?
Kural basit: Az ama düzenli.
• Başlangıçta haftada 2–3 gün, 30’ar dakika bile mucizeler yaratır.
• Zamanla sıklığı artırmak mümkün ama kendini yıpratmadan, bedenini dinleyerek.
• Dünya Sağlık Örgütü haftada 150 dakika orta yoğunlukta egzersizi, uzun vadeli sağlık için yeterli görüyor.
İşin özü şu ki ;
Egzersiz, bir yarış değil bir yolculuktur. Bu yolculuğun tadını çıkarabilmek için bedenini dinle, kendine uygun tempoyu bul ve sevdiğin yöntemleri hayatına kat. Çünkü en iyi egzersiz, uzun yıllar boyunca keyifle sürdürebildiğin egzersizdir.