Penisin baş kısmını kapatan ve prepisyum olarak bilinen derinin cerrahi yöntemlerle kesilerek çıkarılması işlemi 'sünnet' olarak tanımlanıyor.

Bunun ABD'de en sık uygulanan pediatrik cerrahi işlemi olduğunu belirten Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bedreddin Seçkin, dünyada bulunan erkek nüfusunun yaklaşık altıda birin sünnetli olduğunu ifade etti. Sünnet yaptırmadan önce, bir ürolog muayenesinden geçmek gerektiğini anlatan Seçkin, çocuğun muayene sırasında ürologla kuracağı diyalogun çok önemli olduğunu vurguladı.

Seçkin, sevgi ve hoşgörü ile çocuğun bir yandan bilgilendirilirken, bir yandan da muayene edilebileceğini dile getirerek, ürolojik muayene ile çocuğun o ana kadar fark edilmemiş sorunlarının da belirlenebileceğini söyledi.

Sünnet öncesinde, ailenin çocuğu bu sürece hazırlamasının da önemine değinen Seçkin, ailenin bu hazırlığı tamamlayarak hekime başvurduğunda ürolog ile çocuk arasındaki diyalog ve sonrasında uygulanacak sünnet işleminin çok daha kolay olduğunu ifade etti.

Genel kabul gören görüşün sünnetin, çocuk 2 yaş altında veya 6 yaş üzerindeyken yapılması yönünde olduğunu dile getiren Seçkin, ''İki yaş altı çocukların gerek ağrı kontrolü ve gerekse sünnet sonrası bakımı nispeten daha kolay olmaktadır. 3-6 yaş arası çocuklarda özellikle psikolojik travma oluşturacağı endişesi ile sünnet önerilmemektedir'' diye konuştu.

Seçkin, tıbbi zorunluluk olması halinde her yaş grubunda gecikmeksizin sünnet uygulamasının yapılması gerektiğini vurgulayarak, ''Altı yaş sonrası çocukla iyi diyalog kurulabileceğinden ve çocuk iyi ile kötüyü ayırt edebilir kabul edildiğinden yapılması daha uygun olacaktır. Çocuğun, sünnetin niçin yapıldığını algılaması; kendisi, hekim ve aile açısından sürecin daha sıkıntısız geçirilmesini sağlar'' dedi.

''SÜNNET, ÜROLOG TARAFINDAN YAPILMALI''

Türkiye'de sertifika sahibi sağlık memurları da dahil olmak üzere pek çok sağlık çalışanının sünnet yapabildiğini anlatan Seçkin, sünnet öncesi ve sonrası oluşabilecek risk faktörleri göz önüne alındığında bir ''ürolog'' tarafından yapılmasının uygun olduğunu söyledi. Seçkin, sünnetin sadece küçük bir cerrahi işlem olarak algılanmaması, bir ''penis ameliyatı'' olarak düşünülmesi gerektiğini ifade etti.

Penis hastalıklarının, çocuklarda ve erişkinlerde cerrahi yöntemle tedavi deneyimine en çok sahip olanların ürologlar olduğuna dikkati çeken Seçkin, ''Bu nedenle, sünnet sonrası oluşan bir problem halinde, üroloğa sevk edilmesinden önce, sünneti başından itibaren bir ürolog yardımı ile gerçekleştirmek en uygun olanıdır. Çünkü bir problem çıktığında tedaviyi yapacak kişi yine bir ürologdur'' dedi.

''PENİS KANSERİ OLUŞMA İHTİMALİ AZALIYOR''

Sünnetin sağlık açısından faydalı olduğunu vurgulayan Seçkin'in verdiği bilgiye göre, sünnet idrar yolu iltihabı oluşumunu azaltıyor. Bu nedenle tekrarlayan idrar yolu iltihabı olan bazı çocuklarda sünnet derisinin enfeksiyona zemin hazırlayabileceği düşünülerek sünnet öneriliyor.

Doğuştan ürolojik organ anomalisi olanlarda, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu oluşma ihtimalini düşürüyor. Sünnet derisinin penis baş kısmına yapışarak idrar akım hızını yavaşlatıyor (fimozis) ya da sünnet derisi iltihabı riski azalıyor. Bilimsel verilere göre, penis kanseri oluşma ihtimali azalıyor. Çocuğun, gelecek dönemde cinsel yönden erken boşalma riskini azalttığı düşünülüyor. Sünnet derisinden salgılanan sıvı ortadan kalkacağından, kişide yeterli hijyen sağlanabiliyor.

Sünnetli erkeklerin eşlerinde rahim ağzı kanseri (serviks kanseri) daha az görülüyor. Cinsel yolla bulaşan hastalıkların görülmesi azalıyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan araştırmada, sünnetli erkeklerin AIDS'e yakalanma oranlarının yüzde 50'ye varan oranlarda az olduğu gösteriliyor. Ancak, sünnet AIDS'e karşı tam koruma sağlamıyor

mynet