Taksim Meydanı"nda pazar günü PKK"lı "Canlı bomba"nın Çevik Kuvvet"e yönelik saldırısından bir gün önce Kahramanmaraş"tan İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın"a suikast yapılacağı ihbar edildi. Alarma geçen polis, 155 Polis İmdat hattına bu ihbarın, kentin Doğukent Yolu Vezir Hoca Bulvarı"ndaki bir ankesörlü telefondan yapıldığını saptadı. Durum İstanbul Emniyet Müdürlüğü"ne de iletildi, inceleme başlatıldı.

Hüseyin Çapkın"a yönelik suikast ihbarından sonra pazartesi günü de saat 20.00 sıralarında aynı telefonundan bu kez hem polise, hem de jandarmaya bir ihbar daha yapıldı. Kimliği saptanamayan kişi, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu"ya suikast yapılacağını söyledi. Hemen ihbarın yapıldığı ankesörlü telefonun bulunduğu bölgede önlem alan polis, tüm aramalara rağmen ihbarcıya ulaşamadı.

İhbarın Taksim"deki "canlı bomba" eylemiyle ilgisini araştıran polis, ankesörlü telefondan parmak izlerini alıp, yeni bir ihbar yapılabileceği düşüncesiyle bölgede pusu kurdu.

ÜÇÜNCÜ KEZ GELİNCE YAKALANDI Çalışmalarını sürdüren ve ankesörlü telefonları takibe alan polis ekipleri, 2 Kasım"da saat 20.00 sıralarında bir öğrencinin telefonların olduğu yerin önünde birkaç kez geçmesinden şüphelendi. Ardından da gözaltına alınan lise birinci sınıf öğrencisi A.G., Çocuk Şube Müdürlüğü"ne götürüldü. Burada bilgisine başvurulan A.G., ihbarları kendisinin yaptığını itiraf etti. Üçüncü kez geldiği ankesörlü telefondan polisi arayıp, özür dileyeceğini ileri süren A.G."nin, “Ben heyecan olsun diye aramıştım. Bugün tekrar polis ve jandarmayı arayarak özür dileyecektim. Çok üzgünüm” dediği öğrenildi.

Kimliği gizli tutulan A.G. ifadesinin ardından ailesine teslim edilirken, evrakları ise Cumhuriyet Savcılığı"na gönderildi.