EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, bu kış sezonunda doğa yürüyüşlerinde su temasını ele aldıklarını belirterek, “ Bu sezon yapacağımız yürüyüşlerin ana teması olan ve aynı zamanda geleceğin en büyük sorunları arasında yer alacak suyun önemine ve sorunlarına dikkat çekmek için "Sulu" yürüyüşlerimize devam ediyoruz” dedi.
Kuşadası Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği üyelerinin doğa gezisi, bu kez antik su yolunda yapıldı. Çine Çayı üzerinde bulunan beş kemerli muhteşem tarihi eser İncekemer Köprüsü"nden, antik Alabanda"nın tarihteki ünlü su sistemini takip etmek için, Gökbel Dağı"nın kuzey yamaçlarından başlayan yürüyüş, tarihi Alabanda"da sona erdi.
Yürüyüş yağmura rağmen büyük ilgi gördüğünü belirten EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “Gökbel Dağı"nın yamaçlarından, zeytin ağaçlarının altında, gnays kayalıkların içinde yürüyüşe çok uygun bir havada tepeleri aştık. Yolumuzun üzerindeki Romalıların yaptığı antik kemerlerini inceledik. Derelerin suyla dolu olmasından karşıya geçemedik. Mecburen yolumuzu uzatmak zorunda kaldık, ancak geçen yılki kuraklığı düşünerek derelerin suyla dolmasına çok sevindik. Yağmurun getirdiği canlılık, doğanın her tarafında görülüyordu.Bölge halkı her yerde zeytin topluyordu. Geçtiğimiz yıl yaptığımız yürüyüşlerde, kuraklık nedeniyle susuz nehir yatakları hepimizi üzüyordu, bu yıl yağmurların etkisiyle suyla dolan akarsular hepimizi sevindirdi. Kargı Deresi Vadisi"nde gizlendiğinden, kimselerin göremediği, Antik Alabanda"nın suyunun geldiği mühendislik harikası Kargı Kemeri"ne geldik. Günümüzde yüksek teknolojiyle yapılan köprülerin bile yıkıldığı, ancak binlerce yıldır dimdik ayakta duran Kargı Kemeri"nden yürüyen çok az insanlardan olmanın hazzını doyasıya yaşadık” dedi.
Doğa yürüyüşlerinin en güzel tarafının insanın hem doğayı tanıması hem de tarihi ve kültürel değerleri incelemesi olduğunu belirten EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “Tarihi ve doğal değerleri hem inceliyor, hem de onları korumak için duyarlılık kazanıyoruz. Ayrıca, yürüyüşlerimizde dayanışmanın ve yardımlaşmanın en güzel örnekleri sergileniyor. Kilometrelerce yürüdüğümüz güzergahlar üzerinde, birçok köyleri de görmek imkanı doğuyor. Hava kış olunca bazen de yağmur altında yürümek zorunda kalıyoruz. İçinden geçtiğimiz köylerin mimarisini, geçim kaynaklarını, sosyal yapılarını inceleme imkanı da buluyoruz “ diye konuştu.