TÜBİTAK'ın Çevre ve Orman Bakanlığı için yürüttüğü projede elde edilen sonuçlar, Türkiye'de kişi başına düşen ve endüstride kullanılan madeni yağ oranının gelişmiş Avrupa ülkelerine göre yüksek miktarda olduğunu ortaya çıkardı. Buna göre, Türkiye'de kişi başına düşen endüstriyel yağ oranı 18 litreyken, bu oran Almanya'da 12 litreye kadar düşüyor.

Türkiye'de yıllık tüketilen 437 bin 33 ton madeni yağın 221 bin 607 tonu atık olarak ortaya çıkıyor; bunun ise yalnızca 42 bin tonu geri dönüşüm tesislerinde işleniyor.

Kayıt dışı 200 bin ton civarında atık madeni yağlar ise yasal olmayan şekillerde kullanıldığı için büyük vergi kayıplarına neden oluyor. Ayrıca usulsüz kullanımlar sonucu ortaya çıkan kirlilik insan ve çevre sağlığını tehdit ediyor.

AA muhabirinin ''Atık Madeni Yağların Kontrol ve İzleme Sisteminin Oluşturulması'' projesinin sonuç raporlarından derlediği bilgilere göre, proje, mevcut atık yağ geri kazanım tesislerinin teknik ve ekonomik çerçevede değerlendirilmesi ve uygun geri kazanım teknolojilerin belirlenmesi amacıyla yürütüldü.

Çalışmayla, alana özel veri tabanı destekli bilgisayar programı ile etkin bir kontrol, denetim ve izleme sistemi oluşturulması hedeflendi.

Araştırmada, atık madeni yağların geri dönüşümünün sınırlı petrol kaynaklarının korunması açısından oldukça önemli olduğuna işaret edildi.

Atık madeni yağlar (atık motor yağları ve endüstriyel yağlar) ve atık yağların işlenmesi sonucu çıkan atıkların, yasal düzenlemeyle insan ve çevreye zarar verecek şekilde sahada boşaltılması veya yenisi ile değiştirilmesi, depolanması, doğrudan veya dolaylı bir biçimde yüzeysel sular ile yeraltı suyuna, denizlere, drenaj sistemleri ile toprağa verilmesi, fuel-oil veya diğer sıvı yakıtlara karıştırılması ve mevcut düzenlemeler ile belirlenen limitleri aşarak hava kirliliğine neden olacak şekilde işlenmesi veya yakılması yasaklandığına vurgu yapılıyor.

Ancak 2010 yılı verilerine göre Türkiye'de atık madeni yağlardan yalnızca yüzde 17'si toplanabiliyor ve lisanslı bertaraf tesislerinde kategorilerine bağlı olarak bertaraf ediliyor.

-AVRUPA ÜLKELERİNDEKİ DURUM-

Bazı Avrupa ülkelerinde 2005 yılı verilerine göre, Almanya'da 1 milyon 5 bin ton madeni yağ kullanılırken, ülkede kişi başına 12 litre yağ düşüyor; İtalya'da 655 bin ton madeni yağ kullanılırken, ülkede kişi başına 11 litre yağ düşüyor; Fransa'da kişi başına düşen madeni yağ oranı 13 litre; İngiltere'de 14 litre; İspanya'da 12 litre olarak hesaplanıyor.

Türkiye'de ise 2010 yılı verilerine göre, 1 milyon 385 bin ton madeni yağ kullanılıyor; yıllık kişi başına düşen madeni yağ oranı ise 18 litre olarak hesaplandı.

Atık motor yağları, askeri kurumlar, belediyeler, inşaat ve madencilik sektörü, kamu kuruluşları, nakliye firmaları, akaryakıt istasyonları, yıkama yağlama sektörü, endüstri araç parkı, araç servisleri ve yağ üretim tesisleri ve diğer tesislerden toplanıyor.

Araştırmada, 1982 yılından itibaren çeşitli yıllarda üretilmiş otomobillerden alınan 160 yağ örneği de incelemeye alındı. Buna göre, 10 yaşın üzerindeki arabalarda kullanılan yağlardan çıkan atık yağlardaki kirletici oranlarının yüksek oluşu dikkat çekti.

Projede yapılan mevcut durum analizinde, kamu ve özel sektör kuruluşlarında atık yağ oluşumu ile ilgili verilerin sağlıklı ve düzgün olarak tutulmadığı; Türkiye'de atık madeni yağların insan ve çevre üzerindeki olumsuz etkileri konusunda yeterli bili sahibi olunmadığı ve atık yağların toplanması, taşınması ve bertarafı konusunda doğru ve yeterli bilinçlendirme çalışması yapılmadığı gözlendi.

-MODEL ÇALIŞMASI YAPILDI-

Çalışmada Türkiye'de oluşan atık madeni yağ miktarlarının tespit edilebilmesi için saha çalışması verilerine dayalı bir model ilk defa gerçekleştirildi.

Model çalışmasında madeni yağların öncelikle motor yağları ve endüstriyel yağlar olmak üzere 2 gruba ayrıldığı ve kullanım alanlarına bağlı olarak yağların 14 sınıfta toplandığı ifade edildi.

Model çalışması sonucunda Türkiye'deki motor yağlarının yüzde 76-83 oranında geri kazanılabilir durumda olduğu belirlendi. Endüstriyel yağların ise kullanım alanına bağlı olarak yüzde 50-90 oranında geri kazanılabilir olduğu tespit edildi.

Türkiye'deki toplam madeni yağların yüzde 50'sinin geri kazanılabilir olduğu belirlendi.

-TESİSLERİN DURUMU-

Proje kapsamında, Türkiye'de madeni yağlarla ilgili lisanslı 19 geri dönüşüm tesisi de ziyaret edildi. Bu tesislerle ilgili pek çok önerinin getirildiği raporda, bu tesislerin kapasitesi ile buralara getirilen atık madeni yağ oranları dikkati çekti.

Buna göre, Türkiye'de hammadde sıkıntısı olmasına rağmen yüksek kapasiteli tesis kurulumuna devam ediliyor. Türkiye'de toplam kapasitesi 170 bin ton olarak belirlenen kurulu tesis kapasitesine rağmen, bu tesislere ancak 45 bin ton civarında atık madeni yağ getiriliyor. Bu madeni yağlar, ''geri kazanım tesisleri'', ''ek yakıt tesisleri'' ve ''nihai bertaraf'' olmak üzere bertaraf ediliyor.

Raporda, ayrıca mevcut geri kazanım tesislerinin teknolojilerinin iyileştirilmesi gerektiği ve mevzuatlarda da düzenlemeler yapılması gerektiği vurgulandı.

-PROJE YÜRÜTÜCÜSÜ NE DEDİ?-

Projenin yürütücüsü Dr. Jülide Köroğlu AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de kişi başına düşen 18 kilogramlık yağ miktarının tüm alanlarda kullanılan yağların toplamı olduğuna işaret etti.

Bu oranın sanayileşmiş Avrupa ülkeleri ile kıyasladığında oldukça yüksek olduğunu vurgulayan Köroğlu, şöyle konuştu:

''Atık madeni yağların uygun olmayan koşullarda toplanması, taşınması, depolanması, yakılması, dökülmesi ve bertarafının insan sağlığı ve çevre üzerinde olumsuz etkileri bulunuyor.

Özellikle bu yağların yapısından ve kullanımından kaynaklanan birçok zararlı maddenin kanser, cilt, solunum gibi birçok hastalıklara sebep olduğu raporlanıyor. Ayrıca bu yağların bilinçsizce toprağa dökülmesi, bitkilerin gelişimine engel oluyor; toprağın bu kirlikten kurtarılması da çok zor ve çok zaman alıcı.

Bu durumda su kaynakları içilmez hale geliyor; uygun olmayan koşullarda yakılması durumunda ise salınan kirletici gazlar nedeni ile hava kirliliğine neden olarak insan ve çevre üzerinde telafisi mümkün olmayan zararlar veriyor.''

Köroğlu, Türkiye'de kayıt altına alınan yaklaşık 40 bin ton dolayındaki atık madeni yağ dışında kayıt altına alınamayan yaklaşık 200 bin ton yağın, yasal olmayan şekillerde illegal yollarla kullanıldığını, bunun da büyük bir vergi kaybına neden olduğunu, insan ve çevre sağlığını ciddi boyutlarda tehdit ettiğini sözlerine ekledi.