Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

Üç adım atlamada Türkiye rekortmeni ve U23 Avrupa Şampiyonaları tarihinde Türkiye'ye altın madalya getiren ilk sporcu olan Tuğba Danışmaz, yaşadığı zorlukları ve Avrupa'nın zirvesine ulaşan spor yolculuğunu Demirören Haber Ajansı'na (DHA) anlattı. 

Çok küçük yaşlardan itibaren yüzme branşı ile ilgilenmek istediğini kaydeden Tuğba Danışmaz, "Hep o hayalle yaşarken, ilkokul 5. sınıfta okulda bir atletizm yarışması oldu. O yarışmaya katıldım ve sonra bir daha kopamadım. İlginç olan ise hala yüzme bilmiyorum" diye konuştu.

Ankara'da yaşayan 21 yaşındaki milli sporcu Tuğba, ilk olarak şunları söyledi;

"Ben Çinçin bebesiyim, okuldaki seçmelerde seçilmeme rağmen öğretmenim, 'Sen şimdi git sonra gelirsin' dedi. Arkadaşlar yarışmaya giderken okul servisine gizlice bindim, Naili Moran Atletizm Pisti'ne gittim. 12 kişi vardı bizden seçmede, bir tek ben istenmiyordum, ne gariptir ki sonunda sadece ben seçildim. Üstelik ailem de spor yapmama izin vermedi, ben de babamdan gizlice, o işe gidince spor yapabiliyordum. Aslında ailem o dönem etkili olan domuz gribinden korkuyormuş, sonradan öğrendim." 

Spor hayatının ilk yarışında uzun atlamada 4.54 atlayarak birinci olduğunu anlatan Tuğba, "50 TL para verdiler bana, sporculukta kazandığım ilk paraydı. Pazara gidip anneme eşarp ve etek aldım. Çok mutlu olmuştum. Kısa sürede atletizm hayatımın bir parçası olmuştu ancak yanımda hiç kimse yoktu. Sonra okul yarışlarında 100 metrede koştum ve yine birinci oldum. Aslında uzun atlama hiç istemiyordum ve çok sıkılıyordum. Hocama 'üç adım veya yüksek atlama yapalım' dedim, O da bana 'sen delisin, olmaz' dedi. Ama pes etmedim. Okul yarışlarında 10.92 atlayınca daha çok çalışmaya başladım. Çivili ayakkabım yoktu, İstanbul da yapılan salon deneme yarışmalarında Seda ablamın çivili ayakkabıları ile 11.27 atladım" diye konuştu. 

Avrupa Şampiyonu Tuğba Danışmaz, şöyle devam etti:

"O dönemlerde yıldızlar ve gençlerde sürekli birinci oluyordum, üniversite sınavını kazanamayınca çok üzüldüm, bir daha da spor yapmak istemedim. Ama o ara kısa süreliğine yabancı bir antrenörle çalışırken. Sonrasında 12.68 atlayarak yine spora sarıldım. Bayram Demir ile çalışmaya başladım fakat 2017'de büyük bir sakatlık geçirdim. O dönemde benim yanımda hiç kimse olmadı. Bu süreç benim için kabus ve hayal kırıklıkları ile dolu bir süreçti. O nedenle sporu kesin olarak bırakmaya karar verdim. Sadece ENKA Spor Kulübü, sakatlığım süresince maaşımı yatırmaya devam etti." 

"O dönem kafamda her şeyi bitirerek İstanbul'dan Ankara'ya döndüm, artık spor hayatımı bitirmiştim" diyen Tuğba, "Beni kız kardeşim Sinem karşıladı ve kapıda bana, 'abla sen eve her geldiğinde elinde madalyaların olurdu sana ne oldu?' dedi. Bu sözü duyunca sanki silkelendim, 9 yıllık spor hayatım gözümün önünden geçti. Birden 'niye tekrar olmasın' dedim. Hemen Cahit Yüksel hocama mesaj attım. Ama Cahit Hocam benimle çalışmak istemedi. Çünkü Bayram hocamın talebesiydim, nezaketen yine ona yönlendirdi. Aslında Cahit Hoca ile çalışmak çok zordu çünkü çok disiplinli ve asla taviz vermeyen bir insandı. Ama ben kararımı vermiştim, çok kararlıydım ve bunu gören Cahit Hocam nihayet benimle çalışmaya karar verdi. Hayatımda yeni bir sayfa açtım. Sakatlığımda yanımda olmayanlara başarılarımla yanıt verecektim, önüme büyük hedefler koydum. Cahit hocam çok katı ve zor çalışma programları uyguladı. Adeta ağrılarımdan ölüyordum ama Cahit hocamın sözleri ile hep zinde kaldım, daha çok çalıştım. Hocamla ilk sezonum kötü geçti ama yılmadık. Sonrasında çok çalışmanın karşılığını almaya başladık" dedi. 

Üç adımda sürekli 13 metrenin üzerinde atlamaya başladığını ve kaybolan güvenini yeniden kazandığını anlatan genç atlet, "2019'da Türkiye Atletizm Süper Ligi yarışmasında 13.80 atladım ve U23'te 12 yıllık rekoru kırdım. Artık en büyük hedeflerin peşine düştüm, insanlar da bana iyice inandı. Devletim, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Atletizm Federasyonu, Cahit hocama ve özellikle Türk halkının çok büyük desteğini arkamda gördüm. Ardından İsveç'teki U23 Avrupa Şampiyonası'nda gümüş madalya kazandım, 13.85 ile U23 rekorunu kırdım. O yarışlarda madalya alan tek kadındım, büyük bir gururdu" diye konuştu. 

"CAHİT HOCAMLA HEDEFİMİZ 2024 OLİMPİYATLARI VE ORADA MARŞIMIZI OKUTMAK. BUNU MUTLAKA BAŞARACAĞIZ" 

Tuğba, sözlerini şöyle tamamladı;

"Ardından daha çok çalıştık, 14.04 atlayınca Olimpiyata gideceğimizi düşündük ama olmadı. Geçen hafta Estonya'da düzenlenen 23 Yaş Altı Atletizm Şampiyonası'nda 14,09 metre ile Türkiye rekorunu da yenileyerek Avrupa şampiyonu oldum. Hep hayalini kurardım, bir yarıştan sonra marşımızı okutmak, bayrağımızı göndere çekmek ve röportaj yapmak inanılmazdı. Şimdi hayal ettiğim şeyleri yapıyorum. Marşımız okunurken gözyaşlarımı tutamadım. Şimdi Cahit hocamla hedefimiz 2024 Olimpiyatları ve orada da marşımızı okutmak, bunu mutlaka başaracağız." 

ANTRENÖR CAHİT YÜKSEL: TUĞBA, SPOR HAYATINDA YENİ BİR SAYFA AÇTI

"Tuğba başka bir antrenörle çalışırken benimle çalışmak istedi, ancak 'sorunlarını çöz ve gel dedim'" diyen Atletizm Milli Takım Antrenörü Cahit Yüksel, ''Tuğba belirli bir disiplin ve planlama içinde çalıştığı sürece hedeflerine ulaşacaktır'' dedi.

Öncelikle Tuğba ile çalışmak istemediğini belirten Yüksel, "O çok isteyince çalışmaya başladık. Kuralları koydum, 'hedefin varsa çalışırım' dedim. Eski hatalarından vazgeçince her şey düzeldi. Başarılardaki en büyük pay O'nda, o istediğini alınca uyum çok iyi oldu" şeklinde konuştu. 

"Biz eğitimciyiz" diyen Cahit Yüksel, "O'nu hayata kazandırabilmek benim için çok önemliydi. O yolu aldı ve kendini değerli hissetti. Biz onları topluma kazandırmak için gerçekleri söyledik. Hatalarından ders alması gerektiğini anlattık ve bugünlere geldik. O çok özveri ile çalışan bir sporcu. Onu anlamak bizim işimiz ve onu hayata doğru adımlarla hazırlamak yolunda çalıştık. O da bunun bilincine vardı ve bugün buralarda.. O bugüne kadar birçok şeyi başardı. Tuğba ile öncelikle hedefimiz, Büyükler Avrupa Şampiyonası'nda finale kalmak ve olimpiyatlara katılabilmek. Artık katılım değil, finalde yarışma hedefleri koyuyoruz. Öncelikle Avrupa finali sonra 2024 olimpiyat barajını geçmek. Ben antrenör olarak her zaman O'na şunu söylerim; 'başkaları başarıyorsa bizler de yapabiliriz." O'da bunu yarışma anlarında her zaman dikkate almıştır. Biz, teknik bilgi açısından dünyada herkeste olan bilgilere sahibiz. Bunu da katıldığımız tüm organizasyonlarda başardık. Artık önümüze bakıyoruz. Bugüne kadar hedeflerimize ulaştık, artık hedeflerimiz büyükler ve inşallah birlikte başaracağız.. Türk antrenörleri ve sporcularının belirli planlamada yer alarak disiplin içinde çalışmasının gerektiğini düşünüyorum. Böylece geçmişte olan hatalardan ders alarak gelecek için uzun süreli başarılar olur. Biz kısa süreli değil, uzun süreli başarıların peşindeyiz'' dedi.

ERCAN ATA / ANKARA,(DHA)