“Ben Beşiktaşlıyım, bu sıkıntı olsa da hiç gizlemedim. Fenerbahçe ve Galatasaray’a yakıştırıyorlar. Benim asıl hedefim milli takım. Ama Beşiktaşlı hocaların lobisi yok. Son 15 yılda kimse gidemedi oraya. En büyük idealim ise Avrupa’da çalışmak”
 
1.94 puan ortalamasıyla Antalyaspor’u şaha kaldıran Rıza Çalımbay’la Kırmızı-Beyazlı takımın yeni tesislerinde bir araya geldik. Herkesin, “Banko düşer” dediği takımı nasıl canlandırdığını ve Avrupa için iddialı hale getirdiğini konuştuk, tabii ki hedeflerini de dinledik. 
 
‘Her yerde tepki gördüm’
 
Söz Çalımbay’da: “Ben Beşiktaşlı’yım. Bunu hiç gizlemedim. Bunun sıkıntısını da yaşadım. Çalıştığım yerde Siyah-Beyaz çizgili eşofman giydim diye tepki gösterdiler. Yani öyle bir durumdaydım ki, Beşiktaş’ı yeniyordum, Beşiktaşlılar tepki gösteriyordu. Kaybediyordum külübüm tepki gösteriyordu. Fenerbahçe ve Galatasaray’a da yakıştırıyorlar ama benden önce arkadaşlar var. Onların hakkı bu. Benim hedefim milli takım, en büyük idealim ise yurtdışı. Milli takımı çok isterim. Yanlış anlaşılmasın Fatih hoca orada şimdi. Ancak bu görev bize verilirse yaparız.” 
 
‘Terim’le görüşemiyoruz’
 
“Milli takımda Fatih hoca olur, başka hoca olur. Ama milli takım hocasının ligdeki antrenörlerle görüşmesini isterim. Çok faydalı, yararlı olur. Şu anda Fatih hocayla görüşemiyoruz ama Fatih hoca çok büyük sorumluluk aldı. Sadece A Milli Takım’la ilgilenmiyor her şeyiyle ilgileniyor.”
 
‘Beşiktaş’ın lobi sorunu var’
 
“Beşiktaş’ın lobi sorunu var. Son 10-15 senenin milli takım antrenörlerine bakın bir tane Beşiktaşlı yok. Milli takım ayrı bir olay. Fatih hoca çok iyi şeyler başardı. Biz Mustafa hocayla Avrupa Şampiyonası’na gittik. Şenol hoca dünya üçüncüsü yaptı. Bunların hepsini yerliler başardı. Milli takımı yine bizler kaldıracağız. Beşiktaş’ta yerli antrenörle çalışmadım. Ama bakın en büyük başarılar yerlilerle.”
 
'Kendimi düşen takıma pazarlamam!'
 
“Kendini pazarlayan adam gidip sonuncu takıma mı pazarlar! Kasımpaşa beni hep çalışırken istedi ama kimseyi yarı yolda bırakmadım. Benim vicdanım rahat. Ama Kasımpaşa’ya kırgınlığım geçmeyecek”
 
“Kasımpaşa’ya gelmemdeki en büyük neden Turgay abiydi. Parayı bile konuşmadım. Kendisi yazdı bütün şartları, ne bir tazminat koydum ne başka bir şey. Kırgın değilim diyemem çünkü biz sezon başı oraya gittiğimizde Turgay bey benimle konuştu. ‘Bu seneyi 15. bitirelim. Sonra yukarılara oynarız’ dedi ama olmadı, saygı duydum. Takım istediğimiz gibi gitmedi. Ama sonra düzelecek bir şeydi. Sonra bana bir teklif yaptılar, ‘huzursuzsun, mutsuzsun, istersen bırak’ dediler. 
 
‘Kanun belirleyecek...’
 

Tek üzüldüğüm şey. Ben, her şeyi Turgay abiyle yaptım. Ama oradan ayrılırken Turgay abi değil Fatih bey benimle konuştu. Ertesi gün devam etmek istediler. Ben istemedim kesinlikle. En çok da Hilmi Öksüz’e kırıldım. Çünkü babam kadar saygı duyduğum, sevdiğim birisiydi. Biz artık onu kanun yoluyla halletmeye çalışıyoruz. Hakem hataları olmasaydı rekor şekilde ligi bitirecektik. Rıza Çalımbay’a yapmamaları gerekiyordu. Çünkü ben onlara hiç yanlış yapmadım. Hep iyi olsunlar diye uğraştım.
 
‘Babamın ölümü yaraladı’
 
“Hilmi Öksüz’ün söylediği, ‘Rıza hoca kendini Antalyaspor’a pazarladı’ lafı ayıp. Kendini pazarlayan adam gidip sonuncu takıma mı pazarlar! Ben nerede çalıştıysam Kasımpaşa beni çalışırken istedi. Ben de gelmedim. Buna herkes şahittir. Vicdanım rahat benim. Antalyaspor benimle görüşmek istedi. Kabul etmedim. Bir daha görüştüm yine kabul etmedim. Babam vefat etti. Şimdi bile gözlerim doluyor. Babamı kaybetmeme çok üzüldüm. Ve ben Antalyaspor’a, ‘Kafa olarak rahat değilim. Sizin maçların hepsi telafisi olmayan maçlar ve mutlaka kazanmanız gerek’ dedim. ‘Düşeceksek de sizinle olsun, istiyoruz’ dediler. En son başkanın babası beni aradı, çok severim Fikret abiyi ve kırmadım göreve geldim.”
 
‘Riekerink’e de ayıp ettiler’
 
“Sivas’ta 3 sene çalıştım. Sonra ayrılmaya karar verdim. Çok güzel bir yemek, muhteşem bir konuşma. Mesela Galatasaray’dan son ayrılan antrenör... Adam oraya A takım için gelmedi ki. Adamı siz getirdiniz. Ayrılırken adama bir teşekkür edilir, bir plaket verilir. Neticede yabancı biri. Böyle olmalı. Böyle haksızca, arkadan konuşmayla olmaz.” 
 
'Çalımbay mükemmel bir insan'
 
Eto’o, Çalımbay’ın başarısına saygı duyulması gerektiğini vurgulayarak, “En zor dönemde geldi ve şu ana kadar takımda başardıkları gerçekten mükemmel ve inanılmaz. Daha fazlasını hak ediyor” dedi.
 
Kadro dışı kaldığı dönemde Rıza Çalımbay’ın gelişiyle affedilen ve geçen sezon olduğu gibi bu yıl da Antalyaspor’u attığı gollerle sırtlayan Eto’o’ya tecrübeli hocanın başarısının sırrını sorduk. Kariyerinde Mourinho’dan tutun da, Guardiola, Hiddink, Benitez gibi dünya futbolunun üst düzey isimleriyle çalışma fırsatı bulan Kamerunlu forvet, Rıza Çalımbay hakkında da övgü dolu sözler kullandı. Çalımbay’ın her şeyden önce çok iyi niyetli bir insan olduğunu vurgulayan Samuel Eto’o, “Antalyaspor’a en zor dönemde gelip, bu kadar kısa sürede büyük işlere imza atması gerçekten mükemmel ve inanılmaz. Kesinlikle saygıyı hak ediyor” dedi. Çalımbay ise Eto’o için şunları söyledi: 
 
‘Gidebilirsin dedim’
 
“Eto’o ayrı. Takımı sahipleniyor. Aramız çok iyi. Ben futbolu oynarken de çok severdim. Topla yatar topla kalkardım. Eto’o da aynı. Daha çok oynar. 1-2 yıl az gelir ona. Üzüldüğümüz nokta bu transfer olayı. Ona, ‘gitmek istiyorsan gidebilirsin ama bir an önce bitir bu konuları’ dedim. Başakşehir ve Trabzon da devreye girince Eto’o ile konuştuk ‘mutluyum’ dedi. Yönetimimizle Beşiktaş arasında iletişim sıkıntısı yaşandı. Kimse kimseye saygsısızlık yapmadı. Bizim başkan çok iyi bir insan.”
 
‘Bu takım çok daha fazlasını yapar’
 
“Bizim başkanımız çok genç. 32 yaşında. 15 yılını İngiltere’de geçirmiş. Futbolu bilen birisi. Tabii ki tek düşüncesi Antalyaspor’un başarısı ve özellikle ekibi çok iyi. Başarıyı hakikaten hakediyolar. Türk futboluna çok şeyler katacaklar. İnşallah yönetim olarak başarılı olurlar. Ben burada çok huzurlu, çok mutluyum. Lig bitmedi, daha 12 maç var. Kolay değil. Her şey olabilir. Her şeyimizi ortaya koyarak elimizden geleni yapacağız.”
 
‘İçeride dışarıda ofans’

 
“Ben içerde de dışarda da ofansı düşünen biriyim, sürekli defans yaptırmam. Galibiyet için oynarım. Seneye bambaşka takım olacağız. Her maç golü, atağı düşünüyoruz. Beşiktaş maçında ilk yarı 4-0 yapabilirdik. Trabzon’u Trabzon’da yendik. Fenerbahçe’yi burada yendik. Kapanırsak zaten yenilirim neden kapanayım ki? Sürekli atağı düşünen birisiyim. Elimdeki oyuncular da ona göre oynadığı zamanda ben hep atağı düşünürüm. Bu Mersin’de de böyleydi. Kasımpaşa’da da.”
 
‘Futbola ihanet edemem’
 
“Futbola minnettarım. Zengin çocuğu değilim, bugüne kadar ne kazandıysam futboldan. O nedenle futbola hiçbir zaman ihanet edemem. İlk geldiğimizde disiplini sağladık, antrenman sistemini değiştirdik, arkadaşlarımızın güvenini kazandık. Olay bu yani. Burada en çok oyuncunun istemesi önemli. Eto’o’nun uyumu arkadaşlarımızın birlikteliği ve istekleri, yönetim... Hepsini birleştirdik. Böyle takımları çok çalıştırdım. Denizli’yi aynı şekil aldık, Avrupa Kupaları’na götürdük.” 
 
‘Transferlerimizi dünya konuşuyor!’

 
“Gittiğim her yere oyuncu kazandırdım. Kasımpaşa bu transferlerden iyi para kazandı. Eren’i, Donk’u sattılar. İyi para kazandılar. Her gittiğimiz yere bir şey veririz. Aatif’tan  Kweuke’ye, Welliton’dan Nakoulma’sına, Grosicki’sine kadar. Grosicki, bize 500 bin Euro’ya geldi. 8.5 milyon Euro’ya gitti şimdi. Yani biz Alper’i 16 yaşında aldık oynattık. Onları görünce gurur duyuyorum ben.”