Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te Aydınpost'a abone olun

Aydınpost'a Google News'te abone olun

Uğur Meleke: Bu Milli Takım çeyrek yüzyıllık ezberlerimizi bozuyor

Norveç maçında Türk futbolunda bir devrin sona erdiğini gördük.

Son 4 günde milli takımımızla ulusça gurur duyduk. Güzel bir oyuncu grubumuz var: Güler yüzlü, olumlu, centilmen. Hollanda ve Norveç’i harika skorlarla geçtiler. Ancak tüm bunların dışında heyecan verici bir şey var bu takımda. Çeyrek yüzyıllık ezberlerimizi bozuyorlar adeta. Biz mesela hep topa sahip olan, yeteneklerine güvenen, sahaya terinin son damlasına kadar bırakıp şanssızlıkla kaybeden taraf zannederdik kendimizi. Oysa iki maçtır rakipler bir fazlasını yapmak zorunda kalıyor hep. Bizse akılcı oynayan tarafız. Onlar yüreğini koyuyor sahaya artık. Bizimse bir stratejimiz var. Topa onlar sahip oluyor, yetenek sergiliyor; biz kazanıyoruz! Bu bizim daha önce şahit olmadığımız bir şey. Ezber bozan bir şey.

GERÇEKÇiYDiK

Hollanda karşısında erken öne geçmiştik. İlk yarıda 2-0 yapmıştık. İkinci devrenin başlarında da üçü bulup fişi çekmiştik. Dün de benzer bir senaryo vardı Malaga’da. Yine top onlarda, oyun bizdeydi. Gerçekçiydik. Sakindik. Sinirlenip 10 kişi kalan taraf onlar oldu mesela. Karşımızda çok uzun bir takım vardı, ilk 11’lerinde 1,90’ın üzerinde 4 oyuncu görünce hava topları için endişe etmiştim doğrusu (Gregersen, Ajer, Sörloth ve Haaland)... Ancak bizim çocukların da, sadece stoperlerimizin değil, Okay’ın, Burak’ın, Kenan’ın hava hakimiyetlerini görünce afalladım bir kez daha. Artık Türk futbolunda bir devir sona ermiş. 90’larda olduğu gibi kısa değil takımlarımız. Havada da iyiyiz.



ÇAĞLAR-KAAN HARiKAYDI

Harika bir kaleci jenerasyonumuz var. Stoperlerimiz de öyle. Merih-Ozan yoklardı, Çağlar-Kaan harikalardı bu kez. İlk golde Çağlar’ın öne cesur oyunuydu mesela pozisyonu hazırlayan... Mert-Kaan’ın Sassuolo, Yusuf-Burak’ın Lille deneyimlerinden faydalandık. Ozan Tufan’ın kendisine güvenildiğinde neler yapabileceğini ulusal takımda gördük bir kez daha. Okay Yokuşlu, Hollanda-Norveç maçlarında pas arası rekoru kırmış olabilir. West Brom ligde kalırsa, onunla devam etmek isteyeceklerine eminim. Bu takımı izledikçe 11 Haziran’da Roma’da oynayacağımız İtalya maçı için sabırsızlanıyorum doğrusu.

2022, 2024 VE HATTA 2026’NIN TAKIMI

Milli takımın dünkü 11’inde 24 yaş altı tek oyuncumuz vardı: Mert (21)... 27 yaş üstü de tek oyuncumuz vardı. O da 35’lik Burak... Aynen Hollanda maçında olduğu gibi dün de, ilk 11’imizin 9’u 24-27 yaş aralığındaydı. Yani futbollarının belki de en güzel çağında. Hem toy denilebilecek kadar küçük değiller. Hem de enerjilerinin zirve yaptığı çağları yaşıyorlar. Gerçekten müthiş bir jenerasyon bu. Bu takımın ağırlıklı olarak 24-27 yaş civarında kümelenmesi şu anlama geliyor: Bu ekip, hem Euro 2021 ve Katar 2022’nin takımı. Hem de birer tane daha Avrupa ve Dünya Şampiyonası için ideal yaştalar. Yine dünkü 11’imizin bir başka güzel özelliği de, oyuncularımızın (son dönemde formasını kısmen kaptıran Kaan dışında) tümü, kendi takımlarında ilk 11 oyuncusu. Dünkü ilk 11’imizin bu yıl liglerinde forma giydiği ortalama maç sayısı 23... Kendi liginde en az oynayanlar Kaan (17) ve uzun bir sakatlık yaşayan Çağlar (16). Yani hem genç, hem üst düzey lig deneyimli, hem de takımlarında ilk 11 oynama alışkanlığı olan bir ekibe sahibiz. Gerçekten çok umut verici bir grup bu.



LETONYA’YA FARKLI BiR OYUN OYNAMAMIZ GEREKECEK

Dört gün önce Hollanda’yı 4-2 yendik. Topa sadece %34 sahip olarak. Şutlarda 20’ye 8, kornerlerde de 11’e 3 üstündü Hollandalılar. Ancak onlardan daha akılcı oynadık, tutkulu ve agresiftik. Hak ederek kazandık. Dün Norveç’i yenerken de topa fazlasıyla onlar sahip oldular. Daha dördüncü dakikada geriye düştükleri için hep %60’ın üstündeydi topla oynamaları. Ama Malaga’da da yine stratejist oynayan ve kazanan biz olduk. Ancak sırada üç farklı sınav var milli takım için. İki gün sonra İstanbul’da Letonya’yla oynayacağız. Eylül’de de önce içeride Karadağ, sonra dışarıda Cebelitarık’la... Her üç maçta da topa sahip olmamız, oyunu yönlendirmemiz, kapalı savunmaları açmamız gerekecek. Özellikle salı akşamı Olimpiyat Stadı’nda farklı bir 11 ve farklı bir oyun lazım. Caner, Orkun ve fiziksel olarak yeterliyse Cenk’in de oynamalarını bekliyorum ben salı akşamı.

Güntekin Onay: Bu takım çok büyük hikayeler yazabilir

Dünya üçüncüsü jenerasyon ile birlikte tarihin en kaliteli oyuncu grubu.

2002’de dünya üçüncüsü olan jenerasyon ile birlikte bu milli takım Türk futbol tarihinin en kaliteli oyuncu grubuna sahip. Şenol Güneş de bu zengin kadroyu son derece efektif kullanıyor. Dünya Kupası yolunda en güçlü iki rakibimizi toplam 7 gol atarak yendik.



Malaga’da Norveç karşısında maça özgüvenli bir oyunla başlayan milliler, Ozan’ın erken gelen golüyle 1-0 öne geçtikten sonra oyunu istediği tempoda ve dengeli bir şekilde sürdürdü. Takım halinde iyi savunma yapan ay yıldızlı futbolcularımız Haaland ve Sörloth’a şans vermedi.

OZAN, GÜNEŞ’LE BiR BAŞKA

Az ancak son derece etkili hücumlar yaptık. Sahayı çok iyi parselledik, top hem rakipteyken hem de bizim ayağımızdayken iyi yardımlaşan milliler Hakan-Yusuf ve Burak ile son derece akılcı hücumlar yaptı. Ozan Tufan sürpriz golcü olarak tehlike bölgelerine çok iyi sızdı. Özellikle de attığı ikinci gol olağanüstü idi. Bursaspor’da oynarken gelişiminde büyük pay sahibi olan Şenol Güneş ile Ozan farklı parıldıyor.

Her hattıyla kaliteli ve savaşçı bir kadroya sahibiz. Okay Yokuşlu başka bir seviyeye ulaştı. Hakan ve Yusuf son derece klaslar. Çağlar bir şaheser. Kaan Ayhan son derece güvenilir ve istikrarlı bir oyuncu. Bu takım çok büyük hikayeler yazabilecek potansiyele sahip. Üstelik Cengiz, Merih ve Zeki gibi özel oyuncularımız da bu kadroya katılacak.

İki güçlü rakibimizi yendik, grup liderliği yolunda büyük avantaj yakaladık. Ne diyelim? Tebrikler Şenol Güneş... Tebrikler çocuklar.