Ziyaretin ardından Beşiktaş USA Başkanı Ferruh Zor ve üyeler, Dernegin merkezi olan Sunnyside, New York 14. bölgeden kongreye seçilen Ocasio-Cortez'e 14 numaralı isminin yazılı olduğu Beşiktaş forması, senatör Gianaris'e de Beşiktaş USA atkısı hediye ederek hatıra fotoğrafı çektirdiler. Ziyaretle ilgili bir açıklama yapan Dernek Başkanı Zor şunları söyledi:" Bayan Ocasio-Cortez'in oldukça yoğun gundemi arasında ilk kabul ettiği sivil toplum kuruluşlarından birisi biz olduk. 18 yıldır Amerika'da gerçekleştirdiğimiz ve başta Beşiktaşlılar olmak üzere Türk-Amerikan toplumunu bir araya getiren organizasyonlar hakkında bilgiler verdik. Ocasio- Cortez ve Senatör önümüzdeki sonbaharda yapmayı planladığımız balo başta olmak üzere yapacağımız organizasyonlara memnuniyetle katılacaklarını ifade ettiler.

Alexandria Ocasio-Cortez Kimdir?

ABD Temsilciler Meclisi'nin en genç üyesi Alexandria Ocasio-Cortez, korkusuzca düzene meydan okumaya geldi. Arkasında derin derin ritmini bulan değişim dalgaları var. Cortez, Amerika'da sol siyaseti yeniden popüler bir şeye dönüştürerek, heyecan, umut, ilham veren enerjisiyle geliyor.

Porto Riko asıllı, 1989 doğumlu Alexandria Ocasio-Cortez (AOC), 2018 önseçimlerinde New York 14. Bölge'den seçilerek Demokrat Parti'nin en genç kongre üyesi oldu. Son altı aydır Amerika'nın en çok konuşulan kadınlarından biri olmasının sebebi sadece yaşı, cazibesi, sivri dili değil. Cortez, özellikle Hillary Clinton'ın yenilgisinden sonra daha büyük iştahla beklenen, Demokratların ataletini kıracak yeniliğin enerjisini temsil ediyor.

Bernie Sanders'ın 2016 kampanyasında pişen, bir restoranda garsonluk yaparken siyasete atılan, doğup büyüdüğü Bronx sokaklarında her kapıyı çalarak, tek odalı apartman dairesinde kampanya afişlerini tasarlayarak bugüne geldi. Seçim öncesi kampanya reklamında, metroya binerken topuklu ayakkabılarını değiştirirken, çocuklarla, annelerle, işçilerle sohbet ederken "Benim gibi kadınların siyasete atılması beklenmez. Ben zengin, nüfuzlu bir aileden gelmedim" diye anlatıyor.

Cortez, Boston Üniversitesi'nde öğrenciyken babasını akciğer kanserinden kaybetti. "Bana son söylediği şey ‘Beni gururlandır' oldu. Cenazeden sonra okula döndüğümde not ortalamam havaya uçtu" diye aktarıyor o dönemi. Uluslararası İlişkiler ve Ekonomi diplomasıyla New York'a döndüğünde ise Manhattan'da bir barda çalışıyor, annesi temizliğe giderek, otobüs şoförlüğü yaparak evlerini ipotekten kurtarmaya çalışıyordu. Yedi sene sonra ise ailelerinden ayırılan göçmen çocukları ziyaret etmek için gittiği Teksas'ta bir barda oyların yüzde 57'sini alarak kongreye girdiğini öğrenecekti. O sevinme anının resmi belki ileride tarihin en çarpıcı karelerinden biri olacak.

AOC, onu Washington D.C.'ye getiren yolu delice bir kararlılık ve korkusuzlukla çizdi. Kansas, Wichita'da dolup taşan salonda 5 bin kişiye "Değişim cesaret gerektirir. Biz hazırız!" diyor, Michigan'da bir kilisede "Ayaklarınızı yere vurun: Sağ-sol! Sesinizi duyuyor musunuz? Bu bir ordunun ayak sesleri" diye sesleniyor. Cumhuriyetçi eyaletlere birçoğunun şeytan görmüş gibi bakacağı demokratik sosyalist fikirlerle gidiyor. "İlerlemeci mesajların kaybolup gideceği yerlere değil, mesajın kazandığı, Demokratların kaybettiği yerlere gidiyorum" diye anlatıyor onu kongreye taşıyan süreci.

‘Aşırı Online' siyaset

O, bir süredir derinde demlenen yenilik arayışının en ışıltılı temsili. Oyunu yeni kurallarla oynayan, üstelik bunu New York'ta 10 dönemden sonra açık bir farkla yerinden ettiği Joe Crowley gibi geleneksel siyasetçileri afallatacak hızda kıvıran bir ‘millenial' yani Y kuşağı üyesi… The Economist dergisinin bu ay kapağına taşıdığı ‘Y Kuşağı Sosyalizminin Yükselişi' fenomeninin en sansasyonel temsilcisi.

Zenginlere yüzde 70 vergi

En tartışma yaratan konulardan biri, yıllık geliri 10 milyon doların üzerinde kazananların yüzde 70 vergiye tabi olmalarını söylemesi. Cumhuriyetçilerin şiddetle karşı çıktığı bu fikir aslında 1945-81 arası uygulandı. Reagan ile yeniden düzenlendi. Cortez'in zenginlerden alınacak vergiyi ihtiyacı olanlara harcama fikri ekonomistlerin desteğini aldı.

Yeşil Anlaşma

2030'a kadar Amerika'nın tüm kaynaklarının yenilenebilir, temiz enerjiden sağlanması, temiz enerjiyle çalışan hızlı trenlere ağırlık verilip hava taşımacılığının kısıtlanması gibi çözümleri içeren kapsamlı ‘Green New Deal' küresel ısınmaya inanmayan Trump'ın en çok takıldığı mesele oldu.

Herkesi için sağlık güvencesi

Herkesin sağlık sigortası erişimi olacağı, sağlık harcamalarının düşürüleceği bir sistem vaat ediyor.

Göçmen hakları

Son zamanlarda yöntemleri tartışma yaratan Göçmenlik ve Gümrük Muhafazası'nın (ICE) kapatılmasını, sınırda ailelerinden koparılan

çocuklar gibi manzaraların bir daha yaşanmaması ve göçmen haklarının korunmasını talep ediyor.