Değerli okuyucularım en sonunda Sayın Cumhurbaşkanımız, 20 yaşına kadar olan gençlerin de sokağa çıkmasını bilim kurulunun önerileri ile yasakladı.

65 yaş üstündeki insanları vebalden kurtardı. Virüs belası yaşlı - genç bakmıyor. Son zamanlarda gösterdi ki gençler de ölebiliyor.

Ama geç kalınmış karar.

Virüsün çıktığı haftalarda en az 1 ay kafeler dâhil her yer çalışıyordu. Suçlu gece kulüpleri imiş gibi sadece onları kapattı.

 Aynı şekilde umreden gelen yüzbinlerce kişiyi Anadolu’ya boca etti. Avrupa’dan gelenlerde aynı şekilde karantinaya alınmadan halkın arasına karıştı.

  Televizyonlar ve gazeteciler özellikle İstanbul Belediye Başkanı Sn. Ekrem İmamoğlu devlete adeta yalvardı, derhal kısmı kısıtlama getirin, İstanbul’dan çıkışları yasaklayın diye.

  16 milyon insanın bir kısmı İstanbul’dan Anadolu’ya gidecek diye dağa taşa söyledi. Siyasi iktidar yanlıları maalesef bu feryatları ciddiye almadılar.

    İstanbul halkının bir kısmı köyüne kasabasına gitti giderken maalesef corona virüsünü de Anadolu’ya götürdü.

  Umre ziyaretinden gelenler Suudi topraklarından getirdikleri Virüsü Anadolu ya yaymakta etkili oldular.  Aynı şekilde Avrupa dan dönen kişilerde Virüsün yayılmasında çok etkili oldular.

  

   Geçen yazılarımda İstanbul da durum çok kötü, durum vahim dedikçe bazı çevreler bundan fevkalade rahatsız oldular.

   Ekonomi çöktü deyince vay efendim devletimiz sapasağlam ayakta, bak biz IMF 5 milyar EURO verebilecek durumdayız. Suriyelilere 40 milyar dolar harcadık diye halka moral pompalıyorlardı.

  Gelen nokta ise içler acısı bizzat Cumhurbaşkanı banka IBAN numaraları açıklayarak halktan yardım talebinde bulundu. Öte taraftan Avrupa devletleri milyarlarca doları sosyal devlet mantığı ile işsiz kalan insanların yardımına koştu.

   Sayın Cumhurbaşkanımız “Ne olmuş Kurtuluş harbinde Atatürk de halktan yardım istedi” diyerek Atatürk’ü de işine soktu. Peki söyledikleri doğru muydu?

“TARİHÇİ SİNAN MEYDAN AÇIKLADI

Erdoğan’ın kullandığı Tekalifi Milliye kavramını SÖZCÜ gazetesi yazarı tarihçi Sinan Meydan şu ifadelerle açıkladı:

* Tekalifi Milliye devletin halktan istediği karşılıksız bağış değildi.

Başkomutan Atatürk, 7-8 Ağustos 1921’de “Bedeli sonradan ödenecektir” diyerek halktan zorunlu yardım topladı.12 Nisan 1923 tarihli ve 328 sayılı kanunla 6.003.663 TL olan Tekalifi Milliye borçları halka ödendi.

* 12 Nisan 1923 tarihli ve 328 sayılı kanunla toplamı 6.003.663 TL olan Tekalifi Milliye borçları hak sahiplerine öden di.

  Borcun yüzde 72,3’üne karşılık gelen 4.340.508 TL tutarı 1923’te geri kalan yüzde 27,7’lik kısım ise her yıl yapılan ödemelerle 1929’da kapatıldı.

* Atatürk’ün Türkiye’si sadece Tekalifi Milliye borçlarını değil onunla birlikte Osmanlı’nın iç borçlarını da ödedi.

  Savaş sonrası Ankara hükümet ti, Tekâlifi Milliye borçları ve onun dışında savaşta halktan alınmış her şey için,1923-1937 arasında halka toplam 17.426.409 TL ödedi.’’

 

 Devlet geç kalmıştır!

 Şimdi ise Sayın Cumhurbaşkanı Bilim Kurulunun kararlarına uygun şehirler arası seyahati kısıtlamıştır doğru yapmıştır.

  Ancak tüm virüs Anadolu’ya yayıldıktan sonra alınan bu karar doğru olmamıştır ancak yanlıştan dönmekte bir erdemdir.

   Belediyelerin yardım toplama konusu…

Sayın Cumhurbaşkanımız özellikle büyükşehir belediye başkanlarının maalesef yardım toplanmasına “devlet içinde devlet olunmaz” ifadesi ile karşı çıkıyor.

  Ancak aynı Cumhurbaşkanımız bu büyükşehir belediyeleri AK Parti iktidarında iken bu belediyeler devlet içinde devlet miydiler? Onlar 15 yıl halktan yardım topladıklarını göz ardı yapması yanlıştır.

  Gün birlik günü ise YEREL YÖNETİMLER niçin var onlar halka daha yakın değiller mi?

Sayın Cumhurbaşkanımızın CHP’li belediyelerin yardım parası toplaması kararından vaz geçeceği ümidindeyim.

Aksi takdirde halk Merkezi Hükümete karşı güvensizlik yaşayacaktır.

SN. ÖZLEM ÇERÇİOĞLU’NUN FOX TV’DE YAPTIĞI AÇIKLAMALAR

Sayın Özlem Çerçioğlu, FOX TV’deki konuşmasında harika konulara parmak bastı.

Ben kaç haftadır BU GİDİŞLE TARIM ÇÖKECEK ifadesini adeta devlet yetkililerine haykırarak yazarak söyledim.

Sayın Özlem Çerçioğlu konuşmasında

  • Nisan ayı tarımda dikim ayıdır şimdi domates 3 TL ise gelecek yaz aylarında dikim olmaz domates 6 TL olur.
  • Türkiye aç kalır biz bunun için kendi seralarımızda yetiştirdiğimiz 3 milyon ATA tohumlu fidanlarımızı halka dağıtıyoruz Belediye ye ait arazilerde üretim yapıyoruz.
  • Fidan üretimimizi 11 yıldan beri yapıyoruz yaptığımız yardımlarla çiftçinin yanında olduk süt üretimi et üretim tesislerimizin kapasitesini 2 misline çıkardık. Aydın’da yaşayan insanları yemek fabrikamızdaki ürettiğimiz yemek ile Aydın’da yaşayan hiç kimseyi AÇ YATAĞA GİRMİYOR demesi çok hoştu.
  • Devlet tanzim mağazaları açacakmış biz, 11 yıldır EGE ET mağazaları ile et süt mamulleri ile bunu yapıyoruz dedi.

Sayın Özlem Çerçioğlu yardımlar konusunda “Biz İMECE usulü çalışıyoruz” diyerek halkın büyükşehir belediyesine eski TÜRK âdetini uyguladığını ifade etmiştir.

Çok da yerinde bir tespit ayrıca ayrımız gayrımız yok ki devlet bizim devlet halk bizim halkımız. Bu işte politika olmaz olmaması gerekir ifadesini kullanarak birlik beraberliğe vurgu yapmıştır.

Aydın ilinde 45 bin işyeri kapanmıştır, bu iş yerlerinde çalışan gençlerimiz tarıma kaydırılmalıdır. Biz bunların yardımına koşuyoruz. Onların dertleri ile dertleniyoruz diyerek halkının yanında olduğunu ifade etmiştir.

Değerli Okuyucularım,

Bu günlerde KÖY ENSTİTÜLERİNE NE KADAR ÇOK İHTİYAC var görüyor musunuz?

Bunu da önümüzdeki hafta yazarız.

ADÜ HASTANESİ CORONA VİRÜSÜNE HAZIR

Değerli okuyucularım, gözbebeğimiz Adnan Menderes Üniversitesi ve onun Rektörü

Sayın Osman Selçuk Aldemir, Adnan Menderes Üniversitesine atandıktan sonra TIP FAKÜLTESİ de onunla birlikte düzene girdi.

Sayın Rektör Osman Selçuk Aldemir CORONA Virüs olayını öngörmüşcesine ENFEKSİYON konusunda Türkiye’nin Önemli hocalarından olan Sayın Serkan Öncü’yü başhekimliğe getirmiştir.

Liderlik her zaman söylerim ön görü sanatıdır.

Gelin size hocamı tanıtayım…

1973 Köln doğumlu. İlk öğretim Almanya Orta-Lise eğitimi Trabzon’da.

1990-1997 Cerrahpaşa İngilizce Tıp Fakültesi

1997-2001 İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ADÜ’de ihtisas tamamladı.

2002’den itibaren ADÜ Enfeksiyon Hastalıkları ADÜ’de çalışmakta.

2006 Doçent unvanı aldı, 2011 yılından itibaren Prof. unvanı ile çalışıyor.

Bakın Sayın Serkan Öncü, Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesinde neler yapmış.

Pandemi sürecinde baştan bugüne;

Pandemi komisyonu kuruldu. Pandemi eylem planı oluşturuldu ve dinamik bir şekilde sürekli güncellendi.

Sağlık Bakanlığı genelgeleri gereği tüm elektif ameliyatlar ertelendi.

Kurumsal whatsapp hattından süreçle ilgili personele güncel bilgilendirmeler ve kişisel koruyucu takım kullanımı, el yıkama vb. gibi süreç için hayati öneme haiz konularla ilgili çevrimiçi videolar ile eğitimler yapıldı.

20 yatak ve 5 bağımsız odası ile hastanenin A blok girişinin tam karşısındaki konumu ile triyaj sonrası olası vakaların izole edilip ilgili servise gönderilmesini sağlayacak konumda olan genel ara servis 24 saat çalışacak şekilde pandemi polikliniği olarak düzenlendi. Bu kapsamda;

a. 2 adet pandemi polikliniği oluşturuldu

b. 1 adet kadın doğum pandemi polikliniği oluşturuldu

c. Bu polikliniklerde gerekli her türlü ekipman ve teknik alt yapı sağlandı (hepafiltreli ve ultraviyole hava temizleme cihazları vb.)

d. Burada 24 saat doktor, hemşire ve destek personel çalışması düzenlendi

Çocuk hastalar için de Çocuk Enfeksiyon Polikliniği pandemi olarak kullanılacak şekilde düzenlendi.

Bununla beraber FTR-Psikiyatri Binasının hastane dışındaki konumunu kullanabilmek amacıyla, o binadaki hastalarda taburcu ya da diğer birimlere transfer edildi ve tüm bina olası salgında kullanılmak üzere hazır hale getirildi.

Toplamda 190 yatak pandemi servislerinde kullanmak için ayrıldı.

Anestezi ve Ranimasyon Yoğun Bakımdan 2 yatak Sağlık Müdürlüğü ile görüşülerek, kesin COVID-19 tanılı hastalar için ayrıldı.

 ADÜ üniversitesinde maske ve el dezenfektanı üretimi yapıldı ve yapılmakta.

Günlük değişmekle birlikte son 10 gündür ortalama 16 hasta izliyoruz. Bunların çoğu negatif saptandı. Kesin tanı konulan 3 hastamız var.

Fakat 3 hastamızın da sonucu kuvvetle pozitif bekleniyor.

Tedavi ettiklerimiz henüz taburcu edilmedi fakat bu hafta taburcu edilirler.

Şu an itibari ile ağır seyreden ve yoğun bakım ihtiyacı olan hastamız yok.

Gayet stabiliz.

Halktan yârdim talep etmiyoruz, fakat yârdim etmek isteyen kişi ya da kuruluşları geri çevirmiyoruz.

İl sağlık müdürlüğü ile gayet koordineli gidiyoruz. Gerekirse günlük taleplerimizi karşılıklı karşılıyoruz,

Corana virüs için yaklaşık 60 yatak ayırdık an itibari ile. Bunların 5’te biri dolu şu an. Vakalar pozitif çıkarsa kapasite odalar 2 kişiye çıkarsa kapasite 120 olur.

Şu an itibari ile hiçbir hasta ve işlemden hiçbir şekilde para alınmıyor.

Tüm özel işlemleri pandemi sürecinde kapattık.

ADÜ Rektörü Sayın Osman Selçuk Aldemir, üniversite hastanemizi her gün denetliyor, bize yol gösteriyor. Her türlü ihtiyacımızı da karşılıyor. Kendisine tüm çalışanlarım adına teşekkür ediyorum.

Tabii Aydın halkının destekleri için de teşekkür ediyorum.

 

Sayın ADÜ Rektörü Sayın Osman Aldemir her türlü şarta göre kendimizi hazırladık. Aydın halkımızın sağlığı bize ait merak etmesinler dedi.

İYİKİ VARSINIZ ADÜ TIP GÖREVLİLERİ İYİKİ VARSINIZ TÜM SAĞLIK ÇALIŞANLARI SİZLERE MİNNETTARIZ.