Değerli okuyucularım 68 kuşağını yaşadım. O dönemde ihtilal hükümetleri bile aşağıda anlatacağım rezil yönlere tenezzül edip mahkûm olan hiç kimseye aşağıda yazacağım ahlaksız teklifte bulunmadılar.

 

Bu ne aşağılık tekliftir anlamak mümkün değil.

Sanık Erkan Karaarslan’ın Aydın Ağır Ceza Mahkemesindeki sözlerini size aynen sunuyorum.

 

“Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinde ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma ile sahtecilik suçlamasıyla yargılanan 17 sanığın davasında sanıklardan Erkan Karaaslan, 14.05.2019 tarihinde yapılan üçüncü duruşmada “14.03.2019 tarihinde avukat görüşü adı altında cezaevinde beni görüşmeye çıkarttılar.

Bu görüşmeye çıkartmadan önce psikoloğa götürdüler. Bir baskı olup olmadığını sordular, Bir baskı olmadığına dair beyanda bulundum. Avukat görüşüne girdiğimde ceza evinde girmesi mümkün olmayan Aydın ilinde gazetecilik yapan Serhan Seyhan isimli gazeteciyi gördüm, bu kişi avukat değildir. 14.03.2019 tarihli kendisinin bana yaptığı görüşmede başta Özlem Çerçioğlu ve Ekrem İmamoğlu hakkında CHP başkanları hakkında beyanda bulunmam halinde o gün itibariyle tahliye olacağımı, bu duruşma dahil başka duruşmalarda da tahliye olacağımı, aksi takdirde hüküm giyeceğimi bana beyan etmiştir. Bu görüşmenin ardından yargılanmamın belediye başkanları ile ilgisinin olmadığı söyledi. Kendisine faks göndereceğini belirttim. 15.03.2019 tarihinde Ankara Cumhuriyet Savcısı beni odasına davet etti. Çektiğim faksın devlet kurumlarından çıkmasının mümkün olmadığını, istediğim kişi ile beni görüştürebileceğini söyledi. Tutanaklara ismini geçmesini istemediğim bakanlar bana ve aileme ulaşarak belediye başkanları aleyhinde beyanlarda bulunmamı istediler. Davalardan beraat etmemi ve tahliye olmamı da bu beyanlar ile ilişkili olacağını söylediler.

 Bu süreç devam etmiştir. 18-19-20-27 Mart'ta cezaevine talebim olmaksızın gelenler olmuştur. Bunlarla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yaptım” şeklinde ifade vermiştir.

Sanık Karaarslan 25 Nisan 2019’da yapılan ikinci duruşmada da benzer şekilde ifade vermiş, "Ben 17 Ocak 2019 tarihinde tutuklandım. Yerel seçimler öncesinde cezaevine benimle görüşmeye Aydın'dan gelen kişiler oldu. Benim bu dosyalarla ilgili olarak başta Özlem Çerçioğlu ve bazı CHP'li belediye başkanları aleyhine olmak üzere ifadelerde bulunmam karşılığında tutuklu bulunduğum dosyadan beraat edeceğime dair söylem ve tehditlerde bulundular. Benim ailem benimle görüşemezken, bu kişiler sürekli cezaevinde ziyaretime geldiler. Ailemi bakanlarla görüştürdüler. Avukatımı da bakanlarla görüştürdüler. Bunlarla ilgili yazılı beyanlarımın hepsini hazırladım ilgili mahkemelere tek tek göndereceğim; ayrıntıya girmek istemiyorum. Ben bütün bunlara direndim ve gerçekleri söylemeye devam ettiğim için halen cezaevinde tutuklu olarak bulunuyorum” demiştir.

 

   Değerli okuyucularım her satırı tek tek incelenmesi gereken bu konuda aracı olan Serhan Seyhan kim adına kimin isteği üzerine hangi güçle Savcılık Makamı tarafından ne sıfatla sanık Erkan Karaaslan ile görüştürülmüştür?

   Serhan Seyhan kimden aldığı güçle Erkan Karaaslan’a kendini Türk adaleti yerine koyarak yukarıda Erkan Karaaslan’a beraat ettireceği vaadinde bulunmuştur?

 

Bu ifadeler mutlaka cezaevi kayıtlarında vardır Açıklanması gerekir.

  

 KONUYU AV. AKIN YAKAN İLE KONUŞTUM…

 www.aydinpost.com değerli yazarlarından ceza hukukunu iyi bilen Aydın ilinde Ceza davalarında deneyimli ve ceza evine avukat olarak girip çıkan Akın Beyin söyledikleri dudak uçuklatan cinstendi.

 Ağabey cezaevine kan bağı olmayan ve mahkumun avukatı dışında hiç kimse giremez bununla ilgili yönetmelikler açık . Biz bile görüşmelerde inanılmaz zorluklar yaşıyoruz her taraf kamera ile doludur ifadelerini kullandı. Görüşmeler avukatlar dışında kalın bir camın arkasında karşılıklı telefon ile yapılır ve kayıt altına alındığı bile olabilir” dedi.

 

İLGİLİ YÖNETMELİK…

 13.12.200 tarih ve 5275 sayılı ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazı hakkında kanunun 83 ve 116 maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

Bu yönetmeliği incelediğinizde içeriye kuş uçması bile mümkün değil.

Yukarıda Sayın Akın Yakan Kardeşimin söyledikleri aynen geçerli.

 

Peki Serhan Seyhan avukat değil, milletvekili değil bu yönetmelikte ifade edilen hiçbir sıfat kendinde yok iken KİM, KİMLER, HANGİ GÜÇLE Erkan Karaaslan ile görüştürülüyor ve vaatte bulunuyor?

 

Ayrıca Erkan Karaaslan ailesi ve avukatıyla hangi bakanlar görüşüyor bu görüşmede kendinden istenen, ki işin can alıcı noktası işte burada

Bu görüşmeye çıkartmadan önce psikoloğa götürdüler. Bir baskı olup olmadığını sordular, Bir baskı olmadığına dair beyanda bulundum. Avukat görüşüne girdiğimde ceza evinde girmesi mümkün olmayan Aydın ilinde gazetecilik yapan Serhan Seyhan isimli gazeteciyi gördüm, bu kişi avukat değildir. 14.03.2019 tarihli kendisinin bana yaptığı görüşmede başta Özlem Çerçioğlu ve Ekrem İmamoğlu hakkında CHP başkanları hakkında beyanda bulunmam halinde o gün itibariyle tahliye olacağımı, bu duruşma dahil başka duruşmalarda da tahliye olacağımı, aksi takdirde hüküm giyeceğimi bana beyan etmiştir.

  

Değerli okuyucularım Serhan Seyhan adlı şahıs Aydın ilinde bildiğimiz kadarıyla Aydın AK PARTİ MİLLETVEKİLİNİN son yerel seçimlerinde yanında bulunmuş bir kişidir. Gazeteci bu milletvekilimizin bir sürü işinde ön planda bulunmuştur.

PEKİ KİM BU KİŞİLER?

"Ben 17 Ocak 2019 tarihinde tutuklandım. Yerel seçimler öncesinde cezaevine benimle görüşmeye Aydın'dan gelen kişiler oldu. Benim bu dosyalarla ilgili olarak başta Özlem Çerçioğlu ve bazı CHP'li belediye başkanları aleyhine olmak üzere ifadelerde bulunmam karşılığında tutuklu bulunduğum dosyadan beraat edeceğime dair söylem ve tehditlerde bulundular. Benim ailem benimle görüşemezken, bu kişiler sürekli cezaevinde ziyaretime geldiler. Ailemi bakanlarla görüştürdüler. Avukatımı da bakanlarla görüştürdüler. Bunlarla ilgili yazılı beyanlarımın hepsini hazırladım ilgili mahkemelere tek tek göndereceğim.

  Erkan Karaaslan, Benimle benim ailem görüşemez iken yerel seçimlerden önce Aydın’dan gidenler kimler? Bu kayıtlar cezaevinde mutlaka vardır. Açıklanmalıdır.

 

 

 

ŞİMDİ GELELİM AYDIN AK PARTİ MİLLETVEKİLİ METİN YAVUZ’A

 

FETÖ'nün AK Parti Hükümetini İktidardan indirmek ve yönetimi ele geçirmek için yaptığı ve halk ayaklanması ile bastırılan 15 Temmuz hain darbe girişimin ardından başlatılan Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından  yürütülen soruşturmalar kapsamında Söke Genç İş Adamları Derneği yöneticilerine yönelik yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hala yargılanmalarına devam edilen kardeşi ve yeğeni gözaltına alınan AK Parti MKYK Üyesi Aydın Milletvekili Metin Yavuz'un partisinin Efeler ilçe teşkilatı tarafından düzenlenen toplantıda, 17 yıldır iktidar da olmalarına rağmen 17 yıldır muhalefette kaldıkları kendi şehri olan Aydın'ın CHP'li Başkan tarafından yönetilen Büyükşehir Belediyesini başarısız bulduğunu belirterek, resmen KAYYUM atanmasını istemiş.

 

Değerli okuyucularım,

Şimdi çanak çömlek patladı!

Aydın Büyükşehir Belediyesine KAYYUM ATAYARAK, ele geçirmek istemek nasıl bir iştir?

Hani milli iradeye saygı nerede kaldı?

Aydınpost ANDROID'de TIKLA YÜKLE!   Aydınpost APPSTORE'da TIKLA YÜKLE!