Bu aralar erken seçim tartışmaları yeniden gündeme oturdu. İktidar çevresindeki siyasilerden her ne kadar "Erken seçim gündemimizde değil" açıklamaları yapılsada siyasilerin akıllarında erken seçim yer etmeye başlamıştır. Elbette bu yer etme sonucu erken seçimin yapılması garanti değilse, yapılması da olanak dahilindedir. Görünen o ki iktidar uygun bir fırsat kolluyor, eğer bu fırsatın geldiğine inanırlarsa üç ay sonrasına erken seçim kararı alır. Böylece rakiplerini hazırlıksız yakalayıp seçimden galip çıkmak isteyecektir. Ayrıca Anayasa gereği Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın normal zamanında yapılacak seçimde aday olamayacağı gerçeği vardır. Bu nedenle erken seçim olasılığı fazlalaşmaktadır. Erken seçim kötü birşey değildir, ama ülkeyi sürekli seçim havasında tutmakta pek sağlıklı olmuyor. Önümüzdeki süreçte neler olacak, hangi siyasi gelişmelere tanık olacağımızı hep birlikte göreceğiz.

Şimdi seçim demişken köşe yazarı olarak bizlerin yazılarımızda siyasete biraz daha fazla yer ayırdığı günlerin geldiği anlaşılıyor. Seçim dönemi basının en etkin olduğu, köşe yazarlarının konuyu sürekli gündemde tuttuğu zamanlardır. Biz de 2014 yerel seçimlerinden itibaren seçim dönemlerinde çok sayıdaki aday ile görüşüp onların düşüncelerini köşemizden aktarıyoruz, seçim ile ilgili değerlendirme yapıyoruz. Özellikle aday adaylığı ve adaylık dönemlerinde siyasilerin görüşlerinin halk ile buluşmasına yardımcı olup onların medyadaki sesleri oluyoruz. Bunu yaparken sadece kendi görüşümüze uygun adaylara değil, parti gözetmeksizin tüm adaylara yer vermeye çalışıyoruz. Elbette köşe yazarı olarak yazılarımızda kendi görüş ve yorumlarımızıda aksettiriyoruz. Özellikle seçime iyice yaklaşıldığı dönemlerde yazı yoğunluğumuz tamamen siyasete evriliyor.

Gerek seçim dönemlerinde, gerekse diğer zamanlarda sürekli hareketli bir yapıda olduğumuz için gittiğimiz yerlerde halkın nabzını tutup siyasilerin görüşlerini alıyoruz. Aydın ilindeki ilçelere, çevre illere yaptığımız bu ziyaretler ve görüşmeler bizim özellikle yerel siyasette daha tutarlı olmamızı sağlıyor. Yoksa sağlıklı bir seçim analizi yapmak mümkün olmuyor.

Erken seçim konuşmalarının yoğun olduğu geçtiğimiz haftalarda daha önceden adaylığı söz konusu olan bir siyasetçi ile görüşme fırsatımız oldu. Kendisi ile önümüzdeki süreçte yapılacak olan genel ve yerel seçimler üzerine oldukça uzun bir görüşme gerçekleştirdik. Kendisine bu görüşmenin detaylarını yazmak istediğimi söyleyince mutlu oldu. Ancak şu aşamada isminin yazılmasını istemedi. Biz de onun bu isteğini kırmayıp yazımızda adını kullanmayacağız.

Görüşmede kendisinin tekrar aday olup olmayacağını ve siyasi gelişmeleri sorduk. Bize samimi olarak şunları söyledi:

"Bizim bu topraklarda yaşayan insanlara borcumuz var. Hep birlikte burada yaşıyor, çalışıyor, bu topraklarda doğup ölüyoruz. Eğer siyaset yapıyorsak ve bu insanları temsil etmek istiyorsak bu borcumuzu ödeyebilmek ve birlikte yaşadığımız topraklara hizmet etmek içindir. İşte bu nedenle "Sizin için" sloganını benimsiyoruz. Ayrıca parti olarak içimizdeki iktidar olma isteğimiz var. Bu istekle çok güzel işler yapacağımıza inanıyoruz. Değişim ve yenilenme en çok istediğimiz şey, böylece halkımızla birlikte bu topraklarda daha iyi şartlarda yaşayabileceği. Değişme ve yenileşme olmadan asla ilerleme olmaz."

"Bunu yapıp hep birlikte mutlu bir yaşam sürebilmemiz için siyasette yalanın ve dolanın karşısında olup sermayenin büyük gücü altında halkın ezilmesine izin vermeyeceğiz. Siyasette fedakarlık gerekir, bunu da yapabileceğimize inanıyoruz. Elbette burada elde edeceğimiz başarı yalnız bizim değil, partimizin başarısı olacak, zaten önemli olan da bu. Bizim için de önemli olan partimizin başarılı olmasıdır. Kişisel çıkarlar peşinde değiliz. Bir partili olarak elimden gelen çalışmayı ortaya koyarım, yeter ki partimiz kazansın, halkımız kazansın.”

"Başarısızlığı düşünmek gibi bir durum söz konusu değil, çünkü bizler belirlediğimiz hedeflere ulaşacağız, buna inanıyoruz. Bu hedeflere ulaşmamız için şimdiden belirlediğimiz yol haritamız hazır. Biz herkesi kucaklamak istiyoruz, bizimle aynı siyasi görüşe sahip olmasa da bu topraklar için hep birlikte yürümek istiyoruz. Önümüzdeki seçimlerde de bunu herkes görecek ve insanlar artık yeni dünya düzeninde yeni bir siyasi yapıyla tanışacaklar. Biz düşüncelerimizi halkımıza tam manasıyla anlatabilirsek, zaten milletimizin bizi tercih edeceğini biliyoruz. Biz yoğun bir çalışma mesaisi ile bütün bunları halkımıza anlatacağız. Çünkü biz farklıyız, farklı olduğumuzu herkese göstereceğiz. Bütün bunları anlatabildiğimiz takdirde zaten milletimiz tercihini bizden yana kullanacaktır."

Pandemi sonrası siyasette de hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Artık değişim ve yenilenme zorunlu olacak, eski tip siyasetçiler yerini yeni düşüncelere sahip olan gençlere bırakmak zorunda kalacak. Konu ile ilgili olarak Mart ayında, Mayıs ayında ve Temmuz ayında yazılar yazmıştım. Bu yazılarda değişimin ve gençleşmenin zorunluluğundan söz etmiştik. Şimdi siyasette gençlerin yer alacağını görmek bizi sevindirdi. Umarım ilk seçimlerde bu değişim ve yenilenme gerçekleşir ve halka daha iyi hizmetler götürülür. Genelde de, yerelde de.

"Güçlükler başarının değerini artıran süslerdir." (Moliere)