CHP Sözcüsü Faik Öztrak parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Öztrak'ın açıklamalarından önemli bölümler:

"Bugün milletin karnını doyuruyorsanız, bu anayasada yazan sosyal devlet olmanın gereğidir. Bunun parasını siz cebinizden ödemiyorsunuz, milletin verdiği vergilerden ödüyorsunuz. Ekonomik krizde zaten millet ve işadamları perişan olmuştu. Seçim bitecek rahat bir nefes alacağız işimize gücümüze bakacağız diye düşünüyorlardı. 1 Nisan'dan sonra bir kumpasın düğmesine basıldı 6 Mayıs'ta kumpas seçim yenileme kararıyla sona erdi. Yine seçim harcamaları olacak, yine iktidar ekonomi ile ilgili tedbir alma konusunda ayak direyecek. 1 Nisan'dan bugüne kadar borsada şirketlerin kaybettiği değerin toplamı 55 milyar Türk Lirası. Bu zararı TÜSİAD temsil ediyor. TÜSİAD'ın Yüksek İstişare Konseyi Başkanı ‘Tedbir alın' diyor. Siz demediniz mi ‘Ekonominin tek sorumlusu benim' diye. ‘Nereden nereye' diyorsunuz ya evet nereden nereye; gidiyoruz. Bu şikayette bulunan vatandaşları tehdit etmeye kimsenin hakkı yoktur. Hele Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı'nın hakkı hiç yoktur. İş adamları herhalde dertlerini Marko Paşa'ya anlatmayacak. Bu sıkıntıları çözmeye çalışacaksınız. Hem sorumluluğu talep edeceksiniz hem de sorumluluğunuzun gereğini yapmayıp tehdit edeceksiniz. Artık korku duvarları yıkılmıştır. Herkes konuşacaktır. Bu dertlere derman olmanın yükümlülüğü de yönetime aittir."

YARASI OLAN GOCUNUR

"Atama İçişleri Bakanı yine yavuz hırsız taktikleri ile topa girmiş. O gün "sanık olan vatandaş demiş ki; benim Özlem Çerçioğlu ile Ekrem İmamoğlu'nu suçlamam için Aydınlı bir gazeteci geldi ve suçlarsan seni bırakırız" dediler. Bu bir skandal. Dedik ki ‘Bu bakanlar kim ise çıksın açıklasın'. Yarası olan gocunur. Kim bu gazetecinin o hapishaneye girmesi için izin verdiyse, kimin bundan haberi varsa kamuoyuna açıklanması lazım. Bakanlar neyin içindeler? Hangi devlette yaşıyoruz? Nedir bu devlet ile siyasi partinin iç içe geçmişliği, yavuz hırsız taktikleri sökmez, yarası olan gocunur."

ÖCALAN'A AVUKAT İZNİ

"Burada söylenen laflar son derece tehlikeli laflar. Cezaevinde bir mahkumun avukatıyla görüşmesi hukuken olamıyor ama seçim öncesi izin veriliyor. Demek ki avukatların mahkumla görüşmesi tamamen siyasi. Ben bu söylenenlerin takdirini milletimize bırakıyorum. Milletin gözü önünde çok ilginç bir oyun oynanıyor."

ERDOĞAN'IN 19 MAYIS DAVETİ

"Bu davete hiçbir olağanüstülük atfetmiyorum. Sayın Kılıçdaroğlu bu ülkenin en büyük muhalefet partisinin lideridir. Davet edilmemiş olsaydı garip olurdu."