MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, CHP'nin, 7 Haziran  2015 seçimlerinden bu yana, uyguladığı blok siyaseti, "Hayır Cephesi" ve kurmak istediği "Şer İttifakı" düzeni bozuldukça, MHP'ye karşı düşmanlık ve kin  kampanyası yürütmeye başladığını belirtti.

MHP düşmanlığının, 16 Nisan 2017 anayasa referandumuyla giderek  arttığını, İçtüzük değişikliği, Cumhur ittifakı ve İttifak yasasıyla da had  safhaya ulaştığını ifade eden Akçay, "CHP, bilinçli şekilde MHP'ye karşı  düşmanlık, tahrik ve saldırganlık stratejisi uygulamaktadır. Cumhur İttifakına  karşı duyduğu hazımsızlığı bugün şirretlik ve çirkefliğe kadar vardırmıştır."  diye konuştu.

Seçim ittifakına ilişkin teklifin, CHP'nin kumpas, tahrik, hakaret ve  engelleme girişimlerine rağmen yasalaştığını kaydeden Akçay, teklifin  görüşmelerinin "CHP'nin hırçınlığı" içinde geçtiğini söyledi. Akçay, teklifin  yasalaşmasını engellemek için yapılan algı operasyonlarının da tutanaklarda  bulunduğunu bildirdi.

CHP'nin, ittifak teklifinin görüşmelerinde bilinçli şekilde gerilim  yarattığını, CHP'li milletvekillerinin militan gibi davrandığını dile getiren  Akçay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"CHP sadece bizlerle değil, kendi kendisiyle de kavgalıdır.  Kurultaylarında yaşananlar ortadadır. CHP tükenmişliğin, çaresizliğin, acizliğin  girdabında kıvranmaktadır. CHP, TBMM'de bir siyasi parti olmaktan çıkmış, kavga,  hakaret ve küfür kumpanyasına dönüşmüştür. Anayasa değişikliğinde, İçtüzük  değişikliğinde ve bugün kabul ettiğimiz ittifak kanununda inisiyatif alamayan,  sorumluluk üstlenemeyen, siyaset üretemeyen CHP'nin MHP hazımsızlığı Genel Kurul  çalışmalarında had safhaya ulaşmıştır. Kürsüye çıkan her CHP sözcüsü, partimize  yönelik hakaret ve seviyesiz sataşmalarda bulunmuş, sürekli tahrik  etmiştir. Kabalık, saygısızlık, seviyesizlik CHP'yi sarmıştır. CHP 'Seçim  Güvenliği Komisyonu' dedikleri maskeli oyalama randevusunu reddetmemizin,  oyunlarını alt üst etmemizin hazımsızlığını yaşamaya devam etmektedir. CHP,  Türkiye düşmanları ve  işbirlikçilerine esir durumundadır."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Genel Kurul çalışmalarını baştan  sona takip etmesinin CHP'yi rahatsız ettiğini dile getiren Akçay, CHP  sözcülerinin, Bahçeli'nin vakur ve sakin duruşunu istismar ederek, saldırgan bir  tutuma girdiğini ifade etti.

Genel Kuruldaki gerginliklerin tek sorumlusunun CHP olduğunu anlatan  Akçay, şunları kaydetti:

"CHP, her zaman yaptığı gibi çözüm üretmek yerine kaos üretmeye  çalışmıştır. 'Yapamıyorsak bozalım' anlayışıyla hareket eden CHP, bozamayınca  adeta işi şirretliğe kadar vardırmıştır. CHP'nin siyaseten bitmişliğinin geldiği  nokta budur. CHP grup yöneticileri ve sözcülerini kınıyorum ve uyarıyorum. Bu çiğ  siyasetleri, millet nezdinde mahkum olmuştur. CHP'yi saygılı ve seviyeli  davranmaya davet etmek isterdim ancak iflah olmaz bir aşamaya gelmişlerdir. 2019  seçimlerinde milletimizden yiyecekleri tokadın sinyalleri bugünden kendini  göstermektedir. Aslında CHP 3 Kasım 2019 seçimlerinde, şimdiden havlu atmıştır.  Yaşayacağı seçim mağlubiyetlerinin mazeretlerini hazırlama peşindedir."

"KİRLİ VE ÖRTÜLÜ İTTİFAK GÖRMEK İSTEYEN CHP'YE BAKSIN"

CHP sözcülerinin, cumhur ittifakını, "kirli ittifakla, milli irade  hırsızlığı, milli iradeye kumpas kurmak ve siyasi yankesicilikle" itham  ettiklerini anımsatan Akçay, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Kirli ve örtülü ittifak görmek isteyen CHP'ye baksın. Kirli ittifak,  CHP ile PKK'nın siyasi uzantısı arasındaki ittifaktır. Kirli ittifak, CHP ile  FETÖ arasındaki örtülü ittifaktır. Kirli ittifak, CHP ile PKK arasındaki ve terör  örgütleri arasındaki örtülü ittifaktır. Kirli ittifak, ABD'den ve Avrupa  ülkelerinden sufle alarak emperyalizmin sözcülüğünü yapmaktır. Tüm bu gerçekler  ortadayken CHP grup başkanvekilleri ve milletvekilleri; 'Siz millisiniz de biz  değil miyiz?' diyorlar. Evet biz milliyiz ama siz kesinlikle milli değilsiniz ve  gayri millisiniz. Siz Kuvayi Milliye olamazsınız, olsanız olsanız ancak Kuvayi  inzibatiye olursunuz. Eğer milli olmak istiyorsanız PKK/PYD'nin siyasi  uzantılarıyla flört etmekten vazgeçeceksiniz. Eğer milli olmak istiyorsanız hain  terör örgütlerinin sözcülüğünden vazgeçeceksiniz.  Eğer milli olmak istiyorsanız  içinizdeki millet düşmanlarını, PKK sempatizanlarını temizleyeceksiniz. Eğer  milli olmak istiyorsanız FETÖ'nün avukatlığından vazgeçeceksiniz."

CHP'lilerin günlerdir boşa dönen kasnak gibi aynı şeyleri söylediğini  dile getiren Akçay,  teklife ilişkin CHP'nin "nokta veya virgülün değiştirilmesi"  için dahi önerge vermediğini, sadece maddelerin metinden çıkarılmasını istediğini  belirtti.

"CHP'YE TAVSİYEMİZ; DIR DIR ETMEK YERİNE SİYASET ÜRETMELERİ"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugünkü grup toplantısında  seçim ittifakı kanununa "ittifak ve seçim hileleri kanunu" dediğini aktaran  Akçay, "CHP, örtülü ve gizli ittifak peşindedir. 'Seçim Güvenliği' adı altında  kurduğu komisyonla, örtülü biçimde gerek Anayasa'daki 'hayır' oylarını ve gerekse  bu çalışmalarıyla CHP'ye oyları kanalize etmenin peşindedir. Hal böyleyken,  planlarını alt üst eden ittifak yasasına karşı, bu denli hırçın olmalarını biraz  anlıyoruz. CHP'ye tavsiyemiz; dır dır etmek yerine siyaset üretmeleri ve bir  takım dişe dokunur öneri getirmelidir." şeklinde konuştu.

Bir basın mensubunun, teklifin yasalaşmasının ardından muhalefet  kulisindeki tartışmada bir basın mensubunun arada kaldığını hatırlatması üzerine  Akçay, "Orada CHP milletvekilleri de var ve yaşanan arbededir. Gazeteci  arkadaşımızla görüştüm. Kesinlikle, basın mensubumuza yönelik kasıtlı davranış  söz konusu değildir." dedi.

Teklif görüşmelerinin, üç gün planlanmasına rağmen neden bir günde  tamamlandığının sorulması üzerine Akçay, "CHP, bunu kiminle planlamış. MHP böyle  bir planlama içerisinde olmadı." diye konuştu.

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam'ın, "hatırlatma" yaptığının dile  getirilmesi üzerine Akçay, "Hiçbir MHP milletvekili, Sayın Kılıçdaroğlu'na  başkaları tarafından veya liderler arasındaki birtakım polemikler nedeniyle  söylenen sözleri, asla hatırlatmamıştır. Ne söyleyeceksek, kendimiz  söylemişizdir. Şimdi, ben desem ki Kılıçdaroğlu'na da 'bahtsız bedevi,  cibilliyetsiz' demişlerdi. 'Ben başkasının söylediğini hatırlatıyorum' demek,  samimiyetsizliktir, seviyesizliktir ve ahlaksızlıktır. Musa Çam'ın da CHP  sözcülerinin de yaptığı ahlaksızlık ve tahrik etmekten başka bir şey değildir.  Geçmişte, siyasiler ve liderler oldukça ağır sözleri sarfedebilmişlerdir ancak  'siyaseti bir düşmanlık haline getirmeyelim' diyen MHP'dir." değerlendirmesinde  bulundu.

Siyasi rekabet ve yarışın düşmanlık ve kör dövüş haline getirilmesi  halinde işin içinden çıkılamayacağını belirten Akçay, "Çünkü, herkes birbirine  pek çok şey söylemiş. Aynı şey, İçişleri Bakanı Soylu hakkındaki gensoruda da  tekrarlandı. Soylu'nun Kılıçdaroğlu'na söyledikleri neredeyse ansiklopedik cilt  haline gelir. Bunları hatırlatmak doğru değil ve orada tahrik var. Musa Çam, özür  de dilemedi. Adeta, şecaat arzederken sirkatin söylemeye çalıştı. Özür CHP  grubundan geldi. Bu özrü kabul etmeyi çok arzu ederiz. Bu, bundan sonraki  tutumlarına bağlı." diye konuştu.

MHP'nin kavga istemediğini, hiçbir zaman kavga başlatmadığını, tahrik  etmediğini kaydeden Akçay, CHP'nin bunu  siyasi karakter haline getirdiğine  işaret etti.

Genel Kurul'da CHP'lilerin 17/25 Aralık'a ilişkin bazı hatırlatmalar  yaptığını anlatan Akçay, 7 Haziran 2015 seçimlerinin akabinde Kılıçdaroğlu'nun  "17/25'in rövanşisti olmayacağız." dediğini aktardı ve "Önce kendinize bakın."  dedi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'in "uygunsuz şartlar ve  insanlık  dışı koşullardaki çalışmanın, bütün sinirleri gerdiğini" söylediğinin  anımsatılması üzerine Akçay, "O, Özel'in bir itirafıdır. 'Kendimize, irademize  sahip olamadık, sabredemedik' diyorlar. Ne kadar kendilerini kontrol edemedikleri  ortada. Biz kendimizi kontrol ediyoruz. İlk defa, gerilimler yaşanmıyor. MHP'nin  gerilim yarattığını, kavga, dövüş başlattığına tanık olmamışsınızdır. Bugün de  olmadınız. Neticede, CHP başlattı. CHP, kavgadan, gürültüden medet uman bir parti  haline geldi." şeklinde konuştu.

Milli Mutabakat Komisyonunun çalışmalarına ilişkin soruya da Akçay,  "Başladığı gibi devam eder. Bu süreç bir saat gibi tıkır tıkır işlemektedir.  Zaman içerisinde, öncelik taşıyan konularla ilgili görüşmeler, çalışmalar  yapılacaktır." yanıtını verdi.