Başbakan Binali Yıldırım, anayasa değişikliğine ilişkin kanununun halkoyuna sunulmasına ilişkin, "Neler söyleniyor, neler. Duydukça kanımız donuyor. Sanki bu değişiklik hiç görüşülmemiş, konuşulmamış, hiç bilmediğimiz, duymadığımız, aklımızın köşesinden geçmeyen bir sürü senaryo, tezvirat aldı başını gidiyor. Efendim, 'Rejim değişecek. Bu değişiklikle birlikte rejim elden gidiyor'. Elden giden bir şey yok, elden giden vesayet, demokrasi dışı oluşumların hak etmeden iktidara hevesleri elden gidiyor. Bu anayasa değişikliği yapıldığında artık daha 15 Temmuz çılgınlığını yapanları göremeyeceksiniz." dedi.

Yıldırım, Mimar Sinan Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Antalya Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması"nda yaptığı konuşmada, Antalya'ya 80 taşkın koruma ve 10 baraj daha yapılacağını belirterek, kuzey ve doğu çevre yolunun hemen ardından Antalya-Alanya otoyolu çalışmalarına başlanacağını söyledi.

Antalya'yı Konya ve Kayseri'ye hızlı trenle bağlayacaklarını kaydeden Yıldırım, "Burdur'dan da ayrı bir hatla Antalya'ya bağlayacağız, oradan da Eskişehir'e. Belediye Başkanımız şehri akıllı hale getiriyor, Antalya zaten akıllı da daha akıllı hale getirecek. Dünya turizminin göz bebeği Antalya'ya ne kadar hizmet etsek yeridir, hakkıdır. Helali hoş olsun." ifadelerini kullandı. Antalya'ya yapılacak hizmetlerin bunlarla sınırlı olmadığını dile getiren Yıldırım, Antalya'nın batı havalimanının da yapılacağını anlattı.


Bir yandan hizmet yaptıklarını, bir yandan da vesayet odaklarıyla mücadele ettiklerine dikkati çeken Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "2002'de "Tek başına, iş başına.' dedik. Allah sizden razı olsun, bizi iş başına getirdiniz ama Ankara'ya gittik, baktık ki her taraftan bir kafa uzanıyor. 'Hoşgeldiniz, biz sizin yeni ortaklarınızız. Kardeşim nerden çıktı? Biz oy isterken sizi görmedik. 'Burası Ankara.' dediler. Vesayetçiler, haksız ortaklar birdenbire peydah oldu. Hatırlayın, ilk denemelerinde ne yaptılar? 2007'de cumhurbaşkanı seçeceğiz, icat çıkardılar. 'Siz Cumhurbaşkanı'nı seçemezsiniz, 367 lazım.' dediler. Bu icadı, vesayet odakları çıkardı. CHP'de Meclis'te bunun sözcüsü oldu.

Bunun üzerine dedik ki: 'Sorunların çözüm adresi millettir'. O gün karar aldık. Siz misiniz, bize cumhurbaşkanı seçtirmeyen, biz de 'İşin sahibine gideriz.' dedik." değerlendirmesinde bulundu.

Başbakan Yıldırım, 21 Ekim 2007'deki referandumda yüzde 69 ile cumhurbaşkanının halk tarafından doğrudan seçilmesi kararının kabul gördüğünü hatırlatarak, bugün yapılan işin o gün başlanan, yarım kalan işin tamamlanması olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanını halkın seçtiğini ve yetki verdiğini belirten Yıldırım, sorumluluğu da yine halkın vereceğini vurguladı.

Yıldırım, milyonlarca insanın desteğini alan cumhurbaşkanının yetkili olduğu ancak sorumlu olmadığı bir durumun kabullenilemeyeceğini dile getirerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Neler söyleniyor, neler. Duydukça kanımız donuyor. Sanki bu değişiklik hiç görülmemiş, konuşulmamış, hiç bilmediğimiz, duymadığımız, aklımızın köşesinden geçmeyen bir sürü senaryo, tezvirat aldı başını gidiyor. Efendim, 'Rejim değişecek. Bu değişiklikle birlikte rejim elden gidiyor'. Elden giden bir şey yok, elden giden vesayet, demokrasi dışı oluşumların hak etmeden iktidara hevesleri elden gidiyor. Bu anayasa değişikliği yapıldığında artık daha 15 Temmuz çılgınlığını yapanları göremeyeceksiniz çünkü millet işe el koydu.

Polis memurumuz Muhammed Kılınç, mekanı cennet olsun. O, 15 Temmuz'da ülkenin geleceğini aydınlatmak için hayatını seve seve feda etti. Onun gibi yüzlercesi bugün Doğu'da, Güneydoğu'da ülkemizin topraklarını korumak, alçaklara çiğnetmemek için insanlarımız canla, başla mücadele ediyor, yaralılarımız oluyor. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza hayırlı şifalar diliyorum.

Rejim meselesi, İstiklal Savaşı'nı bu büyük millet yaptı, Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşları 1923'te rejimin adını koydu. Rejim cumhuriyettir. Cumhuriyet kuruldu, demokrasi ile taçlandı, şimdi de devam ediyor. Rejim filan değişmiyor, değişime direnenler, tarih sahnesinden yok oluyor. Cumhurbaşkanına Meclis'i feshetme yetkisi veriliyormuş. Hayyalesselah. Yok böyle bir şey. Bunlar ya Anayasa'yı okumuyor ya da bu milleti bir şeyden anlamaz zannediyor. Feshetme diye bir şey yok. Karşılıklı seçim yenileme hakkı var."

Başbakan Yıldırım, yeni sistemde 5 yılda bir seçim yapılacağını belirterek, aynı gün hem milletvekilleri hem de cumhurbaşkanının seçileceğini
söyledi.

2019 yılında da belediye başkanlığı seçimlerinin yapılacağını ifade eden Yıldırım, şunları kaydetti:

"Menderes Bey tekrar aday olacak diyelim. Olursa...Olsun mu? Memnun musunuz? Gelecek iki sandık önünüze. Birisine, belediye başkanı için oy atacaksınız. Bir de meclis üyesi için oy atacaksınız. Aynı anda hem belediye başkanını seçeceksiniz hem de onun meclisini seçeceksiniz. Başkan bir kişi, mecliste her partiden üye var. Tam Büyük Millet Meclisi gibi. Şimdi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de bunun aynısı. Çeşitli partilerden milletvekilleri seçiliyor. Bir sandıkta aynı gün, bir de cumhurbaşkanı seçiliyor ve böylece millet bir günde iki işi hallediyor. 5 sene daha kulağı rahat. Seçimle filan uğraşmıyor, geçimine bakıyor. Fuzuli masraf yok, zaman israfı yok.


Ülkede hükümet kuruldu mu, kurulmadı mı derdi hiç yok çünkü hükümeti siz kuruyorsunuz, güvenoyunu da siz veriyorsunuz. Şimdi ne yapıyorsunuz? Meclis'i seçiyorsunuz, milletvekillerini gönderiyorsunuz. Bir hafta geçiyor, iki ay geçiyor, hükümet bir türlü kurulmuyor, niye? Ya partiler aralarında anlaşamıyor. Efendim başka ilişkiler gelişiyor. Geçmiş koalisyon hükümetlerini diyorum ama burada öyle bir şey yok. Burada mutlaka tek başına iktidar var. Niye güvenoyu yok? Millet seçerken güvenoyunu veriyor da onun için yok, vekillere bırakmıyor, doğrudan güvenoyu var."