Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, AK Parti Gebze Gençlik Kolları üyeleri ile “Ahde Vefa” programında bir araya geldi.

Gebze’de yeni açılan bir otelde gerçekleştirilen programa Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ın yanı sıra, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, AK Parti Kocaeli İl Başkanı Şemsettin Ceyhan, Gençlik Kolları Başkanları ve üyeleri, milletvekilleri ve partililer katıldı.

Programda konuşan Bakan Işık, “2007’ye kadar yoğun bir çalışma yapmıştık, 2007 seçimlerinde Demokrat Parti'den sonra oyunu arttırarak ikinci kez iktidar olan parti olarak tarih geçtik. Ama o arada AK Parti’ye cumhurbaşkanı seçtirmemek için 367 garabetini, 367 saçmalığını ortaya koydular. Bugün Türkiye’yi başka bir tartışmanın içine çekmek isteyenlerin o gün nasıl bir yanlış yaptıklarını bugün anladıklarını tahmin ediyorum. Eminim Sayın Baykal da, Sayın Kılıçdaroğlu da bu 367 icadını keşke çıkarmasaydık dediklerini tahmin ediyorum. O gün yaptıkları o vahim yanlış Türkiye’de bir daha geri dönüşü mümkün olmayan yanlış bir sistem tartışmasını başlatmış oldu. Bugün içinde bulunduğumuz ve sürdürülmesi mümkün olmayan sistemin savunucusu CHP, aslında bu sistemin köküne dinamit koyan da yine CHP’dir” şeklinde konuştu.
 
 “Yönetim sistemi değişikliğini rejim tartışması olarak sunmak Türkiye Cumhuriyeti'ni küçümsemektir”
 
Konuşmasında CHP’ye çağrıda bulunan Işık, “Şimdi yeni bir sürecin daha başındayız. Nisanda referandumu yapacağız. Temel amaç Türkiye’nin yönetim sisteminin değiştirilmesi. Yani Başbakanın, milletvekillerinin seçilip parlamentoda belirlenmesinden ziyade ülkeyi yönetecek kişinin doğrudan hal tarafından sandıkta belirlenmesi. Bunun adı yönetim sistemi değişikliği. CHP bunu rejim değişikliği olarak lanse ediyor. Bu rejim değişikliği değildir, Türkiye’nin rejimi bellidir. Türkiye’nin rejimi cumhuriyettir. Türkiye Cumhuriyeti laik, sosyal, demokratik bir hukuk devletidir.  Türkiye’de rejim tartışması yoktur. Ama CHP’nin yönetim sistemiyle ilgili tartışmayı rejim tartışmasına ısrarla bu tarafa çekmek bizimde anlamadığımız bir durumdur. Bu bir rejim tartışması değildir. Yönetim sistemi değişikliğini rejim tartışması olarak sunmak Türkiye Cumhuriyeti’ni küçümsemek anlamına gelir. CHP’ye çağrımız, bırakın bu rejim değişikliği tartışmasını, gelin demokratik bir ülkede demokrasinin gereklerine yönelik tartışmalara odaklanın” ifadelerini kullandı.
 
“Türkiye 2007 referandumunda fiilen Başkanlık sistemine geçmiş oldu”
 
"Türkiye 2007 referandumunda fiilen başkanlık sistemine geçti" diyen Işık, “367 kişi şartı ile sistem kitlendi. Sistem kilitlenince sistemin açılmasının tek yolu vardı Cumhurbaşkanını halkın seçmesi. 2007 referandumda halkımı yüzde 70 ile bunu kabul etti. Aslında fiilen başkanlık sistemine bu şekilde geçmiş olduk. 2007 de Türkiye fiilen başkanlık sistemine geçmiştir. 2007 ile 2015 arasında bunun büyük problem olmasının sebebi Cumhurbaşkanın seçildiği parti ile iktidardaki partinin AK parti olmasıdır” dedi.
 
“İki unsuru hayata geçirmenin en doğru yolu Türkiye’ye özgü cumhurbaşkanlığı sistemine geçmek”
 
Demokrasilerde iki unsurun olduğunu belirten Işık, “Birincisi temsilde adalet, bütün görüşlerin mümkün olan en yüksek oranda parlamentoda temsil edilmesidir. Diğer unsur ise yönetimde istikrar. Yani yönetebilen bir demokrasi. İki temel unsuru hayata geçirmenin bize göre en doğru yolu yönetim sistemini yani hükümet şeklini değiştirmek ve Türkiye’ye özgü Cumhurbaşkanlığı sistemine geçmek” şeklinde konuştu.
 
“Bu referandum, Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu kaybetmesine neden olabilir”
 
CHP’nin rejim tartışmalarına girmesine ilişkin Bakan Işık, “Bu teklife karşı çıkabilirsiniz. CHP buna karşı çıkıyor. Onlar her zaman hayır dedikleri için buna da hayır dememeleri beklenemezdi zaten. Niye ölümüne karşı çıkıyorlar, çünkü bu referandum kabul edilirse sadece Türkiye’de değişim hızlanmayacak, CHP’de de değişim hızlanacak. 2010 referandumu Sayın Baykal’ın genel başkanlığı kaybetmesine sebep olmuştu. Bu referandumda Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu kaybetmesine neden olabilir. Halkımız bu oylamada Anayasa değişikliği paketini kabul ederse Türkiye’de ülkeyi yönetmek için yüzde 50 oy şartı var. CHP bu şekilde yüzde 50 oy alabilir mi. CHP kendini değiştirmeden, halkın değerlerinde sahip çıkmadan yüzde 50 oy alabilir mi. Ben kategorik olarak hiçbir parti Türkiye’de direk yüzde 50’ye ulaşır ulaşamaz tartışmasına girmem. CHP Ana Muhalefet olarak Türkiye’de iktidar olmak isterse milletin değerlerinde samimiyetle sahip olduğunu bu değerlerini taşıdığını halka inandırmak zorunda. Bu CHP için kolay bir şey değil. O zaman CHP anlayışında hiç kimsenin Türkiye’de bir daha hükümet etme iktidara gelme imkanı ortadan kalkıyor. Onun için rejim tartışmalarına olayı sürüklemelerinin sebebi bu” ifadelerini kullandı.