İşte AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in açıklamalarından satır başları:

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ'NDEKİ PROTESTOLAR
Boğaziçi Üniversitesi hepimizin göz bebeği, bundan sonra eğitim öğretim hayatının orada sağlıklı şekilde işlemesine odaklanmak gerekiyor.

Daha önceki üniversiteye nasıl rektör atanmışsa bu üniversiteye de aynı şekilde atanmıştır. 'Bu atama yasaldır ama meşru değildir' argümanı doğru değildir.

Demokratik protesto hakkı aşıldı. "Dediğim olmadı, çalışmaz hale getireyim" düşüncesi yanlış. Herkesin sağduyulu olması gerek.

TWITTER'DAKİ KISITLAMALAR
Sosyal medya şirketleri birer özgürlük mecrası olarak ortaya çıktılar ama keyfi kararlarla kamu otoritesi gibi davranıyorlar. Bu dijital faşizm ve dijital diktatörlük getirir.

MACRON'UN YPG VE LİBYA AÇIKLAMASI
Son derece sağduyulu açıklama yapılması gerekir. Türkiye olmasın demek Hafter katliam yapsın demek. Libya ve Suriye'deki süreçleri yakından takip ediyoruz. Maalesef Suriye'de anayasa komitesinin Cenevre'deki toplantısı rejim yüzünden başarılı olamamıştır.

SORULAR VE YANITLAR
(ABD'nin Boğaziçi Üniversitesi arazisine el koyabileceği iddiası) Bu tip haberlerin gazetecilikle ilişkisi yok. Bu haberleri yapanların bunu temenni mi ettiği, yoksa haber mi yaptığı birbirine karıştırıyor. Türkiye egemen bir devlettir. Böyle bir haberin idrak ve izanla ilgisi yoktur. Boğaziçi Üniversitesi Türkiye'nin en önemli kazanımlarından birisidir.

YUNANİSTAN İLE YAPILAN İSTİKŞAFİ GÖRÜŞMELER
İstikşafi görüşmelerin sağlıklı şekilde yürümesi için son derece hassasiyet göstermeye çalışıyoruz. Yunanistan'ın olumsuz yaklaşımı ile durmuştu. Şimdi masadayız. Önce bu istikşafi görüşmelerin genetiğini, doğasını değiştirmeye çalıştılar. Herkesin bu gündemi iyi değerlendirmesi gerekir. Müttefiklerimiz, Avrupalı dostlarımız zaman zaman Cumhurbaşkanımızı aradıkları zaman Yunanistan'la pozitif gündeminden memnun olduklarını söylüyorlar. Türkiye bu gündeme yapabileceği en olumlu katkıyı yapıyor. Yunanistan bu radikal dil kullanımından vazgeçmelidir.

Türk askeri Kıbrıs'ta işgal değil barış gücüdür. Türk askeri oraya katliam, soykırım ve zulümleri önlemek için gitmiştir. Bu katliamların halen mantığını taşıyan bazı kesimlerin aynı ırkçı yaklaşımları üretmekle meşgul olduğunu görüyoruz. Türk askeri orada kalıcıdır, çekilmeyecek. Türk askeri orada barış gücü olarak duruyor. Zaman zaman garantörlük ve askerin orada bulunmasının modası geçtiğini söylüyorlar. Ne garantörlüğün modası geçti ne de Türk askerinin orada bulunmasının sebepleri ortadan kalktı. Doğu Akdeniz'de kaynakları paylaşmak istemeyen, Kıbrıs'ta Türk toplumu ile yaşamak istemeyen Kıbrıs Rum kesimi tarafından resmen ifade ediliyor. Biz Doğu Akdeniz'de gelirleri bir yere koyalım, eşit paylaşılsın diyoruz. Onlar bunu kabul etmiyorlar. Böyle bir dünya yok. Kıbrıs'taki Türk halkının barış içinde yaşaması silahlı kuvvetlerin oraya yaptığı kahramanca müdahalesinden sonra esas amacına ulaşmıştır. Silahlı kuvvetlerimiz orada kalıcıdır. Modası geçmiş olan şey, sürekli olarak masaya aynı tezlerle oturup, hiçbir şey vermeden her şeyi almak istenmesidir.

YENİ ANAYASA TARTIŞMALARI
Ne istediklerinin şeffafça tartışılması gerek. Gücümüz olsa bile en geniş uzlaşmayı tercih ederiz. Anayasada atılacak adımlar gelecek nesillere borcumuzdur.

CHP'DEKİ İSTİFALAR VE MUHARREM İNCE'NİN AÇIKLAMASI
(Soru: Geçtiğimiz günlerde CHP'de bazı vekiller istifa ettiler. Dün de Muharrem İnce istifa etti. Bu istifaları nasıl değerlendiriyorsunuz? "Asla yapmayacağımız şey Cumhur İttifakı ile işbirliği" dedi.)

Siyasette Cumhur İttifakı'ndan bahsederken asla yapmayacağımız şey Cumhur İttiakıyla beraber olmayacağız demek söyleyenlerin bileceği iştir. Cumhur İttifakı'yla birlikte olmak herkese kısmet olmaz. Cumhur İttifakı devam ediyor. MHP'nin kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyorum. İstifa bir partinin iç meselesi olarak gündeme geliyor. Yapılan açıklamaları yakın bir şekilde takip ediyoruz. Şöyle bir durum var. Bu gelişmeler olduğu zaman Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne haksız, ahlak dışı bir şekilde saray diyenler, 'bu gelişmelerin arkasında partimiz, Cumhurbaşkanımız var mı' gibisinden yaklaşıma giriyorlar. Bunu bize bağlıyorlarsa ne kadar kırılgan olduklarını gösteriyor. Aslında kendi partisinin iradesine, birliğine haksızlık ediyorlar. Sayın İnce'yi referans göstererek 'Saraya giden CHP'li' diye uydurmuşlardı. Sonra böyle bir şey olmadığı ortaya çıktı. Konuyu takip ediyoruz. Siyasi tarihe geçsin diye bir not düşmek isterim. Maalesef geçmişte bu ülkeye çok zarar verdiği halde Atatürk'ün istismar edilmesi konusundaki kötü siyasi gelenek bazılarında hala devam ediyor. Üç milletvekilinin istifasından 1 hafta evvel, CHP'li biri çıkıp AK Parti'yi Atatürk karşıtı ilan etti. Defalarca söyledik, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ortak değerimizdir, devletimizin kurucusudur. Onu bir parti içine sıkıştırmak Atatürk'ü ortak d eğerden çıkarmak gayretidir. 1 hafta önce AK Parti'yi Atatürk karşıtısınız diye suçluyorlardı. 1 hafta sonra 3 milletvekilinin istifalarının ortak noktası CHP'nin Atatürk'ten uzaklaşmasıydı.

AK Parti'ye dönük yanlış değerlendirme biçiminden vazgeçmelerini, uzak durmalarını öneriyoruz. Bir partiyi Atatürk'ten yana bir başka partiyi Atatürk karşıtı göstermek, Atatürk istismarıdır.