"MHP tabanıyla kavga etmem" diyen AKP"li Melih Gökçek"e MHP"den tarihe geçecek çok sert yanıtlar geldi.

MHP Ankara Milletvekili Deniz Bölükbaşı, "Siyaset palyaçosu Gökçek hep ülkücülerin duygusunu istismar etti. Hiçbir zaman MHP mensubu olmadı, ahlaki yapısı ülkücü olmasına engeldir. Onunla görülecek bir hesabımız var. Onu mahkemeye çıkartmak MHP"nin boynunun borcu" dedi.

KATILDIĞI bütün televizyon programlarında "MHP"nin kendisine borçlu olduğunu" söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek"e MHP"den "çok sert" yanıt geldi.

Ankara"da yerel seçim profilini nasıl buluyorsunuz?

- Ankara çok talihsiz bir başkent. Avrupa"da dünyanın gelişmiş ülkelerinde böyle büyük kent, kasaba görüntüsünde bir başka kent yok. Tabi bunun sorumluları son 20 yıldır Ankara"yı idare eden belediye kadrolarıdır. Önümüzdeki seçimlerin Ankara için hem şans, hem talihsizliği var. Talihsizliği; Ankara"yı bu hale getiren ve kavgayı temsil eden iki aday Melih Gökçek ve sayın Karayalçın yeniden adaylar. Bir şansı var bu geçmişe dönük bir hesap görme ve ikisinide tasviye etme açısından önemli bir seçim olacaktır.

Şimdi Ankara"daki seçim sürecine bakarsanız bu biraz da İstanbul"da ve azda olsa İzmir"de de var AKP ile CHP karşılıklı gerginlik stratejisiyle bir çatışma ortamında Ankara halkını kamplara bölerek buradan bir siyasi pay çıkarma hesabı içindedir. En vahimi de, ikisi de Ankara halkını diğeri ile korkutuyor. Böyle bir korkutma yarışı yaşanıyor. Burada bütün korkuları MHP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş"ın hakikaten çok büyük bir şans yakalamış olması en önemli gelişmedir. Yavaş"ın ivmesi sürekli yülseliyor. Yavaş Beypazarı"nı bir dünya markası yapmıştır. Dünyada Ankara"dan çok, Beypazarı tanınıyor ve merak ediliyor. Mansur Bey markayı temsil ediyor. Gökçek ve Karayalçın ise kavgayı temsil ediyor. 29 Mart"ta Ankaralı hemşerilerimiz marka ile kavga arasında bir seçim yapacaktır.

Melih Gökçek"in MHP tabanıyla ilgili açıklamalarını nasıl yorumluyorsunuz?

- Televizyon televizyon geziyor bizi de şahsen hedef gösteriyor. 22 Temmuz seçiminden önceki durumu da ben size aktarayım. O seçimlerden önce Gökçek, MHP için, "CHP ile ittifak yapacaklar. CHP"yi iktidara getirecek. CHP"ye verilmiş oy olacaktır" demiştir. Bir partinin Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak Ankara"da bu propagandayı yapsa, onun hadi siyasi ahlak bakımından yine ahlaksızlık sayılsa bile anlaşılır bir tarafı vardır. Bu adam Sivas"a gitti Tokat"a gitti, uçaklar tuttu. Gökçek, Keçiören Belediye Başkanlığı döneminden başlayarak hep ülkücülerin temiz duygularını istismar etmiştir. Hiçbir zaman MHP mensubu olmamıştır. Ahlaki yapısı, siyasi yapısı zaten olmasına manidir. Bunun amcası Cengiz Gökçek, Milliyetçi Cephe hükümetleri döneminde bir ara sağlık bakanı oldu. Yani bunun dışında hiç bu camia ile ilgisi yoktur. Bu camiaya kötülük yapmak için sürekli pusuda duran bir şahsiyettir.

Son seçildiği seçimlerde de ülkücü camia, bu şeytanı rahman sanarak, "Bu hiç olmazsa bize biraz daha yakındır" gibi bir aldatmacaya kurban olarak buna belli oranda oylar verilmiştir. Şimdi aynı oyunu bu seçimdede bu zat oynamak istiyor fakat Gökçek için oylar bitmiştir. Türk milliyetçileri ve MHP camiasını iki ayrı başlık altında değerlendirmek lazım. bizim amacımız Yavaş"ı belediye başkanı yapabilmektir. İki başkan adayını da elinin tersiyle itmesi en büyük arzumuz. Şimdi kendi adayımız varken, niye milliyetçi camia bu siyaset palyançosuna, bu Melih Gökçek"e oy versin? İkincisi; Gökçek ile bizim görülecek bir hesabımız vardır. Bu hesap bugüne kadar MHP aleyhindeki bütün karalama, iftira ve çamur kampanyalarının arkasındaki kişidir. Gezdiği bütün yerlerde bu karalama politikasına devam etmiştir.

Sayın Gökçek aslında o sözleriyle, "Deniz Bölükbaşı, MHP tabanına dayanmıyor" demiş olmuyor mu?

- Bunu demek için deli olmak lazım. Ben MHP Ankara milletvekiliyim. Bu siyaset sahtekarı MHP"ye verilen oylar CHP"yi iktidar yapar diye kapı kapı Ankara"da Sivas"ta konusan sahtekardır. Bu artık onun iyice sıkıştığını gösteriyor. Mansur Yavaş seçildikten sonra da bunun bütün hırsızlıklarını ekibi ile birlikte birer birer ortaya çıkarıp, bunları adaletin önüne çıkarmak da MHP"nin namusudur.

Türkeş hiç seni muhatap alır mı

MHP bana borçlu, Refah Partisi ile onların ittifakını ben sağladım. Benim sayemde Meclis"e girdiler diyor.

- Bunu megaloman olan bile böyle söylemez. Yani Deniz Bölükbaşı MHP tabanı ile benim arama giremez diyen bir hastalıklı ruh hali bunu söyleyebilir. Kimdi ki bu adam o zamanki görevi ile arabulucu olacak? Türkeş seni muhatap alır mı? Senin nasıl bir sahtekar olduğunu en iyi bilenlerden biriydi. Seçim ittifakı müzakereleri sırasından bir iki sefer genel merkeze bir kaç kişi ile gelmiş gitmiş. Bizim kendisine hiçbir borcumuz yoktur. Ama kendisi ile görülecek bir hesabımız vardır.

Gökçek, "Mansur Bey beni başarılı bulduğunu söylüyor" diyor.

- Mansur Bey"in söylediği şudur; Mansur Bey siyasete bir sağduyu, bir yapıcı anlayış getirmiştir. Diyor ki "Ankara"nın bugüne kadar ki belediye başkanları kendilerine göre bazı şeyler yapmışlardır. Ama Ankara bugün rezil bir haldedir. Ben geçmişte yapılanlara teşekkür ediyorum." Bu kişisel bir söz değil. Yani onu en iyi tanıyanlardan biri Mansur"dur. Nasıl bir siyaset sahtekarı olduğunu biliyor.

Siyaset palyaçosuyla görülecek hesabımız var

Diyor ki, "Melih Gökçek MHP tabanına hangi yanlışı yaptı?

Ben inanıyorum ki MHP tabanı da bundan benim kadar şikayetçidir. Böyle bir oyuna gelmem ve hiçbir şekilde onları karşıma almam. Bir kere ben onları kardeş olarak kabul ediyorum. Yani Oktay Vural, Deniz Bölükbaşı istedi diye ben MHP tabanı ile kavga etmem." Siyaset palyaçosunun unuttuğu bir şey var. Ben MHP"nin Ankara milletvekiliyim. Rahmetli babam Osman Bölükbaşı bu partinin kurucu genel başkanı. Şimdi "Deniz Bölükbaşı ülkücüler ile arama giremez" diyor. Bunu diyebilmesi için deli olması lazım. Eğer bunu hakikaten inanarak söylüyorsa kendisinin çok süratle tıbbi yardım alması gerekiyor. Kendisine acil şifalar dilerim. Sen MHP"ye karşı her türlü sahtekarlığı yapacaksın, sonra "Onlar benim kardeşim" diyor. Bizim onunla görülecek bir hesabımız var. Bu siyaset palyaçosuna 29 Mart günü ülkücüler ve Türk Milliyetçileri ona sandık başında dersini verecek.