Dokuz Eylül Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü 1. sınıf  öğrencisi Kalkan'ın, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro  Amirliğinde verdiği ifadesinde, anne ve babasını nasıl öldürdüğü ve siyanürü  nasıl temin ettiğine ilişkin itiraflar yer aldı.

Yaklaşık 2 yıl önce duygusal birliktelik yaşadığı kız arkadaşından  ayrıldığını anlatan 21 yaşındaki Kalkan, şunları kaydetti:

"Bir süre internet üzerinden ticaret yaptım. Kız arkadaşımdan  ayrıldıktan bir hafta sonra üniversitenin laboratuvarında sadece benim  görebildiğim bir şahısla tanıştım. Bu şahıs sanki beynimin içine girdi. Kırmızı  gözlü, siyah pelerinli ve mekanik sesli bir şahıstı. İsmini sorduğumda bana 'isim  yok' diyordu. Bu şahıs sadece laboratuvarda ve uyuduğumda geliyordu. Bana sürekli  'gel beraber deney yapalım, beni baban gönderdi' diyordu. 'Seninle uyku deneyi  yapacağız' diyordu. Daha sonraki süreçte bu gizemli kişi benden siyanür bulmamı  istedi. Siyanür bulmak için sıkça uğradığım Karşıyaka'daki bir kahvehanede daha  önce uyuşturucu temin ettiğim kişiden 1 kilogram siyanürü 220 lira karşılığında  satın aldım."

Mahmut Can Kalkan, siyanürü alıp akşama doğru eve gittiğinde siyah  pelerinli şahsı babasıyla evin terasında gördüğünü anlattı.

"SİYANÜRÜ 3 AYRI BARDAĞA İKİŞER ÇAY KAŞIĞI KOYARAK KARIŞTIRDIM"

Terasta babasıyla bir müddet ders çalıştıklarını söyleyen Kalkan,  şöyle devam etti:

"Babam bana, 'Hep beraber uyuyacağız, sen hazırla getir ama küçük  kardeşine içirme o korkar.' dedikten sonra aşağı indi. Siyanürü 3 ayrı bardağa  ikişer çay kaşığı koyarak karıştırdım. Yapmış olduğum karışımı babamların olduğu  odaya götürdüm. Burada masaya bıraktım. Karışımı önce annem ve kardeşim Emir Can  içti. Onlar içerken babam bir müddet seyretti ve ardından o da içti. Ben bu  esnada küçük kardeşimi 'korkmasın' diye tuvalete götürdüm. Kardeşimle tuvalette  olduğum sırada annem ve babam, 'Sen ne yaptın' diye bağırmaya başladı. Annemin  bağırması üzerine komşular bize geldi. Siyanürü kırmızı göz ve babam istediği  için hazırladım. Hatta dün gece nezarette yanıma geldi babamın iyi olduğunu  söyledi. Annem ve babamla aram iyiydi. Hatta geçen Anneler Günü'nde anneme gül  aldım."

"BEN ZAMAN TUTUCUYUM"

Tedavisinin ardından psikolog eşliğinde Bayraklı İlçe Emniyet  Müdürlüğünde ifade veren Emir Can Kalkan da 14 Mayıs'ta saat 21.30 sularında  ağabeyi Mahmut Can Kalkan'ın "Bir ödevim var." diyerek yanlarından ayrıldığını  dile getirdi.

Ağabeyinin mutfakta 3 ya da 4 su bardağına hazırladığı karışımı önce  kendisine sonra da annesine koklattığını dile getiren Emir Can Kalkan, annesinin  koku aldığını söylemesi üzerine Mahmut Can Kalkan'ın "Asetatlı eldivenin kokusu  karışmış olabilir." dediğini vurguladı.

"BARDAKTAKİ SIVI ÜZERİME DÖKÜLDÜ"

Emir Can Kalkan, şöyle devam etti:

"Bir süre sonra salona geldim. Ağabeyim masa saatini eline aldı bize,  '1,2,3 fondip' deyince bardaktakileri hızlı bir şekilde içeceksiniz.' dedi.  Bardaklar tepside duruyordu. Annem ağabeyime, 'Sen neden içmiyorsun?' diye  sorunca 'Ben zaman tutucuyum.' diye cevap verdi. Ağabeyim '1,2,3' diye saydı  annem ve babam bardaktakileri hızlı bir şekilde içti. Ben içmedim, tükürdüm. O da  bana zorla içirmeye çalıştı. Bardaktaki sıvı üzerime döküldü, bir kısmı sol  gözüme geldi. Annem, ağabeyimin bana karşı bu davranışına hayretle bakıyordu."

AĞABEYİNDEN ŞİKAYETÇİ OLDU

Babasının şaka ile karışık, "Bize ne içirdin" diye sorduğunu  vurgulayan Emir Can Kalkan, ağabeyinin de "Potasyum hidroksit veya oksit  içirdim." dediğini kaydetti.

Bu konuşmaların ardından sıvının zehirli olduğunu anladığını  vurgulayan Emir Can Kalkan, "Ağabeyim de zehir olduğunu söyledi ve 'Son 10  dakikanız' dedi. Ardından babam hemen ambulansı aradı ve bize yoğurt yememizi  söyledi. Komşumuzun kapısını çaldım ve hemen eve dönerek elimi yüzümü yıkadım.  Banyodan çıktığımda annem ve babam yerde baygın yatıyordu. O sırada ağabeyim,  küçük kardeşimi alarak yangın merdivenine gitti. Masadaki bardağın içindeki  karışımı bir şişeye dökerek numune olarak görevlilere verdim." şeklinde ifade  verdi.

Emir Can Kalkan, ağabeyinden şikayetçi olduğunu sözlerine ekledi.

OLAY

İzmir'in Bayraklı ilçesinde önceki akşam, Dokuz Eylül Üniversitesi  Kimya Bölümü öğrencisi Mahmut Can Kalkan, satın aldığı potasyum siyanürü "yeni  bir şerbet yaptım bir tadın" diyerek anne ve babasına içirmiş, 16 yaşındaki  Mehmet Taha Kalkan ise ağabeyinin kendisine içirmek istediği sıvıyı kabul  etmemişti.

Bu sırada Mahmut Can Kalkan'ın zorla içirmeye çalıştığı sıvı Emir Can  Kalkan'ın üzerine dökülmüş, evdeki diğer kardeşi de siyanürden etkilenmişti.

Hastaneye kaldırılan anne ve baba hayatını kaybetmiş, tedavi altına  alınan Emir Can ve Mehmet Taha Kalkan ise taburcu edilmişlerdi.

"Şizofreni" tanısı konan zanlı, "kasten öldürme ve kasten öldürmeye  teşebbüs" suçlamalarıyla tutuklanmıştı.