Kurduğu Uludağ Kültür Merkezi'nde çeşitli tiyatro oyunları sahneleyen Atliman, sinema filminin senaryosunu yazdığını, bazı yapımcılarla görüşmelerinin sürdüğünü söyledi.

Kamil Atliman, 12 Eylül'de Mamak Askeri Cezaevi A blokta hemen her şey gibi yazmanın da yasak olduğunu belirtiyor. Yazdıkları mektupların asla yerine ulaşmadığını belirten Atliman, "Şimdi bazı mektuplar ortaya çıkıyor. Bazı mahkumlar mektup yazıp gönderiyordu, ama hiçbir zaman yerine ulaşmıyordu. Bugün ortaya çıkanlar da o dönemde saklananlar. Mamak'ta yazı yazmak yasak olduğu gibi not almak ve günlük tutmak da mümkün değildi. Kağıt ve kalem bulundurmak neredeyse imkansızdı." şeklinde konuşuyor.

Akşamları koğuşuna gittiğinde küçük küçük notlar alıp bunları farklı yollarla dışarıya çıkardığına dikkat çeken Kamil Atliman, "Sivil hayata dönünce mesleğim gereği tiyatro ve sinema ile ilgilenmeye başladım. Aradan 25 yıl geçtikten sonra Mamak'ta yaşadıklarımı bir sinema filmi senaryosu haline getirdim. 'Bir Mamak Hikayesi' dedim ben ona. Esprili olması için de 'unutMamak, yorulMamak ve konuşMamak' gibi sloganlar ekledim." şeklinde konuştu.

Filmin çekimi için bazı yapımcılarla görüşmelerinin sürdüğü bilgisini veren Atliman, şu görüşleri dile getirdi: "Senaryo bazı yapımcılardan ilgi gördü. Çünkü alanında ilk örnek. Yaşadıklarımın önemine binaen senaryoyu iyi değerlendirecek yapımcılarla iş yapmak niyetindeyim."

"EVREN'İN TALİMATI İLE EKMEKÇİYAN'IN KILINA DOKUNULMADI"
Ankara Esenboğa Havaalanı'nda düzenlediği bombalı saldırıdan yaralı olarak kurtulan Ermeni Leo Ekmekçiyan'ın da Mamak Cezaevi'ne getirildiğini belirten Kamil Atliman, Kenan Evren'in talimatıyla bu kişiye hiç kimsenin dokunamadığını ileri sürdü: "Ben asker olarak, Mamak'a getirilip asılıncaya kadar Ekmekçiyan'ın yanında bulundum. Onunla birlikte çok vakit geçirdik. Ekmekçiyan, Kenan Evren imzalı özel talimatla geldi. O talimatta 'kılına dahi dokunulmayacak' deniyordu'. Oysa diğer tutukluların bırakın kılına her yerine dokunuyorduk."

Talimatın etkisiyle Ekmekçiyan'ın çok şımardığını anlatan Atliman, "O kadar ileri gidiyordu ki bizden mevsimsiz meyve isterdi. Gece 03.00'te kahve isterdi. Getirmek zorundaydık." diye konuşuyor. Ekmekçiyan'ın yüzünden terhis olduktan sonra yeniden askere gitmek zorunda kaldığını anlatan Kamil Atliman, şöyle devam etti:

"Asılmadan kısa süre önce bir gün dışarıda bizim tutuklular yüksek sesle konuşup, şakalaşıyorlardı. Ekmekçiyan çok şımardığı için bizim mahkumlara küfür etti. Ben de onu çenesinden ittim. Başını ranzaya çarptı ve başı küçük bir yara aldı. Bunun üzerine bağırmaya başladı ve komutanlar geldi benim hakkımda tutanak tuttu. Bu yüzden 90 gün hapis yattım. Dava açtım ve hakkımı savundum. Ancak 15 gün askerliği düşürebildim. Yeniden askere giderek paşa paşa 15 gün daha askerlik yaptım. Bu anıyı da ölünceye kadar unutamam."