Sezer, partisinin Büyük Anadolu Oteli'nde düzenlenen il ve belediye başkanları toplantısına gelişinde partililerce alkışlarla karşılandı.

DSP'nin iki seçim dönemi yaşadığını ifade eden Sezer, seçim sonrasının partiler açısından bir muhasebe, değerlendirme ve eksiklikleri giderme dönemleri olduğunu söyledi.

Kendilerinin de geçen hafta Parti Meclisi ile kapsamlı bir değerlendirme yaptığını aktaran Sezer, “Hemen söylemeliyim ki yerel seçimde DSP'nin belediye sayısı ve oy oranında artış olsa bile istediğimiz sonucu alamadık. O nedenle kendimizi başarılı saymamız mümkün değildir” dedi.

Bununla birlikte partililerin seçim döneminde çok özverili çalışmalar gerçekleştirdiğini dile getiren Sezer, tüm parti örgütüne şükran borçlu olduğunu söyledi. Türkiye'nin DSP'ye, toplumun da Demokratik Sol programa her zaman ihtiyacının bulunduğu görüşünü ifade eden Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kimileri DSP'yi başka yerlere taşımaya çalışıyorlarsa da DSP olmazsa olmaz. DSP, Türkiye'dir. DSP, Türkiye'nin geleceğidir. DSP, Türkiye'nin birliğinin, bütünlüğünün, Cumhuriyetinin güvencesidir, sorunların çözümüdür. Bunun için bugünden itibaren daha yoğun bir çalışmayı gerçekleştirebileceğimize içtenlikle inanıyorum. Öteden beri söylediğim, inandığım ilkeler vardır. Başarılı olamayanların bulunduğu kurumun da ülkenin de önünü tıkamaması gerektiğine inanıyorum, inançlarıyla yaşayan birisi olarak. Bugün DSP Genel Başkanlığı'ndan istifa ediyorum. Ama daha öncede söyledim iliklerine kadar demokratik sol siyaseti benimsemiş, bu ülkeyi, toplumu seven birisi olarak demokratik solcu öleceğim.”

Toplantıya katılanlardan ve parti örgütünden, bugün yapılacak toplantının kendisinin istifasının çevresinde geçmemesini isteyen Sezer, çünkü Türkiye'de demokrasinin gelişmesinde yeni açılımlara ihtiyaç olduğunu, ülkenin sorunlarının tartışılması gerektiğini kaydetti.

“Dedim ya ben istifa ediyorum. İstifa dilekçemi genel sekreterimize vereceğim” diyerek sözlerine devam eden Sezer, “İstifa dilekçem uzun bir dilekçe olmayacak. Sizlerden ricam, bu konuşmamı o dilekçenin eki olarak algılayınız” şeklinde konuştu.

Bülent Ecevit gibi bir liderden sonra, Atatürk'ün yolunda bir parti olan DSP'nin genel başkanlığını üstlendiğini anımsatan Sezer, Türkiye'nin bugün çok büyük sorunlarla karşı karşıya bulunduğunu ve bu sorunların çözümünde ülkeye hizmet için çalıştıklarını vurguladı.

“ULUSALCILIĞI IRKÇILIK GİBİ ALGILAMAYACAĞIZ”

Türkiye'de bir “AK Parti-CHP çıkmazı yaşandığını” öne süren Sezer, bu iki partinin ekseninde siyasetin gerçekleştiğini savundu. Ülkenin sorunları konusunda çözümün “sol olmaktan geçtiğini” ifade eden Sezer, DSP'nin Cumhuriyet'e yönelik tehditlere her zaman karşı bir parti olduğunu kaydetti.

DSP'nin ulusal değerlere sahip çıkan bir parti olduğunu vurgulayan Zeki Sezer, şöyle konuştu:

“Ama son zamanlarda bu ulusalcılık konusu biraz başka yerlere çekiliyor. Ulusalcılığımızdan vazgeçecek değiliz. Ama, ulusalcılığı bir ırkçılık gibi, kafatasçılık gibi de algılamayacağız. Zaten hiç bir demokratik solcu da öyle düşünmez. DSP, ortanın solu hareketiyle başlayan süreçten itibaren Cumhuriyet'e yönelik hareketlere karşı dimdik ayakta durmuş, ama her türlü darbeye de karşı durmuş bir partidir.

Bunun için son zamanlarda kimi kesimlerin yaptıklarıyla DSP'nin felsefesinin, duruşunun örtüşmesi mümkün değil. Bülent Ecevit, darbelere karşı hep direnmişti, hatırlayacaksınız. 1980'de gerçekleşen darbeden sonra Atatürk'ün kurduğu CHP kapatılırken, 'Atatürk'ün partisini kapatamazsınız' diye tek başına mücadele vermiş, bu uğurda hapislere girmiş Ecevit'in kurduğu partidir DSP... Bugün gerçek CHP kapatılırken Ecevit'i mücadelede yalnız bırakanlar, şimdi başka arayışlar peşindedir. Bu arada, bazıları DSP'yi de oraya doğru yönlendirme çabası içindedir. Buna herhalde geçit vermeyeceksiniz.”

1980'de partiler kapatıldıktan sonra ülkeyi yönetenlerin icazetleriyle bir sol partinin kurulamayacağının Ecevit tarafından dile getirildiğini anlatan Sezer, Ecevit'in DSP'yi, Atatürk'ün, İnönü'nün, Ecevit'in “gerçek CHP'si” yerine kurduğunu söyledi.

“TEDBİR KARARLARI KALKSIN”

Sezer, DSP'de şu günlerde bazı milletvekilleriyle ilgili bir disiplin sürecinin yaşandığını anımsatarak, “Kurullar çalışıyor, bu konuda yorum yapmak çok doğru olmaz. Ama şimdi madem bir kurultay sürecine girdik, bu kurultay sürecinde yanlış algılamalara yer vermemek için, DSP'nin demokratikliğinin bir gereği için, bilemiyorum ona bir hakkım var mı ama Parti Meclisimizin o süreçte tedbir kararlarını kaldırmasını öneriyorum” dedi.

“HESAPLARIMIZ İNCELENSİN”

“Bu arada çok üzgünüm, en çok para konuşuluyor. Birileri özellikle bizi de oraya çekmeye çalışıyor veya 'o tartışılırsa demokratik solun ağırlığı kaybolur' diye düşünüyor olmalılar” diyen Sezer, demokratik solun ağırlığının hiçbir zaman kaybolmayacağını söyledi. DSP'nin mali kaynaklarına ve yaptığı harcamalara ilişkin de bilgi aktaran Sezer, 2004 yılı Temmuz ayının sonunda genel başkanlık görevini üstlendiğini anımsattı. Sezer, “Şu anda parti kasasında 29 küsur trilyon paramız var” açıklamasında bulundu.

Para konusunda konuşanlara aslında verilecek çok yanıtlarının bulunduğunu belirten Zeki Sezer, “Ama örneğin 2002-2004 arasında ne kadar para harcanmıştır diye de partide bir sormak gerekir. Ben tabii bu konuşulanlardan sonra Anayasa Mahkemesi'nden bütün hesaplarımızın öncelikli olarak incelenmesini, denetlenmesini talep ediyorum. Onu da fiilen yapıyoruz” diye konuştu.

Seçim barajının indirilmesi gerektiği görüşünü de dile getiren Sezer, “bir üye olarak” parti tüzüğünün de gelecek kurultayda gözden geçirilmesini talep ettiğini dile getirdi. Partilerde lider sultasına son verilmesi gerektiğini ifade eden Sezer, bunu da en kolay DSP'nin başarabileceğini söyledi.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu'yu dolaştığını ve buralarda vatandaşların sorunlarını dinlediğini de aktaran Sezer, “Hiç kimsenin ayrılık falan istediği yok. Üzerimize düşen görevi yapmalıyız. Doğu ve Güneydoğu Anadolumuzda devlet tarıma dayalı ve doğrudan sanayi yatırımlarına öncülük yapmalı, bu konuda olabildiğince özel sektörle de işbirliği yapmalıdır” önerisinde bulundu.

Türkiye'nin demokratik sola ihtiyacının bulunduğunu dile getiren Zeki Sezer, “Genel başkanlıktan ayrılıyorum. Ama demokratik solcu öleceğim. Hakkınızı helal edin. Hepinize başarılar diliyorum” sözleriyle salondakilere veda etti.

GÖZYAŞLARIYLA UĞURLANDI

Sezer, toplantıdan ayrılırken bazı partililer istifa kararından vazgeçmesi ve kurultayda aday olmasını istedi.

İstifa kararından vazgeçmeyeceğini ifade eden Sezer, bir partilinin, “Sayın başkanım, ne dönenler oldu” demesi üzerine de “İşte tamam, dönen dönsün ben dönmezem yolumdan” karşılığını verdi.

“O zaman başkanım, kurultayda adaysınız” diyen partiliye de Sezer, “Kurultayda aday olmama kararındayım. Onu da söyleyeyim de yanlış anlamalara neden olmasın” dedi.

Uzun süre Sezer'in önünü keserek istifa kararından vazgeçmesini isteyen kimi partililer, gözyaşları arasında Zeki Sezer'in boynuna sarıldı. Bir partili de cebinden çıkardığı beyaz bir mendille Sezer'in terini sildi.

Sezer, daha sonra alkışlar ve sloganlar arasında toplantı salonundan ayrıldı.

Hürriyet