İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından 2010 yılında gözaltına alınan 50’si kadın 450 PKK’lının eğitim, sağlık, gelir ve aile durumu ‘içerik analizi yöntemi’ ile taranarak ‘profil’ çıkarıldı. Araştırma sonucundaki profilde, daha önce hiçbir suç kaydı olmayan, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan göç etmiş, 15-25 yaş aralığında, bekar, ilköğretim mezunu, 501-100 TL aylık gelire sahip, nitelik gerektirmeyen mesleklerde çalışan, yedi ve daha fazla kardeşe sahip bir ailede yaşayan birey kimliği ortaya çıktı.

Star gazetesinin aktardığı araştırmada, şu sonuçlar ortaya çıktı. 25 yaşından küçükler: İstanbul’da PKK’lı olduğu şüphesiyle gözaltına alınan 450 kişinin yüzde 63.7’si 15-25 yaş aralığında. 108’inin yaşı 18’in altında, 178’i 19-25 yaş arasında. Sadece yüzde 9.4’ünün yaşı 40’ın üzerinde.

İlköğretim mezunları yüzde 50: Yüzde 76’sı bekar, yüzde 21.6’sı evli, yüzde 1.3’ü dul. İlköğretim mezunlarının oranı yüzde 50.2’yken, yüzde 10’u lise ve yüzde 2.9’u üniversite mezunu. Yüzde 2.9’u halen ilkgöretim, yüzde 9.3’ü lise, yüzde 10’u üniversite öğrencisi.

Aylık ortalama gelir 850 lira: Yüzde 56’sının inşaat ve tekstilde ‘Niteliksiz işçi’ olan bireylerin ortalama aylık geliri 850 TL’yken, en düşük gelir 100 TL ve en üst gelir 3 bin TL olarak belirlendi.

Örgüte katılımla kardeş sayısı paralel: Yüzde 92,5’i, İstanbul’a Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinden göç eden ailelerin çocukları. Yüzde 61.1’i yedi kardeş ve üzeri olan ailelerin çocukları. Yüzde 28’i 4-6 çocuklu , yüzde 10.2’si 3 çocuktan az ailelerin çocuğu.

Eğitimlilerde gözaltı sayısı fazla: Şahısların yüzde 75,1’inin yaş ortalaması 23 ve ilk kez gözaltına alınmış. Birden fazla gözaltı kaydı olanların yaş ortalaması 29. Buna göre, eğitim seviyesi yükseldikçe şahısların gözaltına alınma sayısı da artıyor.

Fırsat eşitsizliği, mağduriyet ve göç

Sonuç değerlendirmesinde, araştırmanın ülkenin halihazırda var olan problemlerinin belirlenmesi açısından’ önem arz ettiğini belirten uzmanlara göre, “göç nedeni ile nüfusu hızla artan ve temel ihtiyaçları karşılayamayan kentler, gecekondulaşma sonucu radikal eğilimlerin ve terörün beslendiği merkezler haline geliyor.” İletişim araçlarıyla kendi yaşamlarından çok farklı noktalarda olan insanların da yaşamlarına şahit olan kitleler, kendilerini ‘toplumdan dışlanmış olarak hissederek radikal eğilimlere yönelebiliyor. Fırsat eşitsizliğine uğradığı düşüncesiyle oluşan ‘mağduriyet hissi’ de şiddete eğilime ve kamusal yada özel mallara zarar eğilimine yöneltebiliyor.

Macera arayışıyla, gençlik çağında ilgi duyuyorlar

Örgüte katılan kişilerin ailesindeki ‘ağabeyleri’ ile yapılan görüşmede, bu şahısların örgütsel faaliyetlere katılmadıkları veya belli bir dönemden sonra uzaklaştıkları belirlendi. ‘Ağabeyler’, kardeşlerinin durumunu içinde bulundukları yaş aralığının psikolojik ihtiyaçlarına bağladı. Gözaltına alınan şahıslarla yapılan görüşmelerde de statü elde etme, belli bir gruba ait olma ve macera arayışı gibi unsurların da eylemlere karışmalarında etkili olduğu gözlendi.