ABD'nin PKK'yı yöneten Murat Karayılan ile üst düzey yöneticileri Ali Rıza Altun ve Zübeyir Aydar'ı uyuşturucu kaçakçısı ilan edip ülkedeki mal varlıklarına el koyma kararı, Diyarbakır E Tipi Cezaevi'nde ömür boyu hapis cezasını çekmekte olan Şemdin Sakık'ın ilginç yorumlarına neden oldu. Sakık, bu iki ismin dışında Osman Öcalan, Numan Uçar, Halil Ataç gibi üst düzey teröristlerin de aynı işi yaptığını ABD'nin yanı sıra herkesin bildiğini anlattı.

ÖNCE SİLAH KAÇAKÇISIYDI

Kitaplarının yayıncısı Yazar Tuncer Günay'a gönderdiği mektubunda Sakık, Karayılan'ın 1979'da örgüte katılmadan önce silah kaçakçılığı yaptığını söyledi. Uyuşturucu trafiğinden herkesin bilgisinin olduğunu yazan Sakık, mektubunda şunları dile getirdi: “ABD'nin kararıyla ilgili bu haberi duyduğumda heyecanlandığım. 'Tanrım, sana şükürler olsun ki ilahi adaletini bir kez daha bize gösterdin, bu sahtekârların birer silah, insan ve uyuşturucu tacirleri, çalışma arkadaşlarını suikastlara kurban götüren birer cani olduklarını ortaya koydun' dedim kendi kendime.”

GÖMDÜKLERİNİN AHI TUTTU

“Örgüt içinde çalışma arkadaşlarına en çok komplo kuran, suikast düzenleyen beş kişi varsa, ilk ikisi Karayılan ve Altun'dur” diyen Sakık, “Belki de Altun'un boğarak Barlias'taki çiftlik arazisine gömdüğü kızların, belki de Karayılan'ın suikastlara kurban götürdüğü onlarca militanın ahı tuttu. Tanrıya şükürler olsun!” ifadelerini kullandı. Örgütün eroin kaçakçısı ilan edilen kişilerce yönetilemeyeceğini yazan Sakık, “Örgüt zaman yitirmeden bu yöneticilerini değiştirmek zorunda kalacaktır. Galiba Öcalan'ın kötü bir versiyonundan başka bir şey olmayan Karayılan saltanatına elveda ediyoruz. Sürpriz olmazsa yerini Cemil Bayık'a bırakabilir” yorumunu yaptı.

ARTIK AVRUPA'YA ADIM ATAMAZLAR

Bu kararla ABD'nin de açılım sürecine dahil olduğunu beliten Sakık, “Karayılan saltanatına elveda ediyoruz. Örgütte Öcalan'ın etkisi azalacak, DTP'nin önü açılacak” ifadelerini kullandı. Sakık, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu karardan sonra bunlardan barış beklenemez artık. Türkiye bir eroin kaçakçısıyla hiçbir şey konuşamaz. Bu gelişme, lider kadronun da içinde bulunduğu 200 kişinin bir İskandinav ülkesine yerleştirilmesi, diğer militanların Türkiye'ye getirilmesi projesini de alt üst etmiştir. Zira bunlar artık hiçbir koşul altında Avrupa'ya gidemeyeceklerini biliyorlar. Avrupa'ya gidiş yolları kapanan bu liderler silahlı mücadeleyi geliştirmekte daha kararlı tutum takınabilirler.”/yeni şafak