Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fikret Seçen'in bazı MİT mensuplarıyla ilgili yaptığı açıklamayı, "Görevlerini kötüye kullanma şeklinde tanımlanabilecek bir husus varsa, aslında bu konu da MİT kanunun 26. maddesi içerisinde sayılmış hususlardır. Demek ki, yeni bir kanunun, yeni bir maddenin gerekçesiyle birlikte daha anlaşılır hale getirilmesi gerekiyor. Bu da kanun teklifinin aslında ne kadar yerinde olduğunu da gösteriyor" sözleriyle değerlendirdi.

Arınç, Vakıf Eserleri Müzesi'nde katıldığı bir programda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fikret Seçen'in MİT mensuplarıyla ilgili yaptığı ve MİT'deki bazı kişilerin görevlerini kötüye kullandıkları yönündeki açıklamaların sorulması üzerine Başbakan Yardımcısı Arınç MİT kanunun 26. maddesi gereğince Başbakanın izin vermesi halinde bir soruşturma yapılabileceğinin yazılı olduğunu söyledi. Arınç "Özel yetkili savcı CMK'dan aldığı yetkiyle böyle bir soruşturma başlattığını ifade etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na haber vermediği için soruşturma dosyası elinden alındı. Bunun HSYK ile ilgisi yok" dedi. Arınç,şöyle devam etti:

"Kanun teklifi yarın Adalet Komisyonu'nda görüşülecek. Daha sonra da Genel Kurul'da kanun son şeklini alacak. Bu kanunla amaçlanan şey aslında, herkesin bildiği, kanunda yazılı olan hususun daha büyük harflerle ve daha çok anlaşılır bir şekilde hayata geçirilmesidir. Tabi bir tasarı olsaydı, Bakanlar Kurulu'nda görüşülüp, tartışılması gerekirdi. Tabi bu mümkün değil, çünkü bu bir milletvekilinin teklifi olarak geliyor.

Bugün yapıldığı ifade edilen açıklamadan haberim yok, eğer görevleriyle ilgili bir konu yani görevlerini kötüye kullanma şeklinde tanımlanabilecek bir husus varsa, aslında bu konuda MİT kanunun 26. maddesi içerisinde sayılmış hususlardır. Demek ki, yeni bir kanunun, yeni bir maddenin gerekçesiyle birlikte daha anlaşılır hale getirilmesi gerekiyor. Bu da kanun teklifinin aslında ne kadar yerinde olduğunu da gösteriyor."

"ADALET BAKANI BELİRLEYİCİ OLACAK"

Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in bir gazetede yer alan ve MİT mensuplarının yanı sıra üst düzey bürokratların, askerlerin de ifadesinin alınabilmesi için Başbakan Erdoğan'ın izninin alınacağı bir çalışma yürüttükleri konusundaki açıklamaların sorulması üzerine ise Arınç "Bunun ne kadar gerçek olduğunu, yarın ki komisyon görüşmelerinde hep birlikte göreceğiz. Olabilir veya olamaz diye kanaatimi belirtmiyorum. Ama bu kanun teklifinin görüşülmesinde sayın Adalet Bakanımızın mutlaka ön planda ve belirleyici olacağını söyleyebilirim" diye konuştu.

"ENDİŞE OLSA KILIÇDAROĞLU DEVE GÜREŞİNE GİTMEZDİ"

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a, Muhalefetin kanun teklifi için kişiye özel bir kanun teklifi olduğuna dair eleştirileri de hatırlatıldı. Arınç bu konuda eleştiriler olabileceğini ve bunların değerlendirileceğini belirtirken, "Ama çok büyük bir endişe, çok büyük bir hukuka uymazlık, çok büyük bir hukuk ihlali olduğunu herhalde onlar da düşünmüyorlar. Eğer böyle bir tehlike, böyle bir endişe olsaydı sayın Kılıçdaroğlu işini gücünü bırakıp deve güreşine gitmezdi" dedi. Muhalefetin Genel Kurul'daki görüşmeleri kilitleyebilecekleri yönünde sinyal vermesine yönelik ise, "Ne için kilitlensin? Bu bir alışkanlık haline gelmemeli herhalde. İç tüzük görüşmelerinde kürsüyü işgal ederek, bu eylemlerini, yasa tanımazlık, meclisin iradesine büyük bir saygısızlık olarak değerlendiren muhalefetin bir kanun görüşmesini ne için yapılamaz hale getireceklerini anlamakta güçlük çekiyoruz" şeklinde değerlendirdi. Arınç şunları kaydetti:

"Komisyondan geçer, eleştirilerini yaparlar, önergeler verirler, ondan sonra da Genel Kurul'dan çıktığı zaman topluca Anayasa Mahkemesi'ne giderler. Anayasa Mahkemesi de Anayasa'ya aykırı görürse bu kanunu ya da teklifi elbette iptal eder. Hukuk devletindeyiz. Görüşmeleri kilitlemek, bağırmak, çağırmak, işgal etmek çok ilkel bir tutum olur. Hiçbir muhalefet üyesinin de bunu aklından geçirdiğini düşünmüyorum."