Beyin Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Serdar Dağ, beyin sağlığı ve hastalıkları ile ilgili sorularımızı yanıtladı.

Felç, geleceğini haber verir mi?
Büyük çoğunlukta felç insana yaptığı uyarılarla geleceğini haber verir. Bunun için koruyucu tedavi çok önemlidir. İnsan hayatını tehlikeye sokan, ölümle sonuçlanan veya kalıcı hasara yol açarak kişiyi yatağa bağlayan felç oluşmadan önce, hastaların çoğunda 'geçici felç' oluşur. Geçici felcin belirtileri; ani gelişen ve sonra düzelen görme kaybı, konuşamama, baş dönmesi beraberinde çift görme, düşme ve vücudun bir tarafında oluşan kuvvet ve his kaybıdır.

Geçici felç gerektiği kadar önemseniyor mu?
Geçici felç belirtileri genelde önemsenmez ve tansiyon yüksekliği, aşırı yorgunluk, sinir bozukluğu gibi nedenlere bağlanır. Fakat bu belirtilerin ardından kalıcı felç görülme olasılığı çok fazladır. Mutlaka bir hekime başvurup, koruyucu tedaviyle felçten korunmak gerekir. Orta yaşta kalıcı felç geçirme olasılığı, diğer yaşlara oranla çok fazladır.

TANSİYON FELÇ SEBEBİ
Felci hazırlayan sebepler nelerdir?
Bu etkenlerin başında beyni besleyen damar yapısı gelir. Genetik yapının da etkisiyle damarlarda oluşan tıkanıklık, yapısal bozukluk ve sonradan oluşan hasarlar felç oluşmasında çok önemli rol oynar. Kalp hastalıkları, tansiyon yüksekliği, kalp ritim bozukluğu, kötü beslenme alışkanlığına bağlı olarak kanda yağ oranının artması, sigara içme alışkanlığı, aşırı alkol tüketimi, vücutta dolaşan kanın akışkanlığının az olması felci hazırlayan başlıca nedenlerdir.

Orta yaşta görülen beyin kanamasının en sık karşılaşılan sebebi nedir?
En sık görülen sebep, kontrol altına alınamayan yüksek tansiyondur. Tansiyon, damar içindeki basıncı artırarak patlamasına neden olur. Kan beyin içine akar ve yaptığı baskı ile hasar oluşturur. Kanama genelde yüksek tansiyonu olan 50-65 yaş arasında, iyi beslenmiş, kırmızı yüzlü, şişman kişilerde görülür. Şikayetini ifade etmeye fırsat kalamadan yere yıkılırlar ve çeşitli derecede bilinç bozukluğu içine girerler. Hastanın sağ ya da sol vücut yarısında felç gelişir. Yüksek tansiyonu olan hastalar mutlaka tedavi olmalı ve ilaçlarını düzenli almalıdırlar. Tansiyon ilaçları sadece tansiyon yükseldiği zaman alınan ilaçlar değildir. Devamlı kullanılmaları gereklidir.

TİTREME BAŞLAR
Genellikle orta yaşta başlayan Parkinson hastalığının belirtileri nelerdir?
Parkinson hastalığında, beyinde dopamin denen maddeyi içeren hücreler yok olur. Hastalığın başlangıcındaki ilk belirti hareketlerde yavaşlamadır. Yürüme küçük adımlarla olur, göz kırpma, düğme ilikleme, çatal tutma gibi hareketler ve beceriler azalır. Hareketlerdeki bu zorluk günlük aktiviteye yansır. Diğer bir belirti ellerdeki titremedir. Başlangıçta bu titreme sadece istirahat halindeyken olur. Eller hareket halindeyken ve uykuda, titreme kaybolur. Ayrıca kaslarda oluşan sertlik ve hareket zorluğu, monoton konuşma, ağızda salya birikimi, cinsel fonksiyon bozukluğu, el yazısında bozulma ve ağrı da diğer belirtilerdir.

BEYNİNİZİ HOBİLERLE GENÇ TUTUN
Beyninizi Tüm vücut organlarının olduğu gibi, beynin sağlamlığını da genetik yapı etkiler. Fakat beynin kapasitesini maksimum güçte tutmak, ileri yaşta da düşünce, hafıza ve entelektüel fonksiyonlarınızı korumak için yapılması gerekenler şunlardır:

Düzenli spor yapın.

İyi beslenin. Orta yaşta hayvansal gıdalardan uzak durup, mevsimsel taze meyve ve sebze ile beslenmek gerekir. Et olarak balık ve doğal beslenen hormonsuz tavuk tercih edilmeli, şeker ve tuz mümkün olduğunca azaltılmalıdır.

İş temposunu azaltın ve işteki süreyi verimli kullanarak stresten uzak durun. Bunun için tatil zamanlarını çoğaltıp yıl içinde de sık sık tatil yapmak gerekir.

Bol bol kitap okumak, bulmaca çözmek, müzik, resim, el sanatları gibi hobilerle uğraşmak da beyni daima zinde tutar.

DEMANS NASIL ANLAŞILIR?
Unutkanlık: Hasta yakın geçmişi unutur ancak eskiyi en ince ayrıntısına kadar hatırlar. Bu yüzden hasta yakınları hasta için, 'Hiçbir şeyi yok, eskileri benden bile daha iyi hatırlıyor' düşüncesiyle yanılgıya düşebilir. Hasta başlangıçta gözlüğünü bıraktığı, parasını koyduğu yeri veya arkadaşlarının adını unutmaya başlar.

Uygunsuz cinsel davranış: Cinsel istek, demanslı hastada da devam edebilir. Hastanın kendini engelleme duygusu zayıfladığı için ilk zamanlarda, cinsel ağırlıklı konuşma, karşı cinse müstehcen imaların yanı sıra hastalığın ilerleyen dönemlerinde toplum içinde soyunma, cinsel organını elleme gibi belirtiler görülebilir.

Öfke ve sinirlilik: Öfke, yoğun duygusal bir tepki; sinirlenmek ise biraz daha ılımlı bir tepkidir. Eğer hastanın hafif sinirli bir hali yakınları tarafından fark edilmezse, duygular öfkeye doğru tırmanır, hasta kendisine ve çevresine zarar verebilir.

İlgisizlik veya depresyon: Demanslı hastalarda motivasyon eksikliği, boş boş bakma ve dünyadan kopma duygusu vardır. Depresyon sıkça görülür. Sinirlilik, sıkıntı, uykusuzluk, sık sık ağlama nöbetleri veya aşırı uyku gibi belirtiler de oluşur.

TERK EDİLME KORKUSU
Peşinden ayrılmama veya talepte bulunma: Bu durum genellikle terk edilme korkusu nedeni ile ortaya çıkar. Hasta gün boyunca yaşamını yönlendirmesi için yakınlarına yönelir ve daima bir şeyler talep eder.

Takıntı, şüphe ve paranoya: Takıntıda ne kadar mantık yürütüp, ikna edilmeye çalışılsa da hastada değiştirilemeyen yanlış inançlar vardır. Şüpheciliğin özelliği ise ikna olmamak ve güvensizliktir. Ayrıca demanslı hastalarda, birinin kendini izlediği ya da öldürülmek istendiği gibi paranoyalar çok sık görülür.

Uykusuzluk: Hasta aşırı uyuduğu gibi günlerce uykusuz kalabilir. Uykusuzluk, hafızanın daha da zayıflamasına ve sinirliolmaya yol açar.

ENTELEKTÜEL FONKSİYONLAR ÖLÜR
Günümüzde en çok korkulan hastalık olan demans, yani bunama genellikle orta yaşta mı başlar?
Demans, kazanılmış ve işlev gören zihnin yitirilmesi anlamına gelir. Bu hastalıkta entelektüel fonksiyonlar kaybedilir. Genellikle orta yaş ve orta yaşın ileri evrelerinde görülmeye başlanır.

Çağımızın bir başka korkulan hastalığı olan Alzheimer ile bunama aynı hastalık mıdır?
Alzheimer, demans türlerinden biridir. Görülen demansın yarısından fazlasını Alzheimer tipi demans oluşturur. Bundan sonraki sırayı beyni besleyen damarların daralması ve tıkanması sonucu beynin yeterince beslenmemesine bağlı vasküler demans alır.

PARKİNSON'UN SEBEBİ BELLİ DEĞİL
Parkinson hastalığının sebebi genellikle belli değildir. Parkinson'un şeker ve tansiyon hastalığı gibi tam şifası yoktur. İlaçlarla kontrol altına alınabilir. Hasta ilacını ömür boyu kullanmak zorundadır. Bazı hastalarda ilaçlara karşı direnç gelişebilir. Uygun ilaç seçimi ve yakın takip, tedavi şansını artırır.