Özel uçakta üç gazeteciydik, e-muhtıranın yıldönümüydü. 'Asker-sivil ilişkileri' hakkında sorular yöneltmiştik. Ertesi gün AKŞAM'ın manşetinde Gül'ün '27 Nisan tarih oldu' sözleri ve '35'inci madde yeniden yazılmalı' çağrısı vardı. O açıklama, doğal olarak gündemin en üstüne yerleşmişti.
 
Uçaktaki konuşmamızda, sonradan yazmadığımız, 'bir gelişme olması halinde haber yapacağımız' ilgi çekici bir bölüm daha vardı. Uçak inişe geçmiş, Gül ise ön tarafta kendi koltuğuna oturmuştu.
 
Zaman zaman tartışılan bir konu o günlerde yine çokça yazılıp çiziliyordu. Yerimizde notlarımızı kontrol ederken, 'keşke bunu da sorsaydık' diye iç geçirdik.
 
Cumhurbaşkanı'nın Basın Başmüşaviri Ahmet Sever'e durumu anlatıp, Gül'ün yanına gittim ve 'Genelkurmay Başkanı ile görüşmelerinizde 27 Nisan bildirisinin Genelkurmay sitesinden kaldırılması hiç gündeme geldi mi?' diye sordum. Asker-sivil ilişkilerinde her gün yeni bir gelişme ile karşı karşıyaydık. Pekala bu da mümkündü.
 
'HALA SİTEDE DURUYOR MU?'
 
Cumhurbaşkanı bir süre durdu, 'Şu anda hala sitede duruyor mu?' diyerek yüzünde şaşkınlık ifadesiyle bana baktı. Bu bölüme hala şaşırırım. Kafamı kurcalar. Arka planını bilemem, spekülasyon yapacak da değilim.
 
Ardından 'Genelkurmay Başkanı ile konuşacağım. Haftalık görüşmemizde söyleyeceğim.
 
Doğrusu, o bildirinin kalkmasıdır, Türkiye normalleşiyor' yanıtını verdi. Notlarımı aldım, ardından yerime geçtim. Sonra Ahmet Sever'e bilgi verdim, diğer iki gazeteci arkadaşımla birlikte gelişmeleri takip etmek ve somut bir gelişme olursa haberleştirmek istediğimizi söyledim. Profesyonelliğine her zaman saygı duyulan bir isim olan Sever'den, bu konuda köprü görevi üstlenmesini, bizi bilgilendirmesini rica ettik.
 
Beklemeye koyulduk. Ancak o günden sonra bir daha haber çıkmadı. Tabii araya YAŞ hazırlıkları girdi, sonra da kriz, tutuklamalar ve daha başka bir dolu olay yaşandı. Büyük olasılıkla bu konu hiç gündeme gelmedi, belli değil.
 
'ÖZEL BİR GÜNDEM' MÜMKÜN MÜ?
 
Bir süre Köşk'teki toplantılara o gözle daha yakından baktık, siteyi de düzenli olarak kontrol ettirdik. Ancak son Yüksek Askeri Şura toplantısından önce Orgenerel Işık Koşaner görevinden istifa ederek emekliliğini istedi. Bizim haber düştü.
 
Genelkurmay Başkanlığı'na Orgeneral Necdet Özel'in gelişi...
 
Gül'ün, 14 tutuklu generalin görev süresinin uzatılmasıyla ilgili olarak meslektaşımız Fikret Bila'ya yaptığı o çarpıcı değerlendirme. Başkomutan Gül, 'göreve güçlü başlaması için Özel'e bir jest' yapıldığını kamuoyuna duyurdu. 'Yoksa çalışması zor olurdu' kaydını da düşerek...
 
Özel'in, kendi kamuoyunda elinin güçlendirilmesine özen gösterildiğinin en üst makam tarafından açıklanması...
 
Ve dün...
 
Başbakan'ın eski basın müşaviri Kemal Öztürk'ün Genel Müdürlüğe getirildiği Anadolu Ajansı, Gül'le yaptığı röportajın ikinci bölümünü servise koydu. Haber değeri yüksek açıklamalar var.
 
Hatta, tam manasıyla 'tarihi' sözler...
 
Röportajda, Cumhurbaşkanı iki önemli gelişmenin arka planını bizzat anlatıyor. Buna göre 30 Ağustos resepsiyonunun iptal kararı ve bayramdaki resmi törenin tebrik kabul kısmındaki değişiklik bizzat Genelkurmay Başkanı'nın talebiyle gerçekleşmiş. Eskiden Genelkurmay Başkanları tebrikleri kabul ediyordu, şimdi bunu başkomutan sıfatıyla Gül yapacak.
 
Bu iki değişikliğin Orgeneral Özel tarafından Gül'e önerilerek hayata geçmesi...
 
Cumhurbaşkanı Gül'ün, 'memnuniyetle kabul ettik ve çok takdir ettik' sözleri...
 
NORMALLEŞME YOLUNDA ÖNEMLİ ADIMLAR...
 
Demek ki, devletin zirvesinde devlet adabına uymanın ve profesyonelliğin gereklerini yerine getirmenin yanı sıra 'samimiyetle konuşabilme', 'karşılıklı jestlerle güven ortamı tesis edebilme' ve 'muhatapları, yönettikleri kurum içinde ve genel kamuoyu önünde güçlendirebilecek adımları atabilme' zemini oluşmakta. Güçlü devlette işler böyle yürür.
 
Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in özeleştiri yüklü konuşmasını da hatırlayınca asker-sivil ilişkilerinin normalleşmesi açısından kritik bir dönemeçte olduğumuz bir kez daha anlaşılıyor. Ama bu süreci 'kırıp dökmeden geçirmeli, kurumlara zarar vermeden atlatmalı.'
Açık diyalog, güvene dayalı müzakereler bunun en sağlıklı yolu.
 
Evet, son tablonun düşündürdükleri böyle...
 
Işık Koşaner emeklilik günlerinde olduğuna göre bizim eski haber düştü.
 
Ancak 'Özel bir dönem başladığı'nı göz önüne alınca benim aklıma uçak yolculuğundaki o yazılmayan bölüm geldi. Gül değişmediğine göre, şimdi kendi kendime soruyorum, acaba sıra
27 Nisan bildirisine mi geldi? Genelkurmay sitesinden o bildiri kaldırılacak mı? Bekleyip göreceğiz.
 
akşam